GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Muğla'nın sorunlarına ilişkin
Yasama Yılı:4
Birleşim:63
Tarih:18.02.2014

TOLGA ÇANDAR (Muğla) - Çok teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Muğla deyince, eminim, hepimizin aklına tatil geliyor. Gerçi, bu sene Ankara'da öyle çok karlı buzlu günler yaşamıyoruz, yazdan kalma günler yaşıyoruz ama gene Ankara'da olsak bile yani böyle güzel havalarda bile olsak, sonuçta, Muğla deyince aklımıza güneş, deniz, tatil geliyor. Oysa, Muğla'nın bu görünen yüzünün dışındaki yüzünden söz edeceğim ben size bugün.

Gerek bilim adamlarıyla gerek sanatçılarıyla gerek tarih mirasıyla tam bir uygarlık beşiği olan Muğla'mız, ne yazık ki merkezî yönetimlerden bugüne kadar gerekli ilgiyi görememiştir. Muğla halkı, Muğla'nın bu niteliğini yaratanlardır. Muğlalılar her zaman demokrasiden ve çağdaş uygarlık anlayışlarından yana olmuş, son derece çağcıl insanlardır. Aynı zamanda, Muğla'mız doğal zenginlikleri bakımından da son derece önemli bir ilimizdir. 1.124 kilometrelik koylarıyla, bugün gücü elinde bulunduran herkesin iştahını kabartan bir yapıya da sahiptir çünkü koy deyince, deniz deyince bazıları tatil, bazıları doğal güzellik anlıyor ama bazıları da "Onun üzerinden nasıl olur da acaba ekonomik bir çıkar sağlarım?", bunu düşünüyor.

Değerli milletvekillerimiz, çocukluğumuzda denize girdiğimiz koylarımız, ne yazık ki bugün orada artık yerli halkın denize girmesine dahi izin vermeyen işletmelerin işgali altındadır. Halkın vergileriyle kurulmuş olan bölgenin 3 termik santrali, bugün, bugünkü Hükûmet tarafından satılmak istenmektedir. İşçilerin, yöre halkının emeğiyle yıllarca ayakta tutulan ve her türlü sağlıksızlığa rağmen... Söz gelimi, Yatağan ve Milas'ta, bu termik santrallerin dumanından kanser olmayı göze almışlardır Milaslılar ve Yatağanlılar çünkü onun sağladığı ekonomik getiriye ihtiyaçları vardı. "Devletin gelir kapısıdır aynı zamanda." dedikleri için termik santrallerin yapımına karşı çıkmamışlardır, "Devletin malıdır." diye. Ama, bizim "Devletin malıdır, koruyalım." diye yıllardır uğraştığımız termik santraller, bugün ne yazık ki kâr eden işletmeler olmasına rağmen satılmak istenmektedir.

Termik santrallerle ilgili hemen bir şeyi eklemek istiyorum sayın milletvekilleri: 30 günün 2 gününü maliyete ayıran, geri kalan 27-28 günü kâr eden işletmelerdir. Allah aşkına, hangi kafa yapısı, hangi vicdan, böyle kâr eden, halkın malı olan işletmeleri neden satmak ister, bunu hâlâ anlayabilmiş değiliz.

Muğla'nın termik santral işçileri ve Muğla halkı, Milas, Yatağan halkı aylardır bu konuda direnmektedir, mücadele etmektedir fakat bir türlü seslerini duyuramamaktadırlar.

Aynı zamanda, bakınız, bizim Muğla'mızın bir başka özelliği olan kültür mirasımız son derece önemlidir. Son günlerde bütün dünya arkeoloji camiasını ayağa kaldıran, Karia Satrabı Hekatomnos'un anıt mezarı bulunmuştur Milas'ta. Önceki Kültür Bakanımız zamanında son derece büyük bir ilgisine biz mazhar olmuştuk Sayın Bakanın fakat şimdiki Bakanımız bir kere olsun bu konuda herhangi bir girişimde bulunmamıştır ve yapılan çalışmalar ne yazık ki aksamaktadır.

Son yıllarda, özellikle bu son günlerde hastane sorunu, bölge hastaneleri sorunu... Bakın, yaz nüfusu 1 milyonu aşan bölgemizde bir bölge hastanesi yoktur, gerekli teçhizat yoktur. İnşallah, tatile geldiğiniz zaman -hepimiz yaş itibarıyla belli bir sınırı geçtik- bir kalp krizi geçirmezsiniz ve hastanedeki bu teçhizat yokluğu yüzünden herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmazsınız. Bu, hiç kimse için... Ama bunu -lütfen- Sağlık Bakanıyla defalarca görüşmemize rağmen, bu konudaki hem doktor hem teçhizat eksiği bir türlü giderilememiştir.

Sevgili, değerli milletvekilleri, bakınız, doğal gaz gidiyor Aydın'dan Muğla'ya; Bodrum'a ve Milas'a geçmiyor. Oysa ilk organize sanayi bölgesi Milas'ta kuruluyor. En çok ihtiyaç duyduğumuz 70'e yakın fabrika satıldı. Doğal gaza Bodrum'un ve Milas'ın son derece ihtiyacı vardır.

Zaman itibarıyla bu kadarla özetliyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)