| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 04.02.2014 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 81'inci maddede verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu 81'inci maddeyle ortez, protez ve diğer iyileştirici nitelikteki araç ve gereçlerin miktarı, standardı, sağlanması -sağlanması derken temini-uygulanması, kullanma süreleri ve garanti süresi sonrası bakım, onarım ve yenilenmesi hususlarında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşünün alınması öngörülmekte. Bu düzenlemeyi özü itibarıyla olumlu görmekle birlikte bazı tabii, noksanlıkları ve uygulama hatalarını da beraberinde getirmektedir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşünün alınması önemli ama yeterli değil, bir de bunun uygulanması var.
Şimdi, 5510 sayılı Kanun'un 73'üncü maddesine göre 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na göre aylık bağlanmış maluller ile yine, 3713 sayılı Kanun kapsamına girmemekle beraber "Başkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak derecede malul olan vazife ve harp malullerinin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçler herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumca karşılanır." denilmektedir, daha doğrusu karşılanması gerekmektedir, kanun böyle diyor ancak Sağlıkta Uygulama Tebliği'yle kanuna aykırı olarak harp ve vazife malullerinin kullandıkları her türlü ortez, protez, araç gereç ile ilaç ve tıbbi malzemelere kanuna aykırı olarak süre ve fiyat kısıtlaması getirilmiştir. Bu, aynı zamanda kurallar hiyerarşisine de aykırıdır. Mutlaka bu Sağlıkta Uygulama Tebliği'nin kanunun amacına ve hedefine uygun olarak yapılması gerekir. Bizim verdiğimiz önerge, kanunen verilmesi gereken bu hususun tebliğle sınırlamasının mümkün olmayacağını getirmektedir yani bu sınırlama kaldırılmaktadır.
Bu torba kanunda şehit aileleri, gaziler ve malullerle ilgili yapılan düzenlemeler olumlu olmakla birlikte, geçtiğimiz ve önceki yıllardaki hep birlikte yaptığımız düzenlemeleri de dikkate alarak, onları da kast ederek harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle malul ve gazilerimizin beklentilerinin devam ettiği bazı hususlar da bulunmaktadır ve bu beklentiler de henüz karşılanmış değildir.
Yine, bu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görev sahasına giren maddelerinin bitim zamanına da geldiğimiz için ben kısaca şehit aileleri ve gazilerimizin bazı sorunlarını ve beklentilerini de başlıklar hâlinde tekrar dile getirmek istiyorum.
Şehitlerimizin çocuklarının tamamına istihdam hakkı verilmelidir. Artık, bu, bundan sonraki kanuni düzenlemelerde mutlaka yapmamız gereken bir düzenlemedir.
Malul gazilerimizden çalışanlara 3.600 gün prim gün sayısını doldurmaları hâlinde emeklilik hakkı tanınmalıdır. Gazilerimizin 1 Ekim 2008 tarihten önceki döneme ait sosyal güvenlik destek primi borçları silinmeli ve bu tarihten önceki çalışma dönemleri için ödedikleri sosyal güvenlik destek primleri de iade edilmelidir.
Harp ve vazife malullerinin kullandığı ortez, protez, araç gereç ve tıbbi malzemeler hiçbir kısıtlama olmadan karşılanmalıdır.
Kore ve Kıbrıs gazilerimizin hepsine şeref aylığı tam olarak ödenmelidir. Bu da çok önemli bir sorundur.
Devlet övünç madalyası verilenlere aynı zamanda şeref aylığı da bağlanmalıdır.
Şehit ve gazi çocuklarına vakıf üniversitelerinde kontenjan ayrılmalıdır ve ayrıca gazi ve ordu vazife malulü sayılanlara, sağlık kurulu raporu istenmeden Sosyal Güvenlik Kurumunun verdiği ücretsiz seyahat kartlarını ibraz etmeleri şartıyla 1600 cc'den düşük ve beş yıl süreyle kullanmak şartıyla ÖTV'siz ve KDV'siz araç verilmelidir.
Bu düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum.