| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 05.02.2014 |
KEMALETTİN YILMAZ (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 99'uncu maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
İlgili maddede istenilen değişiklik teklifiyle Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında 75 kişilik yüksek maaşlı bir kadrolaşmanın temelini atıyorsunuz. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ihtiyacı olduğu söylenen, hiçbir mevzuata takılmadan alımlarını sağlayacak bu düzenleme ileride tamiri ve telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabilecektir. Başkanlığı âdeta sadece Hükûmetin kontrolünde, özerk bir kamu kurumu hâline getiren, çok ciddi imtiyazlar sunan bu yasal düzenlemeler yapılırken çok ciddi ve art niyetli bir çalışma yapıldığını düşünüyorum. İnternet üzerinde her türlü yazışmanın takip edildiği, sansürün altyapı çalışması olan bu düzenlemeler bütün vatandaşlarımızda derin kaygılar uyandırmaktadır, özellikle kamu çalışanları başta olmak üzere özgürlüklerini zaten kısıtlamaktadır.
Değerli milletvekilleri, çeşitli sosyal medya araçları ve İnternet sitelerinde AKP ve Hükûmet aleyhine yazım ve paylaşım yaptıkları iddiasıyla pek çok vatandaşımız mahkemelere verilmiş, cezalar istenmiş, hatta hapis cezası alanlar bile olmuştur. Özgürlükleri geliştireceğini ifade eden Hükûmetin bu çalışmaları sayesinde insanlar artık "fake" hesaplar açarak tepkilerini dile getirir olmuşlardır.
Değerli milletvekilleri, siyaset yapıyorsak, ülkeyi yönetmeye talip olduysak hepimiz haklı eleştirilere de açık olmalıyız. 2011 seçimleri öncesinde partimize yapılan çirkin tuzaklar ve İnternet üzerinden bunları yayanlar için kılını kıpırdatmayan Hükûmet, şimdi, benzer durum kendi başına gelince sansür uygulamaya; yargıyı, medyayı, vatandaşı baskı altına almaya, insanların özgürlüklerini kısıtlamaya başladıysa bunun diktatörlükten ne farkı kalır? Mevcut idarecilerimizin buna çok ama çok dikkat etmeleri gerekir.
Değerli milletvekilleri, bunun yanında, devletin bekası ve bütünlüğüne zarar veren onlarca site yayındayken, alenen Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığı yapan site ve sosyal medya kullanıcıları yayındayken kılını kıpırdatmayan Hükûmet, bu işlerle uğraşmakta, yeni yeni sansürler planlamaktadır. Yapılacaksa bu çalışmalar, tüm yetkileri kendi elinde olacak şekilde değil; müdahale etmediği, müdahale edilmeyen bağımsız bir kuruluş aracılığıyla veya adli makamların kontrolünde bir sistem oluşturmalıdır. Ülkede herkesin paranoya seviyesinde yaşadığı dinlenme, izlenme, fişlenme iddialarının ayyuka çıktığı bugünlerde, insanlarımızın gözünün içine baka baka âdeta bu sansür çalışmalarını yapmak, sansür yasalarını getirmek akla iyi niyetli olmadığınız hissini getiriyor.
Değerli milletvekilleri, Hükûmetimiz eleştirilere, özellikle haklı eleştirilere açık olmalıdır. Devletin bekası ve bütünlüğüne zarar verecek çalışmalar hariç insanların bireysel özgürlüklerine karşı yapacağı her türlü sansür girişimi kabul edilemez. Bunun da bizim tarafımızdan kabul edilmesi mümkün değildir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman fikir özgürlüğünden yana olduk, her zaman demokrasiden yana olduk. Bununla da, bu yasayla da âdeta demokrasimize, fikir özgürlüğümüze bir darbe indirilmek istenmektedir.
Açıkça değerli milletvekilleri, bu yasayla, yaklaşımınız ne demokrasiyle ne de sık sık ifade ettiğiniz ileri demokrasiyle bağdaşmamaktadır. Sizleri tekrar bu konuların üzerine düşünmeye, tekrar gözden geçirmeye davet ediyorum ve bu duygu ve düşünceler içerisinde yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
İyi akşamlar diliyorum efendim. (MHP sıralarından alkışlar)