| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 14.02.2014 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 37'nci maddesiyle ilgili verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu önergede, Anayasa'ya aykırı olduğu için bu maddenin kanun teklifinden çıkarılmasını istiyoruz. Bu vesileyle hepinize de hayırlı sabahlar dilemek istiyorum.
Şimdi, hep aynı şeyi söylüyorum. Yani sabah yedi olmuş, bu kanunu siz çıkarmak için uğraşıyorsunuz, biz de...
GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Çıkartmamak için.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ...çıkartmamak için direniyoruz. Doğrudur. Ama bizim çıkartmamaktaki gayemiz şudur: Çünkü biz diyoruz ki bu kanun teklifiyle hâkim ve savcıların ayarlanmaları ve düzenlemeleri yapılarak...
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Daha iyi olacak.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ...birtakım rüşvetlere ve yolsuzluğa bulaşan haramzadelerin kurtarılmasına yönelik bir algı olarak düşünüyoruz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yanlış düşünüyorsunuz.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Siz böyle bir şey düşünmeyebilirsiniz. Ona da saygı duyarız ama bunların hepsi, emin olun, zamanla açığa çıkacak. Bundan hiç şüphemiz yok. Nasıl hiçbir şey gizli kalmıyorsa bugün yapılanlar da mutlaka açığa çıkacak. Çünkü hiçbir şeyin gizlenmesi ve gizli kalması mümkün değil. Bunlar hep beraber ortaya çıktığında kimin haklı, kimin haksız olduğunu hep beraber göreceğiz ve bu millete de inşallah hep beraber hesap verme imkânımız olacak.
Şimdi, ben şunu söylemek istiyorum: Bir hafta, on gün önce Sayın Başbakanın bir açıklaması oldu. Dedi ki bu açıklamasında: Cumhurbaşkanı dinleniyor, ben dinleniyorum, benim çocuklarım dinleniyor, hanımım dinleniyor, bakanlar dinleniyor, şu dinleniyor, bu dinleniyor."
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Siz de dinleniyorsunuz.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Biz bunu hep söylüyoruz. Yani şimdi oturduğunuz yerden laf atarken...
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yılışık yılışık atıyorlar.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Nerede Ömer Çelik? Burada mı?
Ben dinlendiğimi defalarca söyledim. Ben burada dedim ki, ben milletvekili olarak Adana Valisi bana Vali Muaviniyle şey gönderiyor, soruşturmacı Vali Muavini, ben de savunma veren, milletvekiliyim.
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Yalan değil...
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bir vali muaviniyle bunları gönderiyor. Biz bunlara bas bas bağırırken hiç umurunuzda değildi Sayın Milletvekili, laf atıyorsun yerinden de, bunları yaşayan biziz.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Olabilir.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Biz bu zulümlere ve bu baskılara direne direne geliyoruz, dayana dayana geliyoruz. Bunu bilesin.
Daha bunu biz söylemedik, bunu sizin milletvekiliniz de söyledi.
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Hata var.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ama işinize geliyor çünkü o Vali, birtakım işlerinize geldiği için onları korudunuz, kolladınız.
Şimdi ben şunu söylüyorum: Bakın, sayın milletvekilleri, bunu söyleyen...
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Bunu iyiliği için yaptık.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ya, arkadaşım, laf atıp durma şu sabahın köründe. Bırak da şöyle konuşmamızı yapalım, beş dakika gönül rahatlığıyla gidelim. Yani ne kadar çok laf atıyorsunuz, anlamıyorum ki.
Şimdi "Ben dinleniyorum." diyen Başbakanı on iki yıldır bu millet Anayasa'yı değiştirecek çoğunlukla iktidar yapmış. Yani sanırsınız ki bu açıklamayı yapan bizim Aladağ'ın Gerdibi köyü var, son köydür, bir orman köyü, oradaki Ahmet Amca diyor ki: "Ya, bizi dinliyorlar, bununla ilgili ne yapabiliriz?" Ya, bunu diyen bu ülkeyi on iki yıldır yöneten Başbakan.
Peki, Sayın Başbakan, seni dinleyecek kadar, Cumhurbaşkanını dinleyecek kadar bir yapı ortaya çıkmış da sen on iki yıldır ne iş yaptın diye hiç sormak aklınıza gelmedi değerli milletvekilleri?
MURAT YILDIRIM (Çorum) - Köprü yaptı, yol yaptı...
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Boş verin o köprüleri, yolları. O köprüleri yolları herkes yapıyor.
Şimdi, sen, devletin...
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Sayın Yılmaz...
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Sana cevap vermeyeceğim. Baban çok yakın dostum, ta arkadan laf atma bana. Baban çok yakın dostum, meslektaşım.
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Babam hepinizden utanıyor!
ALİ ÖZ (Mersin) - Ya, sen utan, sen!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ali Bey...
ALİ ÖZ (Mersin) - Önce sen utan!
GÖKCEN ÖZDOĞAN ENÇ (Antalya) - Önce siz utanın!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ali Bey, gerek yok. Sabah sabah gerek yok.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ar kalmamış, hayâ kalmamış!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Onun babası benim çok yakın dostum ve arkadaşım. Laf vermeyeceğim. O devam etsin. Orman mühendisidir babası, çok severim babasını. Onun için cevap vermeyeceğim. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
ERKAN AKÇAY (Manisa) - O sırıtmalarınız var ya!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Şimdi, ya, buyurun, konuşmayacağım, hadi bakalım ne yapacaksın, oradan laf atıyorsun? Yani sabah sabah şuraya çıktık güzel bir konuşma yapalım dedik. Ne sizi rahatsız ediyor? Sizi ne rahatsız ediyor? Yani şu söylenenleri, şu söylenenleri vicdanlarınıza sığdırıyorsunuz. Bu ülkenin Başbakanı on iki yıldır bu ülkeyi yönettiği yerde "Ben dinleniyorum." diyor köydeki Ahmet Ağa'dan farkı olmayarak. Bunları sorgulamıyorsunuz, tamam, ondan sonra geliyorsunuz buraya, laf atıyorsunuz. İnsan bunları bir sorgular. Bu millet daha size ne verecek? On iki yıldır Türkiye Cumhuriyeti'nde kimseye nasip olmayacak şekilde size iktidarı nasip etti ama siz hâlâ bir acziyet içerisinde "Bizi falanca dinliyor, bizi falanca örgüt dinliyor, bizi paralel yapı dinliyor, Haşhaşi'ler dinliyor, şu dinliyor, bu dinliyor." diye mazeret uyduruyorsunuz. Yani bu sizin yetersizliğiniz.
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Yalan değil.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Yalan değilse de bu sizin eksikliğiniz ve yetersizliğiniz. "Biz nerede hata yaptık?" diye kafanıza alın, bir düşünün.
Hepinize tekrar hayırlı sabahlar diliyorum. (MHP sıralarından alkışlar)