| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 04.02.2014 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, kanun yapma tekniklerini altüst eden ve yasama uzmanlarımızın sınırlarını zorlayan 524 sayılı çorba yasanın 81'inci maddesiyle ilgili olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Sağlık gibi hayati bir konuda asla yalan söylemeyen ve halkı kandırmayan milletvekillerini de saygıyla selamlıyorum.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası'nın 63'üncü maddesini değiştiriyorsunuz. Vallahi sevinmiştim, "Herhâlde AKP bu 63'üncü maddeyle bir ayıbını temizleyecek." diye ümitlenmiştim. Hatırlatayım size ayıbınız neydi bu maddeyle ilgili olarak: "Kurumca -yani SGK kurumunca, SGK tarafından- finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin belirlenmesi gerekir." diye bir madde koymuştunuz. Yani, SGK hangi tedavileri ödeyecek, SGK hangi teşhis yöntemlerini ödeyecek buna kurum karar verecekti sizin yine o parmaklarınızı kaldırarak kabul ettiğiniz bu yasaya göre. Yani, SGK kendisini doktor yerine koyacak ve "Ben neyi öderim?" diye karar verecekti. Neye göre? Kendi kafasına göre. Dikkat edin, burada yine bir AKP klasiği yaparak kelime oyunu yapmıştınız. "SGK neyi öder?" Hâlbuki esas yapmak istediğiniz şey "SGK neyi ödemez?" idi ama SGK bir şeyi ödemezse negatif konuma düşeceği için ayıp olurdu halka. Halkı kandırmalıydınız ve halka yine yalan söyleyerek SGK'nın neyi ödeyeceğini belirliyordunuz. Yani "bedeli ödenmeyecek sağlık hizmeti" ne demek Allah aşkına? Ömür boyu prim ödeyeceksiniz, sağlık hizmeti almaya gideceksiniz SGK diyecek ki: "Bir dakika, ben bunu ödemiyorum." Hangi anlayışla, sosyal devlet anlayışıyla mı? Hayır, faşist devlet anlayışıyla sizler, hangi tedavi, hangi teşhis yöntemini SGK'nın, yani devletin ödemeyeceğine karar vermiştiniz. Bir de şimdi bunu düzeltmek bir kenara dursun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı gibi hepimizin sempatisini kazanmış, hepimizin duygularına hitap eden özel bir bakanlığı bu ayıba ortak ettiniz; dediniz ki: "Sağlık Bakanlığıyla beraber Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da buna birlikte karar versin." Yani Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı diyecek ki "Şunu öde, şunu ödeme." Böyle bir rezaleti ancak sizden bekliyoruz.
Bakın, Başbakanınız bugün Almanya'da buyurdular, örnekler buyurdular. "Geçmişi sorgulayalım; SSK'ya ödenen primlerimiz nereye gidiyordu?" diye hazret kükredi. Ben buradan söyleyeyim, herkes emindi ki kimsenin cebine gitmiyordu. Şimdi halk size soruyor: "SGK'ya ödediğimiz primler nereye gidiyor?" diyor. Açıkça soruyor: "Şüphe ediyoruz, acaba SABAH'ı, ATV'yi satın almak için büyük patronun kurmuş olduğu havuza katkı olarak mı gidiyor bizim SGK'ya ödediğimiz paralar?"
ENGİN ALTAY (Sinop) - Havuza gidiyor, havuza!
AYTUĞ ATICI (Devamla) - "Veya Habertürk'e talimat vermek üzere acaba bir para aktarımı mı yapılıyor?" Soruyor vatandaş, buyurun çıkın cevap verin. "Hayır, oraya gitmiyor." deyin, nereye gittiğini çıkın söyleyin. Ya da halk soruyor, diyor ki: "Hırsızları erkenden gören, 'hırsız var' diyen gençlere biber gazı olarak mı dönüyor bizim SGK primleri veya kurşun olarak mı dönüyor? Daha da kötüsü, Ali İsmail Korkmaz'ı öldüren sopa olarak mı dönüyor?" Çıkın bunları söyleyin. Halk soruyor: "Biz bu kadar prim öderken sağlık hizmetleri neden kapsam dışı kalıyor? Biz adam gibi primleri ödüyoruz, AKP Hükûmeti de bize adam gibi sağlık hizmeti sunmak zorunda." diyor. "Ben primlerimi ödüyorum ama Bakanınız çıkıp benim reçete bilgilerimi satıyor." diyor. "Allah gözünüzü doyursun." diyor. "Ben primimi ödüyorum, doktora her gittiğimde benden 11 noktada katkı payı alıyorsunuz, hakkımı size helal etmiyorum." diyor. "Benim SGK'ya ödediğim primleri çıkın burada bize anlatın." diyor vatandaş. Çıkıp biriniz, varsa anlatacak olan, buyursun anlatsın, ben de öğreneyim, vatandaş da öğrensin ama o yüz kimsede yoktur diye düşünüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)