| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 56 |
| Tarih: | 04.02.2014 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz tasarının 64'üncü maddesinde verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu tasarının 64'üncü maddesiyle 5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun 4'üncü maddesi değiştiriliyor ve kanun kapsamında bulunan hizmetlerin yerine getirilmesinde uygulanacak esaslar belirleniyor ve bu maddeyle ilgili genel görüşümüz olumludur, olumlu bir düzenleme olarak görüyoruz.
Yalnız bu Engelliler Kanunu'nun çok önemli bir eksiği var. Bu önemli eksikliklerin birisi de engelliliğin önlenmesine yönelik erken tanı ve koruyucu hizmetlerin yetersizliğidir. Engelliler Kanunu'nun 11'inci maddesinde, yeni doğan, erken çocukluk ve çocukluğun her döneminin fiziksel, işitsel, duyusal, sosyal, ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin izlenmesi, genetik geçişli ve engelliliğe neden olabilecek hastalıkların erken teşhis edilmesinin sağlanması, engelliliğin önlenmesi, var olan engelliliğin en düşük seviyeye çekilmesi ve ilerlemesinin durdurulmasına yönelik çalışmaların Sağlık Bakanlığınca planlanıp, yürütüleceği belirtilmektedir.
Değerli milletvekilleri, ancak kanunun 11'inci maddesi böyle söylemekle birlikte engelliliğe yol açan hastalıkların teşhis ve tedavi aşamaları korucuyu sağlık hizmetleri kapsamında değerlendirilmemektedir. Bu nedenle maddi durumu zayıf olan aileler engelliliğe yol açan epidemiyolojik hastalıkların teşhis ve tedavisini maalesef yaptıramamaktadır. Dünyada engellilik oranı ortalama yüzde 7,5 iken ülkemizde bu oran yüzde 12,29'dur. Yani Türkiye'deki engellilik oranı dünya ortalamasının çok üzerindedir. Ülkemizde engelli oranının dünya ortalamasına indirilebilmesi için öncelikle engelliliğe yol açan epidemiyolojik hastalıklarla mücadele edilmesi gerekmektedir.
Biz önergemizde engelliliğe yol açan hastalıkların teşhis ve tedavi aşamalarının koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında ücretsiz olmasını amaçlıyoruz. Bu fevkalade önemlidir, tekrar ediyorum; önergemizle engelliliğe yol açan hastalıkların teşhis ve tedavi aşamalarının koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında ücretsiz olarak verilmesini amaçlıyoruz. Modern devletin görevi yalnızca engelli bireylerin haklarını geliştirmek ve denetlemek değildir. Devlet aynı zamanda engellilerin yetenekleri ve potansiyelleri doğrultusunda gelişmelerini, eşit fırsatlara sahip olmalarını güvence altına almak, onların ekonomik ve sosyal refahını sağlamak zorundadır. Ancak ülkemizde milyonlarca engelli eğitimden sağlığa, istihdamdan erişilebilirliğe kadar çok sayıda sorunlarla mücadele etmektedir. Ülkemizde engelli nüfusa ilişkin kapsamlı bir veri toplama sistemine ihtiyaç vardır. Engelli nüfusa ilişkin güncel veriler çok yetersiz durumdadır. Bugün Hükûmetin ve hepimizin kullandığı veriler 2002 yılında Milliyetçi Hareket Partisinin de Hükûmet ortağı olduğu 57'nci Hükûmet döneminde yapılan araştırmalara dayanmaktadır.
Engellilik öncelikle bir sağlık sorunudur. 2002 Türkiye Engelliler Araştırması'na göre engellilerin yaklaşık yarısının -yüzde 47'si- engelinden dolayı herhangi bir şekilde tedavi edilmediği belirlenmiştir. Bu durum belki de tedavi sonrası bağımsız ve üretken biçimde hayatına devam edebilecek pek çok engelliyi bağımlı hâle getirmenin başlangıcını oluşturmaktadır. Engellilerin toplumla bütünleşmesi, başkalarının yardımına muhtaç olmadan hayatlarını sürdürmesi ve sosyal hayatta normal olarak hayatlarına devam edebilmesi için fiziki ve sosyal çevrenin de buna göre hayatlarını kolaylaştırıcı şekilde oluşturulması gerekmektedir.
Doğru, güvenilir ve amaca uygun nitelikte veriler cinsiyet, yaş ve gelir gruplarına göre toplanmalıdır.
Bu düşüncelerle önergemizin kabulünü diler, hepinize saygılar sunarım. (MHP sıralarından alkışlar)