| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 30.01.2014 |
ZEYNEP ARMAĞAN USLU (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı üzerine söz almış bulunuyor, bu teklif aracılığıyla, engelli vatandaşlarımızın toplumsal yaşama aktif katılımı, fırsat eşitliğinin sağlanması konularında ciddi ilerlemeler sağlayacak bir yaklaşımın mevzuatımıza tümüyle hâkim olmasının gurur verici olduğunu ifade etmek istiyorum. Ve yine, tasarıda yer alan 5651 sayılı Kanun'da yapılacak değişikliklerle de bir başka büyük toplumsal öneme sahip alanda özgürlükler ve toplumsal ihtiyaçlar dengesini en üst seviyede gözeten düzenlemelerle katkı sağlandığı, çağın en dinamik ve etkin mecralarından olan İnternet ortamına yönelik daha açılımlı bir düzlemin de ortaya çıkacağını belirtmek gerekir.
Her ne kadar, geçtiğimiz günlerde, objektiflikten tamamen uzak, keza iyi niyetin uzağından yakınından geçmeyen, konuya yönelik bazı ifadeler serdedilse de hakikat bundan tümüyle farklı yani birilerinin ısrarla ifade ettiği gibi İnternet'e sansür filan bu ülkede gelmiyor.
Yapılan düzenlemeler kişilik haklarını koruyan, aynı zamanda da yasakçılık sarmalına savrulmaktan hassasiyetle kaçınılan düzenlemelerdir. Bu düzenlemeleri ana hatlarıyla ifade edecek olursak, kişisel hak ihlallerinde mahkemelerin kararlarını gönderecekleri tek bir muhatap belirlenmiştir. Öncelikle, zaman zaman akim kalan, muhatapsız kalan yargı kararlarından ötürü bu ülkede tüzel kişiler kadar gerçek kişiler de zarar görmektedir ve bu mağduriyetlerin giderilmesine imkân sağlamak elbette bir ülkede hukuk sisteminin görevidir ve bu imkânı ortaya koymak üzere tüm erişim sağlayıcıların parçası olacağı, kararların muhataplarına tebliğ edilme imkânının bulunacağı, bu sorumluluğu da yüklenen bir erişim sağlayıcılar birliği kurulacaktır.
Yine, aynı şekilde, şu anda, 21'inci yüzyıl Türkiyesi'ne yakıştığını da düşünmediğim hapis cezaları tümüyle kaldırılmakta ve müeyyideler para cezasıyla sınırlandırılmaktadır. Kural olarak salt ihlale konu olan video, resim, yazı gibi içeriğe yönelik bir engelleme getirilmekte ve yani yıllardır pek çok eleştiriye maruz kalan bazı uygulamalar var. İşte, örneğin; Atatürk hakkındaki, şahsı manevisine zarar veren tek bir videodan ötürü bu ülkede aylarca Youtube yasaklandı. Ama şimdiki uygulamada, hukuka aykırı içeriğin olduğu tek bir sayfa, URL adresi üzerinden engellenecek ve böyle bir yaklaşım genel yaklaşım olarak da benimsenecektir. Yani, diğer bir ifadeyle, söylenilenlerin aksine, toptancı ve yasakçı bir yaklaşım değil, sorun çözen, çözerken de bütüncül engellemeleri engelleyen bir yaklaşım söz konusudur.
Mağduriyetlerin giderilmesi için karar alma ve uygulama süreleri kısaltılmaktadır. Bir gün hepimizin mağduru olabileceği itibar suikastları, sanal tacizler gibi suçlar karşısındaki en büyük acziyet, incitici, insan onuruna aykırı diyebileceğimiz içeriğin pek çok kez mevzuat hükümleri gereği engellenmekte çok geç kalınması yani çok uzun bir süre bu içeriğin yayında kalması yani bir diğer ifadeyle, hukukun gecikmesi sorunudur ve tasarıyla bu durum insanlar ve insanlık lehine değiştirilmektedir. Karar alma ve başvurulara cevap alma süreleri kısalmakta, başvuru sahibi ister içerik sağlayıcıya yönelip "uyar-kaldırt" yöntemini kullanmakta, isterse mahkemeye başvurmakta ya da TİB'e sadece ve sadece özel hayat gizliliğinin ihlali nedeniyle doğrudan başvurabilmekte ve yine sadece tek bir adres, tek bir URL üzerinden engelleme söz konusu olmaktadır. Bir diğer durum da her karara itiraz yolu açık olup hiçbir şekilde toptancı bir engelleme ya da yasaklama söz konusu değildir yahut diğer bir ifadeyle, "sansür" diye nitelenebilecek bir düzenleme de bu düzenlemenin içerisinde mevcut değildir.
Türkiye her gün artan kullanıcı rakamları, İnternet aktivasyonunun yüksekliğiyle sanal dünyada da önemli bir yeri olan bir ülke olmaya, her alanda olduğu gibi, birileri istedi diye değil, doğru olan, adil olan da bu olduğu için özgürlüğü de, demokrasiyi de, "sosyal devlet" olgusunu da güçlendirmeye devam edecek diyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)