GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:57
Tarih:05.02.2014

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesiyle ilgili konuşuyoruz. Şimdi, değerli milletvekilleri, böyle bir düzenlemeye niye ihtiyaç duydunuz, önce onu sorgulamak gerekiyor. Şimdi, Sayın Başbakan diyor ki üç gün önce: "Cumhurbaşkanını bile dinlemişler, beni dinlediler, çocuklarımı dinlediler." İnsana sorarlar... Bunu bizim Karaisalı'da, Saimbeyli'deki Ahmet Amca söylemiyor. Söyleyen kim biliyor musunuz? Bu ülkenin Başbakanı.

O zaman, Başbakana şunu sormak lazım: On iki yıldır Sayın Başbakan siz ne iş yapıyorsunuz? Yani, on iki yıldır bunların gereğini yapmıyorsunuz da bundan sonra mı gereğini yapacaksınız?

ENGİN ALTAY (Sinop) - Salma salıyormuş, salma; salma salmakla meşgulmüş.

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - O zaman, bu ülkeyi siz yönetemediğinizi kendi kendinize deklare ettiniz Sayın Başbakan. Şimdi, buna niye ihtiyaç duydunuz biliyor musunuz, hâlinizden memnundunuz, niye ihtiyaç duydunuz? 17 Aralık ve 25 Aralıkta asrın yolsuzluğu var, bunu kabul etseniz de böyle, kabul etmeseniz de böyle. Şu anda Türkiye'de yolsuzluğa batmış bir suç çetesi örgütü var, yolsuzluk her tarafa sirayet etmiş. Şimdi, bunun önüne geçmek için ardı ardına birtakım yasalar çıkarmaya çalışıyorsunuz alelacele. HSYK Kanunu'nu getirdiniz apar topar, gece gündüz çalıştınız ama Adalet Bakanı devreye girdi, 1. Dairede operasyon yaptı; savcıların, hâkimlerin yerini değiştirince yarısından sonra işi çektik. Şimdi, geldiniz, savcıları, hâkimleri değiştirince bu işten sıyrıldığınızı düşündünüz ama ardı ardına birtakım yayınlar çıkmaya başlayınca şimdi İnternet yasasını getiriyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, şunu unutmayın: Bakın, biraz önce kızdınız, "maşa" dediniz, "şu" dediniz, "bu" dediniz ama bir Başbakan ta Fas'tan Habertürk'ün Genel Yayın Yönetmenini arayarak "MHP Genel Başkanını çıkarmayın." diyor. Böylesi 28 Şubat sürecinde olmadı. 28 Şubat sürecini mumla aratır hâle geldiniz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Andıççı...

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Evet, evet; o 28 Şubat sürecinde birtakım andıççılar vardı, bugün de Başbakanın andıççıları var.

Ama, unutmayın -bakın- 28 Şubat sürecinde de fişlemeler vardı, 28 Şubat sürecinde de birçok insan fişleniyordu, birçok insanın yerleri bir gecede değiştiriliyordu.

Yok mu Efkan Ala? Nereye gitti bilmiyorum. Şimdi, Efkan Ala, millî iradeden bahsediyorsunuz. Efkan Ala millî iradeyi nereden temsil edecek, bizim gibi seçilip mi geldi? Ama gelen İçişleri Bakanı her gün 1.500-2.500 polisin yerini değiştiriyor; yetmedi, Millî Eğitime el attı, kardeşini oraya getiriyor; Maliyeye müdahale ediyor. MİT'ten raporlar geliyor, MİT'ten!

MİT'in işi nedir, MİT'in işi? MİT'in işi, bu ülkenin güvenliğini sağlamaktır ama bakıyorsunuz, MİT, MHP'li iş adamlarını fişlemiş, CHP'li iş adamlarını fişlemiş. Bizde iş adamı kalmadı ki bütün iş adamları sizde; ortada, ihalelerden alınan...

Ama, şunu unutmayın değerli milletvekilleri, bakın, 28 Şubat sürecini yürütenleri iyi hatırlayın. 28 Şubat sürecinin aktörleri ne diyordu? "Bin yıl sürecek bu." diyordu, "Bin yıl." Ama Cenab-ı Allah'ın takdiri ve bu milletin iradesiyle bir yıl, iki yıl bile dayanamadılar, yerle bir oldular. Kendilerini bin yıl devam edecek şekilde kodlamışlardı.

Bugün ben Sayın Başbakana bakıyorum, hiçbir şekilde bu iktidardan gitmeyecek şekilde kendisini kodlamış. Bugün çıkanlar onlar. Öyle bir hâle geldi ki "Askerî vesayeti kaldırdım, yargı vesayetini kaldırdım, bürokraside hâkimiyeti elime aldım." diyen Başbakan, dün bu operasyonları yapanları ayakta alkışlıyordu. Bugün diyor ki grup başkan vekili: "Paralel yapıyla beraber misiniz?"

Varsa bir paralel yapı, siz beraberdiniz Sayın Elitaş; siz beraberdiniz, AKP beraberdi. Bir kere bunu mantık olarak düşünün.

Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak her zaman doğruların yanında durduk ama siz "Askerî vesayeti, yargı vesayetini kaldırdık." diye bu millete övünerek gittiniz, oy istediniz. Bunları yapınca neye kapıldınız biliyor musunuz? Kendinizi dokunulmaz hissetiniz, "Kimse bize dokunamaz." dediniz ve bu ülkeyi tek adamlık modeliyle yürüttünüz, tek adamlık modeliyle yönettiniz; kanunları bir tarafa bıraktınız, yasaları bir tarafa bıraktınız; sizin talimatınızla aynı anda 10 tane medya aynı manşeti attı, yanlışları görmedi. Sandınız ki hiçbir şey ortaya çıkmayacak ama Allah'ın indinde her şey açığa çıkacaktır. Bugün bu yasalarla, bugün bu gücünüzle her şeyin üstesinden gelebilirsiniz ama Allah'ın adaletinden kurtuluş yok. Ey AKP milletvekilleri, bu işe bulaşmayanlar gerçekten elini vicdanına koyarak Allah'ın adaletini her zaman hatırlayacaklardır.

Teşekkür ederim. (MHP sıralarından alkışlar)