GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMINDA YER ALAN, ADANA MİLLETVEKİLİ ALİ HALAMAN VE ARKADAŞLARI TARAFINDAN NARENCİYE ÜRETİCİLERİNİN SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA VERİLMİŞ OLAN (10/91) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN GENEL KURULUN BİLGİSİNE SUNULMAK ÜZERE BEKLEYEN DİĞER ÖNERGELERİN ÖNÜNE ALINARAK 21 ŞUBAT 2014 CUMA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:66
Tarih:21.02.2014

HÜSEYİN SAMANİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; narenciye üreticilerinin sorunlarıyla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin vermiş olduğu Meclis araştırma önergesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Benden önceki hatip konuşmasının giriş kısmında ve devamında narenciye üreticilerinin sorunlarından daha çok, genel bakış açısıyla, ülkenin tarımıyla ilgili meselelere değindi. Ben de dolayısıyla, o genel kısmı farklı açıdan giriş kısmında ele almak istiyorum.

Öncelikle, üretim olarak ülkemizin önemli bir kesimini ilgilendiren, tüketim anlamında da ülkemizin tamamını ilgilendiren son derece önemli bir sektör olan tarım sektörüyle ilgili konuşuyoruz. Narenciye üreticilerinin sorunlarına girmeden tarımla ilgili genel bakış açısına baktığımız zaman, tarımsal gayrisafi millî hasıla 2002 yılında 36 milyar TL iken bugün 112 milyar TL'ye ulaşmıştır. Kişi başı tarım sektöründeki gelir 1.064 dolardan bugün 3.600 dolara çıkmıştır. Sanırım, 3.600 dolar 1.064 dolardan daha fazlar bir gelirdir. Tarımsal ihracat 4 milyar dolardan 16 milyar dolara çıkmıştır. "Tarım çok kötü gidiyor." dediğimiz zaman 16 milyar doların 4 milyar dolardan daha küçük olduğunu söyleyebilmeliyiz.

Yine, 2002 yılında dünyada 11'inci büyük tarım ülkesiyken bugün dünyada 7'nci büyük tarım ülkesi hâline geldik. Eğer tarımda her şey kötü gidiyorsa 7, 11'den daha sonraki bir rakam olmalı. Yine, Avrupa'da 4'üncü sıradaki tarım ülkesiyken bugün Avrupa'da 1'inci sırada tarım ülkesi hâline geldik. Bu rakamlara baktığımız zaman, tarım hakkındaki konuşmaların verilere dayalı olması gerektiğini bir kez daha hatırlamamız gerekiyor. Çünkü biraz önceki hatip de ifade etti, tarım sektörü her türlü iklim olayından etkilenen, soğuktan, sıcaktan, kuraklıktan, dondan etkilenen, rüzgârdan etkilenen bir sektör ve üreticiler, aynı zamanda, bu meteorolojik olaylarla da bir anlamda mücadele ediyor. Bu zor şartlarda mücadele eden insanların ilgilendiği bu sektörle ilgili konuşurken duyarlı konuşmamız gerektiğini düşünüyorum.

Yine, biraz önceki hatip ifade ettiler, dediler ki: "Üreticiler yüksek faiz altında eziliyor." Bunu söylemek için 2002'den önceki tarımsal kredi faizlerine bakmamız gerekmekte. 2002 yılında yüzde 59 faizle kredi kullanırken üreticiler, bugün yüzde sıfır ile yüzde 7 faiz arasında kredi kullanabilmekte. Eğer "Yüksek faiz altında eziliyor." diyorsak yüzde sıfır ila yüzde 7 faizin yüzde 59 faizden daha yüksek olduğunu söylüyor olmamız lazım.

Yine, 2002'den önce baktığımız zaman, Ziraat Bankasında, tarım kredi kooperatiflerinde, genel olarak baktığımız zaman, kredilerin geri dönüş miktarının bazen yüzde 38'lere kadar düşmüş olduğunu görüyoruz. Oysa bugün geriye dönüşleri yüzde 98 oranındadır. Eğer bugün yüzde 98'i ödeyebiliyorsa demek ki 2002'ye göre, çok daha, üreticinin bu anlamdaki ödeme gücünün arttığını ifade edebiliriz genel manada.

Bunları ifade ettikten sonra tarım sektörüyle ilgili, yine, tarım sektörü, 1960 yılından sonra, elli üç yıldan bu tarafa, 1955 ve 1960 yıllarında üst üste büyümüş ve bu süreç içerisinde üst üste altı yıl sürekli büyüyen sektör hâline gelmiştir.

Konuyla ilgili meseleye gelince: Ülkemizde turunçgiller dünyada olduğu gibi üretim miktarı ve ihracat hacmi bakımından büyük bir potansiyele sahiptir. Ülkemizde üretilen turunçgillerin çoğunluğu yurt içinde tüketilirken yaklaşık yüzde 33'lük bir kısmı ihraç edilmektedir. Ülkemiz 2001 yılı turunçgiller üretimi 2 milyon 478 bin ton olarak gerçekleşmiş olup bunun 2013 yılı için 3 milyon 681 bin ton olarak gerçekleştiğini ifade edebiliriz.

Turunçgiller üretiminin yaklaşık yüzde 48'ini portakal oluşturmaktadır. En az üretilen ürün greyfurt olmasına karşın, son yıllarda oluşturulan plantasyonların üretime geçmesiyle bu üründe de üretim artışı görülmektedir. Ülkemiz 2002 yılında 812 bin ton turunçgiller ihraç ederek 344 milyon dolar döviz girdisi sağlarken 2012 yılında 1 milyon 267 bin ton karşılında 998 milyon dolarlık döviz elde etmiştir. Ülkemizin turunçgiller ihracatında başta gelen ülke Rusya Federasyonu'dur, bunu Irak, Romanya, Ukrayna ve Suudi Arabistan gibi ülkeler takip etmektedir.

2002 yılı portakal ihracatımız yaklaşık 190 bin ton olup değer olarak ise 56 milyon dolara tekabül ederken 2012 yılı verilerine baktığımızda 327 bin tona karşılık 230 milyon dolarlık döviz sağlanmıştır.

2002 yılı mandarin ihracatımız miktar olarak 269 bin ton olup buna karşılık değer olarak ülkemize 86 milyon dolarlık döviz girdisi sağlarken 2012 yılı verileri ışığında 406 bin tona karşılık 393 milyon dolarlık döviz sağlanmıştır.

2002 yılı limon ihracatımız miktar olarak 239 bin ton olup değer olarak 85 milyon dolara tekabül ederken 2012 yılı verilerine bakıldığında 367 bin tona karşılık 266 milyon dolarlık döviz girdisi sağlanmıştır.

Narenciye üretiminin artırılmasına yönelik olarak Tarım Bakanlığımız birçok faaliyet yürütmektedir. Bunların başında sertifikalı fidan desteği, danışman desteği, diğer hibe destekleri gelmektedir. Gerek meyvecilik alanında gerek sera alanında aslında üreticiye en önemli desteklerinden bir tanesi de TARSİM sigorta desteğidir. Sigorta yaptıran üreticinin priminin yüzde 50'sini devlet ödemektedir; bu, önemli bir destektir.

Yine, ülkemizde ürün konseyleri hazırlık çalışmaları 2003 yılında etkin olarak başlamış, 2005 yılından sonra da daha da hızlanmıştır. 2006 yılında çıkarılan 5488 sayılı Tarım Kanunu'nun 11'inci maddesiyle ürün konseyleri kurulmasına yasal zemin hazırlanmış, yasanın çıkarılmasından sonra hazırlanan Ulusal Turunçgil Konseyi Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik 5 Nisan 2007 tarih ve 26484 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kısacası, narenciye üretimiyle ve diğer tarım üretimiyle ve üreticilerin sorunlarıyla ilgili, Tarım Bakanlığı, bu süreç içerisinde önemli çalışmalar kaydetmiştir ve bu süreç içerisinde önemli mesafeler alınmıştır diyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)