GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ankara Milletvekili İzzet Çetin'in, (2/115) esas numaralı 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin (4/146) münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:63
Tarih:18.02.2014

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.

Değerli arkadaşlar, bir baba olarak, bir anne olarak evinize hiç ekmek götüremediğiniz zaman çoluk çocuğunuzun önünde ne kadar mahcup olduğunuzu ben vicdanlarınıza sunuyorum. Bu insanlar evlerine ekmek götüremiyorlar. Bu insanlar dilenci değil, bir şey istemiyorlar, sadece haklarını istiyorlar yapılacak bir yasal düzenlemeyle ve Sayın Çalışma Bakanının -aynen söylüyorum- "yaşa takılanları mezara koyan Çalışma Bakanı" olarak ismi geçecek, "yaşa takılanları mezara gömen Çalışma Bakanı" olacak. Hep söyleyeceğim bunu.

"Biz dilenci değiliz, biz hakkımızı istiyoruz. 45 yaşından sonra, 50 yaşından sonra kimse bize iş vermiyor. Evimize ekmek götüremiyoruz. Bize karşılıksız bir şey vermeyin." Demin Sayın Çetin söyledi. "Bize borç verin. Ne kadar kaldı emekliliğime? İki yıl kaldı. İki yıl bize borç verin, borç. Bunu da asgari ücretle borç verin. Bunu da ileride asgari ücretin dörtte 1'iyle bizden kesin. Biz dilenmiyoruz." Formülü var ama duymuyorsunuz, kulaklarınız sağır. Gelin bizimle, Sayın Çelebi'yle, Sayın Çetin'le, Sayın Çam'la; biz İstanbul'un Kadıköy'ünden, Ankara'dan her zaman gittik. Bu insanlar perişan, ağlıyorlar bu yaştan sonra. Yine söylüyoruz: "Borç istemiyoruz, İşsizlik Sigortası Fonu'ndan bir ödeme yapın emekli olana kadar, iki yılsa iki yıl kala, üç yılsa üç yıl ödeyin, asgari ücretle ödeyin. Daha sonra dönün, bana ödediğinizi benden dörtte 1 oranında kesin arkadaşlar. Borç istiyoruz, ekmek için istiyoruz, iane istemiyoruz. Biz namuslu insanlarız, kimseye yük olmak istemiyoruz ama bizi çoluk çocuğumuza mahcup edenleri de Allah kahretsin!" Aynen söylüyorum.

Bu Bakan mezara koyacak bu insanları. "Efendim, bizim zamanımızda çıkmadı." İnsan dokusu var. Kim yaptıysa, ne zaman yaptıysa, devletin devamlılığı vardır, eğer bir yerde sorun varsa o sorunu gidermek devletin görevidir. On iki yıldır söylüyoruz, on iki yıldır bağırıyoruz, "Bu aç insanlara sahip çıkın." diyoruz ama her ne hikmetse, her şeyi duyuyorsunuz, kulağınız çok delik, paralel yapıyı çok iyi duyuyorsunuz ama bu insanlara gelince sesini duymuyorsunuz.

Arkadaşlar, günahtır. Eğer günahtan korkuyorsanız -günahtan korkmuyorsanız diyecek lafım yok- vicdanınız varsa -aynen söylüyorum- gelin, bu insanların hâlini görün; gelin, bu insanların hâlini görün.

SALİH KOCA (Eskişehir) - Sen beddua etmezdin Ağabey.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ederim arkadaş, bunlar için ederim. Çünkü evine ekmek götüremiyorsa, çoluk çocuğuna bir lokma ekmeği götürmek için eğer bu insanlar gece çocukları uyuduktan sonra evine gidiyorsa yazıklar olsun hepimize!

Ben bu kadar söylüyorum, konuşmayı çok uzatmak istemiyorum; sadece bu Meclise yazıklar olsun, hepimize yazıklar olsun!

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)