GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:65
Tarih:20.02.2014

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan yasa teklifinin ikinci bölümünde şahsım adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

AKP konuşmacısı arkadaşımız, iyi olana "iyi" demediğimizi söyledi, oysa muhalefet şerhini okursa iyilere "iyi" dediğimizi orada görecek, demek ki CHP'nin muhalefet şerhini okumaya bile gerek duymamış. Zaten aslında hiçbir şey okumaya gerek duymuyorlar.

Şimdi, biz daha kurulduğu gün özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını, olmaması gerektiğini savunan bir siyasal partiyiz. 5 Aralık 2004 tarihli Meclis tutanaklarını görürseniz, 250, 251, 252'nci maddelerdeki özel soruşturma ve kovuşturma yetkisi veren maddelerin kaldırılması, olmaması gerektiğini o gün söylemişiz Malatya Milletvekilimiz Muharrem Kılıç tarafından.

Değerli milletvekilleri, yine üçüncü yargı paketinde "Siz kaldırdık." dediğinizde, onları aldınız "terör mahkemesi" adıyla tekrar kurdunuz, devam ettirdiniz, bir de geçici madde eklediniz; hukuk devletinde olmaması gereken mahkemeler faaliyetlerini devam ettirdiler, bugün de kaldırıyorsunuz. Bu olumlu fakat bunların sonuçlarını kaldırmamanız doğru değil. Zaten siz hep bizim gerimizden geliyorsunuz aslında. Bakın, ben size bir yazı okuyayım da aklınız başınıza gelsin sizin. Şimdi, Anayasa Mahkemesine ilişkin kanun Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülürken bizim bir milletvekili arkadaşımız çıkmış, demiş ki: "Kitabın bir nüshası var diye iş yeri basılıyor, sanki bu kitap Salman Rüşdi'nin Şeytan Ayetleri kitabı. Neden? Çünkü emniyetteki Fethullah'çı yapının deşifresi yapılıyor. Belki bundan sonra yargıdaki Fethullah'çı çetenin deşifresi olacaktı. Asker gönderdiğiniz Libya'nın basın özgürlüğü Türkiye'den daha ileride. Utanmanız, ar damarınız varsa sıkılmanız lazım. (AKP sıralarından gürültüler)" Tutanaktan okuyorum da... Ben bir şey demedim.

Şimdi, bunun üzerine, o tarihteki Grup Başkan Vekilimiz, bugünün Adalet Bakanı diyor ki: "...bu kürsüler sanki mahkeme salonu, suçları soruşturmakla görevli cumhuriyet savcıları suçlu gibi, kişiler zorla suçlanıyor gibi konuşuluyor."

Kimi koruyor biliyor musunuz Sayın Bakan? Zekeriya Öz'ü söylüyor. Çünkü burada diyor ki CHP'li milletvekili: "...isim isim, makam makam buluyor. Kitap yazmak istiyor fakat tutuklanıyor. Savcı olduğu beyan edilen bir isim var Zekeriya Öz. Mahkemeden karar alıyor, kitabı toplatın, yayımlanmasın; kitabı yayımlayanı tutuklayalım."

İşte Sayın Bakan da diyor ki... "...bu kürsüler sanki mahkeme salonu, suçları soruşturmakla görevli cumhuriyet savcıları suçlu gibi, kişiler zorla suçlanıyor gibi konuşuluyor." diyen Bozdağ, Mecliste yargılama yapıldığını, bunun da kişilerin haklarına saygısızlık olduğunu iddia ediyor ve Sayın Bozdağ "Fethullah Gülen, bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir; seversiniz, sevmezsiniz ama değerli bir bilge insandır, bu ülkenin millî ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmet yapıyor; her şey, bunun altını kırmızıyla çiziyorum arkadaşlar, her şey devletin denetimi ve gözetimi altında açık." diyor.

Demek ki iki sene önce CHP'li bir milletvekili "Yargıda ve poliste Fethullah'çı çeteler var." demiş, çete olduğunu söylemiş. Siz, iki sene önce o çetenin yaptığı eylem ve işlemlerin devletin denetimi ve gözetimi altında yapıldığını söylemişsiniz.

Şimdi, devletin denetimi ve gözetimi altında yapılan eylem ve işlemlerden şikâyet eder hâle geldiniz ve Cumhuriyet Halk Partili o milletvekilinin önceden, iki yıl önce tespit ettiği noktaya bugün geldiniz. Şimdi, siz, hep bizim arkamızdan gelirsiniz. Bağırsanız ya. O zaman bağırıyormuşsunuz. O zaman Fethullah Gülen'e "çete" diyen o adamın üstüne yürüdünüz bu kürsüde. O milletvekili arkadaşımız hâlâ milletvekili. Şimdi Sayın Başbakan "çete" diyor, niye üstüne yürümüyorsunuz? Sayın Başbakanın neden üstüne yürümüyorsunuz, şimdi Sayın Başbakan "çete" diyor? Sayın Başbakan "tehlikeli örgüt" diyor, neden susuyorsunuz? Sayın Başbakan "Tehlikeli örgüt bu çeteler." diyor ama Sayın Adalet Bakanı, bugünün Adalet Bakanı o yapılan eylem ve işlemlerin devletin denetim ve gözetimi altında açık bir şekilde yapıldığını söylüyor. Ya siz, ne biçim insanlarsınız ya! Herkesi suçluyorsunuz herkesi övüyorsunuz aynı anda, böyle bir şey olmaz. Sizin, işte, o zaman Zekeriya Öz'ü suçlamakla bizi suçlamışsınız. Şimdi, Zekeriya Öz'ü vatan haini ilan ettiniz. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Onu siz savunuyorsunuz.

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Biz savunmuyoruz beyefendi. Biz savunmuyoruz Metiner, o savunma sana düşer. Senin tarihin öyle.