GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:67
Tarih:25.02.2014

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 9'uncu maddedeki önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bir Hükûmet on iki yıllık iktidarı boyunca Kamu İhale Kanunu'nda, 2886 sayılı İhale Kanunu'nda ve Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu'nda neden 175 defa değişiklik yapar? Bu soru önemlidir fakat cevabı da iktidar tarafından bulunamamaktadır, iktidar bunun cevabını verememektedir. Neden 64 konuda kamu ihalelerinde muafiyet getirilmiştir? Şimdi bu torba teklifte de yine Kamu İhale Kanunu'yla ilgili 2 madde var, düzenleme var. İhaleden yasaklı olanlar bu yasaktan kurtarılıyor ve oldukça akıl dışı bir yöntemle. Bu değişiklerin bir tane amacı var: Kamu ihalelerini yandaşlara peşkeş çekmek değerli arkadaşlar, başka da bir amacı yok. Tarihin hiçbir döneminde hiçbir iktidar AKP iktidarı kadar yolsuzluğa batmamıştır.

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları derken dün gece de yine Sayın Başbakanın oğluyla telefon görüşmeleri kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü. Şimdi, çıkın işin içerisinden, bu da yeni bir milat olmuştur. Ayrıca, yıllardır, Sayın Başbakanın İsviçre'deki banka hesaplarından konuşulur ve biz de "Acaba?" diyoruz. Ancak, görünen o ki Sayın Erdoğan'ın bırakın bankayı, evindeki, depolarındaki milyar dolarlardan, eurolardan bahsediliyor. Sayın Başbakan "17-25 Aralık operasyonlarını dış güçler ve çeteler yaptı." diyerek yolsuzlukları örtmeye çalışmaktadır. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ne dedi? "Başbakan emretti, ben yaptım." dedi. Tayyip Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasındaki telefon konuşmaları da ve dolaylı ikrarlar da bunu teyit etmektedir.

Değerli arkadaşlar, Hazreti Ömer: "Doğru yoldan saparsam kılıçlarınızla beni doğrultun." demişti. Demek ki Müslüman, hata ve haksızlık karşısında pasif kalamaz. Sayın Başbakan Erdoğan, âdeta diktatörlükte, baskıda sınır tanımamaktadır. Sayın Başbakan ne dediyse hep, grup olarak "Çok yaşa!" dediniz.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Aynen. Çok yaşa...

ERKAN AKÇAY (Devam) - Yine Sayın Başbakan...

Yine öyle demeye de devam edin. 77 milyonun kul hakkını yiyenleri, yolsuzluk yapanları korumak için kanun çıkarılıyor, yine "Çok yaşa!" demeye devam ediyorsunuz. Şimdi soruyorum sizlere: Mahşerikübrada 77 milyonun kul hakkının hesabını nasıl vereceksiniz? Bütün bu haksızlıklar karşısında neden susuyorsunuz?

Hukuku şimdilik bir tarafta tutalım, Araf Süresi'nin 179'uncu ayetinde Allahutaala ne diyor, ona bakalım: "Andolsun ki biz, cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler..."

MEHMET METİNER (Adıyaman) - O, sensin işte!

ERKAN AKÇAY (Devamla) - "...kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar, hayvanlar gibidirler, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafil olanlar onlardır."

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sizi tarif ediyor.

ERKAN AKÇAY (Devamla) - Ayrıca şair diyor ki:

"Efendiler pek açsınız, bu yüzünüzden bellidir

Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?

Soy, sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray

Hepsi sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;

Hepsi sizin, hepsi sizin, hazır hazır, kolay kolay...

Yiyin efendiler yiyin, bu iç açıcı sofra sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı ülke, verir ne varsa, malını

Vücudunu, hayatını, umudunu, hayalini

Bütün esenliğini, gönlünün bütün sevincini.

Hemen yutun, düşünmeyin, haramını, helalini...

Yiyin efendiler yiyin, bu iç açıcı sofra sizin

Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!" (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)