GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:62
Tarih:14.02.2014

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, burada biraz önce yaşanan olaya üzüldüğümü ifade ediyorum. İnşallah bu tür olaylar tekrar cereyan etmez. Birbirimizle ilgili empati kurmadığımız müddetçe Türkiye'nin gidişatı noktasında ciddi endişelerim olduğunu ifade etmek işitiyorum. Artık, birbirimizle ilgili empatiler kurmamız gerektiğini düşünüyorum. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin sesi ve millete örnek olması gereken bir yer. İnşallah bu örnekteliği gerçekleştireceğiz.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu HSYK kanunuyla ilgili eleştirileri sabırla dinleyeceksiniz, kabulleneceksiniz. Çünkü bu HSYK kanun tasarısı, normal şartlarda gelen bir kanun tasarısı değil. Normal şartlarda gelen bir kanun tasarısı olsa bu kadar ağır eleştirilerle karşı karşıya gelmezsiniz. 12 Eylül 2010 yılında, Allah'ınızı severseniz, Sayın Başbakanın, sayın bakanlarının, hatta milletvekili olarak sizlerin bölgenizde yaptığınız konuşmaları şöyle önünüze bir alın, bir irdeleyin bakalım, neler söylemişsiniz. Yani bu hâkim ve savcılarla ilgili hangi ifadelerde bulunmuşsunuz? Neler söylemişsiniz? Sayın Başbakan militan yargıdan bahsetmiş, yargıçlarla ilgili militanlardan bahsetmiş. Şimdi bunları görmeyeceksiniz, iki yıl önce söylediklerinizi bir kenara bırakacaksınız, bugün masumu oynayacaksınız. 2003 yılından beri yaptığınız aynı nokta. Çatışmadan besleniyorsunuz, bunu kabul edin. Haklısınız, haksızsınız ama çatışmadan beslenen bir siyasi hareket olarak kendinizi kodladığınızda bunun sıkıntılarını Türkiye çekecek. Türkiye artık bu sıkıntıları kaldıramaz noktaya geliyor, yani bu çatışmaların sonucunda Türkiye'nin patlama noktasına geldiğini lütfen görelim.

Önce Cumhurbaşkanıyla çatıştınız. Cumhurbaşkanıyla çatışmayı bir mağduriyete döndürdünüz. Sonra askeriyeyle çatıştınız. Şimdi kumpastan bahsediyorsunuz, ama ben çok iyi biliyorum, o zamanın kayıtlarını da çıkarın, o zaman Başbakan ne demiş, bakanlar ne demiş, sizler ne demişsiniz? Askerler içeriye alınırken o savcılarla ilgili, bugün "hain" dediğiniz savcıları millî kahraman ediyordunuz, "Türkiye'nin bağırsakları temizleniyor." diyordunuz. Yani bu kadar istikrarsız konuşmaları birileri hatırlattığı zaman, kızdığınız zaman doğruyu yapamazsınız. O gün o askerlerin çocukları yok muydu? Ama siz, bu kürsülerden, basın aracılığıyla onlarla ilgili her türlü ses kaydı sizin bugün kontrolünüzde olan gazeteler tarafından yayınlanırken hiç sesiniz çıkmıyordu, masumiyet karinesini hiç görmüyordunuz, o askerî vesayetten masumiyet çıkardınız. Ve seçimlerde neyin propagandasını yaptınız biliyor musunuz? Bunu hepiniz çok iyi bileceksiniz, "Türkiye'de biz askerî vesayeti yok ettik." dediniz. O Anadolu insanlarından askerî vesayeti yok ettiğiniz için oy aldınız. Bunun propagandasını aylarca yaptınız.

Ondan sonra ne kaldı geriye? Yargı kaldı. "Yargı bir grubun elinde." dediniz. "Bütün yargı bir mezhebin elinde." diyerek, basında demeçleriniz var, alın, bir okuyun. Yani bugün burada müdahale ederek bu işler olmuyor. Alıp baktığınızda birçok tabloyla karşılaşacaksınız. Neler söylediğinizi...

12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumla yargı da değişti ve bugün tekrar geliyorsunuz HSYK'yla ilgili bir değişikliğe giriyorsunuz.

Şimdi, Allah rızası için, ben, bütün milletvekillerinden "Empati kuralım." diyoruz ya, bize diyorsunuz, bir kendinizle ilgili şöyle bir vicdan muhasebesi yapın, bu şeyleri çıkarın, çok şey istemiyorum sizden, sadece Başbakanın beyanatlarına bir bakın. On yıl önce ne demiş, yedi yıl önce ne demiş, beş yıl önce ne demiş, şimdi ne diyor?

Şimdi, burada, değerli arkadaşlar, biz şunu söylüyoruz. Bu HSYK'yla ne geliyor? Bu HSYK yasasıyla, gerçekten oturalım, Türkiye'nin bir hukuk devleti olması, çünkü Türkiye bizim. On iki yıldır iktidardasınız, çok daha fazla gitmeyebilirsiniz, ama Türkiye kırılma noktasına geldi, Türkiye patlama noktasına geldi. Emin olun, Türkiye'de adı konulmamış bir darbe var. Nasıl 28 Şubatta postmodern darbe varsa, 12 Eylülde ihtilal darbesi varsa şu anda Türkiye'de bir darbe yapılıyor, Meclise darbe yapılıyor, Anayasa'ya darbe yapılıyor, yargıya darbe yapılıyor. Bunu görmeyebilirsiniz. Yani bu HSYK yasasını bu şartlar altında çıkarmak Türkiye'nin normalleşmesine yol açmaz. Türkiye'nin önünü tıkıyoruz, bunu görmemiz lazım. Patlarsa hepimiz kalırız, sadece AK PARTİ'liler kalmaz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ...sadece CHP'liler, MHP'liler kalmaz, bütün millet kalır ve yazık olur. Gidilen nokta budur. Onun için, lütfen sağduyulu olalım, birbirimizi anlamaya çalışalım.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)