GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:65
Tarih:20.02.2014

MURAT GÖKTÜRK (Nevşehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 560 sıra sayılı Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu Maddesi Uyarınca Kurulan Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerinde şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Değerli heyetinizi ve aziz milletimi saygılarımla selamlarım.

Değerli milletvekilleri,

bilindiği gibi ceza muhakemesinin amacı, insan hakları ihlallerine yol açmadan maddi gerçeğe ulaşmaktır. Ceza soruşturmaları ve kovuşturmaları sırasında yukarıda anılan anayasal ilkenin mutlaka göz önünde tutulması, temel hak ve hürriyetlerle ilgili sınırlamaların makul ve ölçülü olması gerekmektedir. Bu bakımdan kanun teklifiyle çok önemli düzenlemeler yapılmaktadır.

Kanun teklifi, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesiyle kurulmuş bulunan özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kaldırılmasını sağlamakta ve ideal hukuk sistemi oluşturulmasına bir adım daha atılmasına imkân vermektedir.

Evveliyatında devlet güvenlik mahkemeleri olarak bilinen, demokrasimiz, temel hak ve özgürlükler ve hukuk devleti bakımından sakınca oluşturan mahkemeler, AK PARTİ iktidarı zamanında, 2004 yılında yapılan Anayasa değişikliğiyle kaldırılmıştır. Kaldırılan mahkemelerin görev alanına giren bir kısım suçlar, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesiyle kurulmuş bulunan özel yetkili ağır ceza mahkemelerine bırakılmıştı. Teklifle, Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesiyle kurulmuş bulunan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri kaldırılmakta, bu mahkemelerin baktığı dosyalar ağır ceza mahkemelerine devredilmektedir. Hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesi bakımından atılmış önemli bir adımdır. Hukuk devletinde farklı farklı mahkemelerin ve bu mahkemelere göre farklı yargılama usullerinin benimsenmesi doğru değildir. Bu bakımdan, yapılan düzenleme yerindedir.

Yine, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin kaldırılmasıyla Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesinde yer alan tutukluluk süresinin bazı suçlar bakımından 2 kat uygulanacağına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırılmak suretiyle ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bütün suçlar bakımından, Yargıtay aşaması hariç, azami tutukluluk süresinin beş yıl olması amaçlanmaktadır. Aslolan, insanların tutuksuz olarak yargılanmalarıdır.

Bilindiği gibi, tutukluluk, sanığın kaçma şüphesinin bulunması, suç delillerinin yok edilmesi tehlikesinin bulunması durumunda delillerin rahat toplanmasına imkân sağlayacak bir tedbirdir. Bu tedbirin mahkûmiyete dönüşmemesi bakımından teklifle öngörülen düzenleme yerindedir, atılmış ileri bir adımdır. Devletin görevi, yargılamayı adil ve hızlı bir şekilde yapmaktır. Yargı organının yavaş çalışması sonucu uzayan yargılama süreci sonunda karara bağlanamayan dosyalar ve bu sürede tutuklu kalan insanlar, ülkemizde hukuk sistemimiz açısından ciddi anlamda sıkıntı oluşturmaktadır.

Yine, teklifte, tutuklama tedbiriyle ilgili olarak, demokratikleşme ve temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması bakımından çok önemli değişiklik öngörülmektedir. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100'üncü maddesinde yapılan değişiklikle ancak kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı hâlinde bu tedbire müracaat edilebilecektir.

Değerli milletvekilleri, yine, teklifte, yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesine ilişkin -hukukçular tarafından bilinir- "yol tutuklaması" olarak değerlendirilen yakalama emri üzerine soruşturma ve kovuşturma evresinde yakalanan kişinin en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim ve mahkeme önüne çıkarılacağı düzenlenmiştir.

Burada yenilik olarak yakalanan kişi yirmi dört saat içerisinde yetkili hâkim ve mahkeme önüne çıkarılamıyorsa aynı süre içerisinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değilse en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hâkim veya mahkeme tarafından sorgulama yapma veya ifade alma imkânı getirilmektedir. Bu durum, hukuk sistemimizde yeni uygulama imkânı bulan teknolojik imkânlar ile hukuk sisteminin bir araya getirilmek suretiyle temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alındığı çok önemli bir düzenlemedir. Bu düzenlemeye örnek olarak, hakkında ifadesi alınmak için örneğin ilgili Van mahkemesince verilmiş yakalama kararı bulunan bir şahıs Edirne sınır kapısından giriş yaptığı sırada yakalansa, mevcut uygulamada, şahsın işlemleri yapılarak ilgili Van mahkemesine gönderilmesi gerekmekteydi. Bu husus, kişiyi hürriyetinden yoksun kılan bir uygulamadır. Yine, düzenlemede, yakalanan kişi ilgili Van mahkemesine gönderilmeden, yakalandığı yer veya sistemin kurulu bulunduğu en yakın mahkemeye götürülerek ifadesinin alınması sağlanmış olacak ve mesela tutuklanması gerekmiyorsa bu şekilde serbest bırakılmak suretiyle kişi özgürlüğünden ve işinden mahrum olmayacaktır. Bu, gerçekten dikkat edilmesi gereken çok önemli düzenlemelerden birisidir.

Mevcut kanunda arama ve el koyma gibi tedbirlerin uygulanması bakımından makul şüphe olması yeterli iken teklifle yapılan değişiklikle somut delillere dayalı kuvvetli şüphenin varlığı hâlinde bu tedbirlerin uygulanabileceği öngörülmektedir.

Teklifle, özel hayatın gizliliğine ilişkin Anayasa'nın 20'nci maddesinde düzenlenen, herkesin kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı doğrultusunda Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen kişisel verileri kaydetme, hukuka aykırı ele geçirme ve yok etmemeye ilişkin cezalar önemli ölçüde artırılmaktadır. Bunun yanında, suçla ilgili olmayan ancak suç takibi sırasında elde edilmiş bulunan verilerin yok edilmesi gerektiği de düzenlenmektedir; yok edilmediği takdirde öngörülen cezalar da ağırlaştırılmıştır. Anayasa'nın 38'inci maddesinin dördüncü fıkrasında suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılmayacağı düzenlenmiştir. Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı aynı zamanda ceza hukukunun evrensel ilkelerindendir. Bu düzenleme gerçekten birçok ileri ülke anayasasından daha ileride bir düzenlemedir. Masumiyet karinesi ülkede yaşayan herkese lazım olan ve insanların birbirleri hakkında titizlikle riayet etmeleri gereken önemli bir düzenlemedir. Bu husus dikkate alınarak suç soruşturması sırasında kişisel verilerin alenileştirilmesi bu ilkeleri önemli ölçüde zedeleyecektir. Bu şekilde yalan yanlış bilgilerin, verilerin açıklanması çok ciddi mağduriyetlere sebep olabilecektir. Bu nedenle teklifle koruma tedbirlerine başvurma şartları ve karar alma usulünün değiştirilmesi ve kişisel verilerin aleyhinde işlenen suçların cezalarının artırılması suretiyle masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı bakımından daha etkin bir koruma sağlanmaktadır.

Yine, Anayasa'nın 19'uncu maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği ve mülkiyet hakkının etkin korunması büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda "Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma" başlıklı Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 128'inci maddesinde yapılan değişiklikle koruyucu tedbirler getirilmiştir. Dinlemeyle ilgili koruma tedbirine karar verilebilecek katalog suçlardan suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu teklifle madde metninden çıkarılmaktadır. Bu husus, örgütlü suçlarla ilgili mücadelede devleti zafiyete uğratacağı ileri sürülen bir husustur ancak madde metninden çıkarılan soyut örgüt suçudur. Maddede sayılan suçların örgütlü işlenmesi hâlinde yine kanunda öngörülen düzenlemelere müracaat edilecektir.

Silahların eşitliği ilkesi olarak kabul edilen, iddia ve savunma makamları arasında iddia ve savunma faaliyetinin gereği gibi yapılmasına engel olacak ayrımlar da kanun teklifinde kaldırılmış bulunmaktadır. Daha öncesinde savcılık tarafından gerekli görüldüğü durumlarda, sulh ceza mahkemesi hâkiminin kararıyla müdafinin dosya incelemesi ve gerekli belgeleri alması engellenebilmek, kısıtlanabilmekteyken bu kanun teklifiyle bu durum tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu da gerçekten, savunma açısından oldukça önemli bir husustur.

Yukarıda genel olarak ifade etmeye çalıştığım kanun teklifiyle, bütün olarak, demokratikleşme, temel hak ve hürriyetlerin teminat altına alınması amacının gerçekleştirilmesinde çok önemli bir adım atılmış olacaktır.

Yerinde olduğunu düşündüğümüz kanun bakımından lehte oy kullanacağımızı bildirir, milletimize hayırlı olmasını temenni eder, yüce heyetinizi saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)