| Konu: | BDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 19.02.2014 |
OSMAN KAHVECİ (Karabük) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisinin ülkemizde kuraklığın artmasına neden olan uygulamaların tespiti ve kuraklık zararlarının en aza indirilmesiyle ilgili Meclis araştırması açılması önergesi üzerinde, aleyhe söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, dünyamızı tehdit eden en önemli çevresel tehditlerin başında küresel ısınma ve iklim değişikliği gelmektedir. İklim değişikliği sadece ekolojik olaylarla sınırlı olmayıp aynı zamanda ekonomik, sosyal, enerji ve sanayi yatırımlarıyla da direkt ilişkilidir.
Son yıllarda, etkisini tüm dünyada hissettiren küresel sıcaklık ve iklim değişikliği ve kuraklık ülkemizde de tedbir alınması gereken en önemli problemlerin başında gelmektedir. Bu çerçevede ülkemiz, iklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum sağlama kapasitesinin artırılması ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda bir dizi eylem planı yapmış ve uygulamaya koymuştur. Bunlardan biri de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı'dır. Eylem planı tüm paydaşlarıyla birlikte titiz bir çalışma sonucu hazırlanmış ve 2011-2023 yılları için uygulamaya konulmuştur. Değerli milletvekilleri, sürdürülebilir kalkınmanın devam ettirilebilmesi için gerekli politika ve tedbirler bu eylem planı çerçevesinde hassasiyetle uygulanmaktadır. Son yıllarda, iklim değişikliğinin etkilerinin hissedilir boyutlara ulaşmasıyla birlikte enerji, ekonomi ve çevre konuları bu eylem planında birlikte değerlendirilmiştir. "3E" kuramı yani "enerji, ekonomi ve ekoloji" olarak adlandırılan bu yaklaşım, 21'inci yüzyılın en önemli kalkınma kriterleri olarak ifade edilmektedir. Bu istikamette ülkemizin başlıca önlemleri enerji, sanayi, ulaştırma, tarım, atıklar ve ormancılık gibi sektörlerde yoğunlaşmıştır. Bu çerçevede...
Az önce sayın meslektaşım Seyfettin Bey ormancılıkla ilgili bazı konulara değindi. Beraber çalıştığımız zaman bize aynen şunu söylemişti: "Ormancılıkta devrim yapıyoruz Sayın Genel Müdürüm." Herhâlde onları unuttu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Nerede dediğimi söyle o zaman. Hadi, dediğimi söyle...
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - En çok orman mühendisi de bizim dönemimizde alınmıştır.
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Doğru söylüyorsun.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Orman işçilerine kadro da bizim dönemimizde verilmiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Dediğini ispatlamakla mükellef.
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Hiç orman mühendisi, ziraat mühendisi almadılar onlar.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Evet.
Hükûmetin yıkılması için sanıyorum işleri Allah'a kaldı yani yağmur duası edecekler de... 30 Martta sandıkta millet verecek kararı Hükûmetin gitmesine. Dualar yağmur duası değil, yağmurlar karar vermeyecek, sandık karar verecek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Siz artık dualara da inanmıyorsunuz.
MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Bakana söyleyeceksiniz o zaman, Sayın Bakana.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - İklim Değişikliği Eylem Planı çerçevesinde ülkemizdeki bütün sektörleri kapsayan kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimizi ortaya koyan bir yol haritası belirlenmiştir. Yine, ülkemiz, Dokuzuncu Kalkınma Planı'nda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne ilişkin yükümlülükleri yerine getireceğini teyit etmiştir. İklim Değişikliği Eylem Planı da bu çerçevede hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.
Kuraklıkla mücadelede ülkemizin hiçbir politikasının olmadığını söylemek doğru değildir. Dünyada en değerli stratejik ve ekonomik kaynaklardan biri sudur. Doğal hayatın devamı için suyun sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi şarttır. Su talebinin sürekli olarak karşılanabilmesi için bizim gibi su zengini olmayan ülkelerin akan sularını baraj ve göletlerde depolaması şarttır. Ülkemizde kişi başına yıllık su kullanımı 1.519 metreküptür. Bu da uluslararası kriterlere göre ülkemizin su zengini olmadığını göstermektedir. Türkiye, Asya ve Avrupa kıtaları arasında geçiş kuşağında yer almaktadır. Bu nedenle yıllık yağış 250 ile 2.250 milimetre arasında değişmektedir. Yağışların genelde yetersizliği yanında mevsimlere dağılımı da düzensizdir. Bu farklılıklar, zaman zaman sıcaklığın artması paralelinde kar ve buz erimeleri veya ani yağışlarla sellerin meydana gelmesinde etkili olmaktadır.
Türkiye'de toplam kullanılabilir su miktarı 112 milyar metreküptür. Dolayısıyla, yıllık yağışın ancak yüzde 20'sini kullanmaktayız. Kullanılan suyun yüzde 70'i sulamada, yüzde 16'sı içmede, yüzde 11'i de sanayide kullanılmaktadır. Toplam su potansiyelimizin yıllık bazda yüzde 40 kadarı kullanılmaktadır.
AHMET YENİ (Samsun) - Bölge müdürüne niye anlatmadın bunları, bölge müdürüne?
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Son aylarda kuraklık sonucu barajlardaki doluluk oranlarıyla ilgili bir iki rakam vereyim: İstanbul'da -karşılaştırma olarak- 2013'te barajların doluluk oranı yüzde 80, şu anda yüzde 28; Ankara, 2013'te yüzde 29, 2014'te yüzde 23; İzmir, yüzde 62, 2014'te de yüzde 62; Bursa, yüzde 78, yüzde 30. Yani 79 adet içme suyu barajındaki ortalama doluluk oranı yüzde 54, 79 adet barajdaki su oranı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Barajların dibini delmişsiniz, dibini.
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Sulama maksatlı 207 barajımızdaki doluluk oranı yüzde 47, geçen yıl bu oran yüzde 50'ydi. Enerji maksatlı 89 barajın doluluk oranı da yüzde 44'tür.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, sadece para havuzlarını boşaltmamışsınız, barajları da boşaltmışsınız!
OSMAN KAHVECİ (Devamla) - Türkiye, içme ve kullanma suyunun verimli, etkin kullanımı için bir dizi tedbir almıştır. Bunların başında da akarsularımızın üzerine baraj ve göletlerin yapılması ve etkin su kullanımının sağlanması gelmektedir. Bu kapsamda, 2003 yılından günümüze kadar 1.763 adet tesis inşa edilmiştir. Bunların rakamsal değeri 65 milyar liradır. Ayrıca, Bin Günde Bin Gölet Projesi de uygulamaya konulmuştur.
Türkiye, 81 vilayette içme ve kullanma sularıyla ilgili eylem planını hazırlamış ve uygulamaya koymuştur. Bu eylem planları, illerin otuz kırk yıllık suyunu garanti altına almaktadır. Özellikle içme sularında kaçaklar büyük çapta önlenmiş, şebekeler yenilenmiştir. Sulamalarda açık sistemlerden kapalı sistemlere ve damlama sistemlerine dönüş hızla devam etmektedir. Hükûmetlerimiz tarafından verilen desteklerle, yüzde 2 civarında olan kapalı sulama sistemleri yeni projelerde yüzde 85, yüzde 95'lere çıkarılmaktadır.
Bu çerçevede bazı meteorolojik verilerden su ihtiyacına baktığımızda, İstanbul'un 2060 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılayacak Melen Projesi devreye sokulmuştur.
Yine, İzmir Gördes Barajı devreye sokulmuştur. İzmir'in içme suyu problemi 2040 yılına kadar çözülmüştür.
Ankara ilimizin içme suyunu sağlayacak Gerede Tüneli Projesi hizmete alınarak başkentimizin 2060 yılına kadar su ihtiyacı karşılanmış olacaktır.
Devam eden projeler; 15 milyon kişinin su ihtiyacını karşılayacak şekilde 22 adet proje de devam etmektedir.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de, zaman zaman, belirli periyodlarda, iklim değişikliğine bağlı olarak su azlığı yaşanmaktadır. Bazen bu azlık mevsimsel olmakta, yıl sonu itibarıyla ortalama değerlerini bulmakta bazen de son dört aylık dönemde bazı illerimizde olduğu gibi normal değerlerin altında kalabilmektedir. Buna karşı da baraj, gölet ve sulama sistemlerinin tesisiyle tedbirler alınmaktadır.
Ülkemizde, kuraklıkla ve küresel iklim değişikliğiyle mücadele konusunda en önemli yasal düzenlemeler, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü'dür. İklim değişikliğine karşı alınacak tedbirlerin başında, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının artırılması gelmektedir. Sera gazı emisyonunun yüzde 75'i enerji sektöründen gelmektedir. Bundan dolayı, Hükûmetimiz, yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye sokulması konusunda önemli teşvik tedbirlerini de ortaya koymuştur. Bunun yanında, enerji ve sanayi sektöründe de sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır.
Hükûmetimizin iklim değişikliği, kuraklık ve su kıtlığıyla ilgili her türlü tedbiri aldığını, bu nedenle BDP'nin araştırma önergesinin aleyhinde oy kullanacağımızı belirtiyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)