| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 13.02.2014 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizin bildiği gibi 17 Ağustos 1999 depremi, gerek büyüklük gerek etkilediği alan bakımından gerekse sebep olduğu maddi, manevi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biridir. Bu deprem, "Gölcük depremi", "Marmara depremi", "Kocaeli depremi" gibi adlandırılmaktadır. Resmî rakamlara göre 18.373 ölü, 48.901 yaralı insanımız, vatandaşımız olmuştur. 285 bin konut, 42.902 iş yeri hasar görmüştür, bu rakam çok önemli, 42.902 iş yeri hasar görmüştür.
Bu depremin etkilediği ve bundan sonraki Düzce depreminin etkilediği toplamda 5 il vardır. Bu 5 ilde de 5.866 iş yeri devlet tarafından yapılmış ve hak sahiplerine verilmiştir. Bu iş yerlerinden 1.563 hak sahibi bu iş yerlerini kullanıyor, diğer iş yerleri her ne kadar "Kamu kurum ve kuruluşlarınca kullanılıyor." dense de çok kullanılan iş yerleri değildi. Gerekçesi şu arkadaşlar: Sizin şehir merkezinde iş yeriniz var, bu 5 ilde şehir merkezlerinde iş yeriniz var. Her gün yüzlerce insanın uğradığı, alışveriş yaptığı bu iş yerlerinizi daha sonra kalıcı konut alanlarına taşıyıp kimsenin alışveriş yapmadığı alanlarda bu insanlara iş yeri yaparak teslim ettiniz. Bir kısmının şehir merkezinde var ama çoğunluğunu şehir dışında, şehir merkezleri dışında yaparak teslim ettiniz ve bu insanlar buralardan ekmeklerini çıkartmaya çalıştılar, bir süre sonra da buradan gerekli parayı kazanamadıkları için de iş yerlerini kapatmak zorunda kaldılar, bu alanlar boş kalmaya başladı. Şimdi, böyle bir sıkıntı oluştu, bu sıkıntıyı gördük hep beraber, bir kanun teklifi verildi, o dönemde ben o kanun teklifini destekledim. Şöyle bir kanun teklifiydi bu: İşte, kanun çıktıktan sonra üç ay boyunca taksitlerini ödemeyen ya da taksitlerini ödemiş ama hak sahipliğinden vazgeçmek isteyenlere bir kereye mahsus bu hak tanınmış, özel idareler kanalıyla da bu, uygulamaya konulmuş ama bölgeye gittiğimizde bir eksikliği gördük, bu kanunla ilgili bir eksiklik gördük. Üç beş ay geçtikten sonra vatandaşlar şikâyet etmeye başladı yani taksitlerini atlatarak ödeyenler, zamanında ödeyenler, başka şekilde, hiç ödeyemeyenler, bankalara gidip taksit ödemeye çalıştıklarında bunların üzerine şerh konulduğunu gördük ama şu vardı: Bu insanlara Tebligat Kanunu'na göre tebligat yapılmamıştı. Bu eksikliği gördüğüm için de ben bir kanun teklifi hazırladım ve bu kanun teklifini 15 Nisan 2013 tarihinde, yaklaşık yedi sekiz ay sonra, kanun çıktıktan sonra verdim; hatta, grup başkan vekillerinizle, AKP grup başkan vekilleriyle görüştüm, doğru olduğunu düşündüler, henüz uygulamaya geçmemişti, bu eksiklik daha tazeyken bu işi halledelim dedim. Ne dedim? "Tebligat yapalım, ondan sonra bu insanların iş yerlerine el koyalım." dedim ama ben nedense grup başkan vekillerinizi ikna etmeme rağmen bu depremi orada, Kocaeli'de yaşamış Kocaeli milletvekilini, iktidar partisi milletvekilini bir türlü ikna edemedim. Gölcük'te her yıl, depremin yıl dönümünde kürsüye çıkarız, yapılması gerekenlerden hem o arkadaş bahseder hem ben bahsederim ama on beş yıl geçmesine rağmen hiçbir şey yapılmadığı gibi, bugün vatandaşın iş yerlerine el konma noktasına gelinmiştir ve el konulmuştur.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, bakın, "Bu problemi çözmek istiyoruz. Bina mezbelelik, işte, sarhoşun, başka bağımlıların ikamet ettiği alanlar hâline dönüştü." diyorlar ama elimdeki belgeye baktığınızda, valiliğin hazırladığı belgeye baktığınızda, örneğin, 60 kalıcı iş yerinden 23'ünde vatandaş kendisi hâlen orada ikamet etmekte, çalışmakta, iş yeri olarak kullanılmakta, 21'i devlete geçmiş. Nasıl çözeceksiniz bunu, diğerlerini nasıl çıkartacaksınız oradan? Ama bu mümkün değil, çıkartma şansınız yok. Bu kanun, tamamen, vatandaşın malını gasbetmek üzere çıkartılmış bir kanun, derhâl geri çekilmesi lazım çünkü öbür dünyada bunun hesabını veremezsiniz, bu mağdur insanların hesabını veremezsiniz. Toplamı sizin bakanınızın bir kol saati kadar yapmayan -çok önemli burası- toplamı, hepsi, sizin bakanınızın o 700 milyarlık kol saati kadar yapmayan bu iş yerlerine el koyarak bu vatandaşlara niye bu eziyeti çektirdiğinizi anlamakta zorluk çekiyorum.
Umarım, dilerim, bu önerimizi kabul edersiniz. Tebligat yaptıktan sonra vatandaş kendi rızasıyla devlete vermek isterse bu iş yerlerini versin diyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)