GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:67
Tarih:25.02.2014

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir kez daha huzurunuzdayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Daha önce söz aldığım maddelerde basın hürriyeti ile demokrasi arasındaki ilişkiyi ifade etmeye çalışmıştım. Evet, basının üç tane mecrası var demiştik. Bunlardan bir tanesi yazılı mecra: Gazete, mecmua vesairleri. Bunların, on bir yıllık AKP Hükûmeti döneminde köşe yazarlarının talimatlarla, Başbakanın emirleriyle nasıl işlerinden çıkarıldığını, bunların yüzü aştığını ve böylece yazılı basının kontrol edildiğini ifade etmiştim. Görsel basına ilişkin olarak da "Alo Fatih" hatlarının kurulduğunu ve bu "Alo Fatih" hatlarının sadece bir tek televizyon kanalıyla ilişkili olmayıp yandaşlaşmış olan tüm kanalları veya candaş olup da korkutulmuş, vergi borçlarıyla veya vergi cezalarıyla korkutulmuş olan tüm kanalları kastetmiştim. Buna rağmen, Sayın Başbakanın, ısrarla geride kalmış üç beş tane cılız ve yayın alanı son derece zayıf olan televizyon kanallarını işaret ederek bunlarla hesaplaşma derdinde olduğunu bugünkü konuşmasında ve daha önceki konuşmalarında da dinlemiştik.

Sıra İnternet'e geldi. İnternet'te elbette sorun var değerli milletvekilleri. On bir yıldır AKP iktidarında bu sorun yaşanıyordu. En azından bilmekteyiz ki Milliyetçi Hareket Partisi dinlenmiştir, buna ilişkin İnternet yayınları yapılmıştır, bununla ilgili deliller de Milliyetçi Hareket Partisi tarafından yetkili mercilere iletilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisinin İnternet kanallarına düşen yayınları ve görüntüleriyle ilgili olmak üzere Ömer Faruk Bayındır isimli bir kişinin bu işi organize ettiğini yetkili mercilere ilan ettik.

OKTAY VURAL (İzmir) - İbrahim Faruk...

FARUK BAL (Devamla) - Ömer Faruk Bayındır kim? AKP'nin belediye meclisi üyesi. Ne yapmıştır? Yayınları yapan, Amerika Kıtası'nda bulunan bir İnternet sitesiyle, telefonuyla, kendi telefonuyla "Ne zaman yayınlayacaksınız, nasıl yayınlayacaksınız?" diye defalarca konuştuğu tespit edilmiştir. Telefon numarası bellidir.

İki: Bu şahıs kendi kredi kartıyla yayın ücretini ödemiştir, kredi kartının numarası bellidir.

Üç: Milliyetçi Hareket Partisini gözetleyen siyah, donanımlı, camları siyahlaştırılmış bir araçtır ve bu aracın da fotoğrafları bildirilmiştir.

Sayın Bakana sorduk: Bulabildiniz mi faili? İkrar etti ki Sayın Beşir Atalay: "Bulamadık." Yanında bulunan MİT mensupları vardı görüşmeler sırasında, siz bulabildiniz mi dedik, "Hayır, bulamadık." dediler ve bu görüntüler üzerinden Sayın Başbakan "Genel, genel..." diyerek oy devşirme işini tamamladı.

Sıra geldi 17 Aralığa. 17 Aralık, 25 Aralık ve 2 Ocak, demokrasi ve yolsuzluk tarihinde çok önemli 3 tane tarih. Bu tarihlerde ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvetle, kara parayla ilgili sorunlar AKP'yi son derece de rahatsız etti çünkü bakanlarına, bakan çocuklarına ve oradan da Sayın Başbakana ve çocuklarına kadar ulaşan bir operasyondu. Bu operasyonda AKP korktu, telaşa kapıldı; panikle birlikte önce polisleri hak ile yeksan etti, arkasından hâkim ve savcıların elinden dosyaları aldı. Fezlekeleri kırk beş gün Adalet Bakanı inceledi. Bunların içerisindeki delilleri ve muhtemel şüphelileri tespit etti, gerekli tedbirleri aldı ve talimatlar yağdı. Bu talimatlar yargıya talimattı, polise talimattı, "Ankara böyle istiyor, soruşturmayı durdurun." talimatı. Gün geldi, iş basına yansıyınca AKP'nin aklı başına geldi. İnternet'te bu yolsuzlukların, "tape"lerin, konuşmaların, görüntülerin yayınlanmasını engellemek amacıyla bu kanun getirildi. Aynen HSYK Kanunu'nda yapılan değişiklikle birlikte HSYK'nın AKP'nin şubesi hâline getirilmesi gibi, aynen dershanelerle ilgili kanunda olduğu gibi ve aynen polis teşkilatında yapılmış olan operasyonlar gibi Türkiye, AKP'nin diktatörlüğüne doğru bir gidişatın içine sürüklendi.

Değerli arkadaşlarım, bütün bunlar sizin parmaklarınızla ortadan kaldırılabilecek bir iş değil, bir bilen var; Cenab-ı Zülcelal her şeyi bilir, her şeyi görür ve her şeye kadirdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK BAL (Devamla) - Bir de bunun öbür dünyada mahkemeikübrası var. Bu dünyada belki parmaklarınızla istediğinizi yapabilirsiniz ama öbür dünyada neredeyiz, nereye gideceğimizi ancak Cenabı-ı Zülcelal bilir. (MHP sıralarından alkışlar)