| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 62 |
| Tarih: | 14.02.2014 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 30'uncu maddedeki önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, biraz önce burada yaşanan vahim hadiseleri kınayarak sözlerime başlamak istiyorum. Öncelikle, bu olaylar sırasında darp edilen ve yaralanan arkadaşlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Öncelikle Ali İhsan Köktürk arkadaşımızı gördüm, biraz evvel de değerli arkadaşımız Sayın Bayram Özçelik'in de parmağının kırıldığını öğrendim. Hepsine geçmiş olsun diyorum ve tabii, diğer arkadaşlar kim, şu an bilgi sahibi değilim.
Değerli arkadaşlar, maalesef, dişlerin nasıl gıcırdadığını, gözlerin kin ve nefretle nasıl baktığını -tabii bazı kişiler için söylüyorum, herkes için söylemiyorum- ve neredeyse öldürse yüreği soğumayacak kadar bir şiddet sarmalı içerisinde... Bu gidişat iyi bir gidişat değil değerli arkadaşlar. Türkiye'yi çok geriyorsunuz. Ben tabii, iktidara sesleniyorum. Bu sözlerin yüzde 90'ını, bu Meclisteki arkadaşlardan ziyade iktidar erkini en acımasız ve insafsız şekilde kullanan Hükûmete ifade ediyorum. Türkiye'yi patlatacaksınız diyorum. Ne adına yapıyorsunuz bunları Allah aşkına!
Değerli arkadaşlar, bu konuşmamda, bu üç dakikalık süre içerisinde sizlere bir paralel yapı analizi yapmaya çalışacağım. Siz "paralel yapı" derken aslında kendinizi anlatıyorsunuz, kendi hikâyenizi anlatıyorsunuz biliyor musunuz değerli iktidar sahipleri. Paralel yapıları siz oluşturdunuz. Şecaat arz ederken derler ya aynen öyle. Madde bir: On iki yıl beraber iktidar ortaklığı yaptığınız insanları bugün "paralel yapı" diye suçluyorsunuz. Onlara "Haşhaşin", "çete", "vatan haini", "casus" diye hakaret ediyorsunuz, kin ve nefret saçıyorsunuz ve bunu topluma aşılıyorsunuz.
İZZET ÇETİN (Ankara) - Sahte peygamber...
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Size karşı çıkan, muhalefet eden herkese "paralel" diyerek McCarthycilik yapıyorsunuz ve cadı avına çıktınız. Ve ayrıca şecaat arz etmeye de devam ediyorsunuz, "Ne istediler de vermedik?" diyorsunuz. Ben de buradan soruyorum: Ey Hükûmet, ne istediler ne verdiniz? Siz bunu açıklamak zorundasınız. Ne istediler ne verdiniz?
Madde iki: Aslında AKP'nin paralel devlet yapılanmasının mazisi 2002'den çok öncelerine gider. 1994 yılında Recep Tayyip Erdoğan'ın şimdiki Sayın Başbakanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu tarihlere kadar gider. Kendisini "İstanbul'un imamı" olarak tanıttığını ben iyi hatırlıyorum.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hadi oradan ya!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Evet... "Hadi oradan, hadi oradan!" diyen sesi, elbette tanıyacağım ben.
AKP'yle ilk defa bir siyasi parti ülke içinde değişik bir siyasal örgütlenmeye girişti. Belediyeler iktidara giden bir yoldu. Bu anlayış devlet içinde devlete evrildi ve daha sonra da paralel devlete dönüştü. AKP zihniyet olarak zaten Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Türkiye Cumhuriyeti devletine düşman bir zihniyetin tezahürü oldu.
AHMET YENİ (Samsun) - Hadi oradan be!
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Senin laf atmaktan başka bir şeyin yok. İki dönemdir biliriz oturursun laf atmaktan başka... Vallahi bu kanun bitene kadar çıkar konuşurum burada.
AHMET YENİ (Samsun) - Üç dönemdir buradayım.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Hadi oradan, hadi... Bir de kitap okuyor görünüyorsun. Kitap okuyan insan gelir burada anlatır. Anlatacak iki kelamın yok senin. (Gülüşmeler) Oturuyor orada, bakıyor. (MHP sıralarından alkışlar) Tersten mi okuyorsun Ahmet Yeni?
On iki yıldır devlet kavramını kötüleyerek "Her şeyi AK PARTİ yaptı." diyerek geçirmiştir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Propaganda o kadar ileri gitmiştir ki, AKP'den önce hizmet alan, yardım alan vatandaşlar "Allah devletten razı olsun, Allah devlete, millete zeval vermesin." derken siz propagandayla "Allah AK PARTİ'den razı olsun." dedirtmeye başladınız.
Bundan sonra da devam edeceğiz arkadaşlar. (MHP sıralarından alkışlar)