| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 30.01.2014 |
HASAN ÖREN (Manisa) - Değerli milletvekilleri, Kamu İhale Kanunu tamam, TOKİ emrinizde, imar değişiklikleriyle rantlar belediyelerde, kayınvalidelerde, on bir yıldır söylediğiniz istikrar kayboldu bitti. Aslında söylediğiniz "istikrar" lafı da sadece bir algı yerleştirmeydi. Gerçekten, on bir yıla baktığınızda böyle bir şeyin olmadığını rakamlar önümüze seriyor.
Mesela şöyle bir bakmakta yarar var: 2002 yılında yani iktidara geldiğiniz dönemde vatandaşın bankalara olan borcu 47 milyar yani eski parayla 47 katrilyon, 2013 yılı sonu itibarıyla 1 trilyon, eski parayla kentilyon olacak, ona bile alıştırdınız insanları. Kredi kartı borçları 5,4 milyar dolar 2002 yılında, şu an bıraktığınız miras 81 milyar dolar. İcralık kredi kartı borçlusu 2002 yılında bu ülkede 48 binmiş, sayenizde, adına "istikrar" dediğiniz bu ekonomik modelle 2 milyona çıkmış. Çiftçilerimiz, çok övündüğünüz, "Traktör verdik, krediler verdik." dediğiniz çiftçilerin 2002 yılındaki borcu 5 milyarmış ama bugün, 2013 sonu itibarıyla 39 milyara çıkmış. Borçlu çiftçi sayısı o kötülediğiniz dönemlerde 76 milyon içerisinde 1,6 milyon insanmış yani 1,5 milyon insan borçluymuş. Şimdi, şu anda getirip de borçlu insan sayısını ulaştırdığınız rakam 13 milyona çıkmış.
Ödenmeyen çekler: 743 bin adet ödenmeyen çek varmış 2002 yılında, sizin üstün ekonomik başarınızla 2 milyona çıkmış!
İcralardaki dosya sayısını söylememe gerek var mı bilmiyorum ama 8 milyonda aldığınız, yani Türkiye'de 8 milyon insanı icra kapılarında teslim aldığınızda ekonomik koşullar iyiye gidiyor ise bu rakamın kesinlikle düşmüş olması gerekliydi, aşağı yukarı üçe katlamışsınız. 21 milyon insan icra dosyalarıyla uğraşıyor, 21 milyon dosya.
Değerli arkadaşlarım, deniz bitti, kara göründü, bu tablonun sonucunda gelinen nokta bu. 17 Aralık olmasaydı 21 Şubat olacaktı, 21 Şubat olmasaydı 30 Kasım olacaktı çünkü halkı öylesine borçlandırdınız ki bu halkın bu borcun altından kalkması mümkün değildi.
Ne yapmak gerekli? Yapılacak işlem kolay. Dolar fırlamış gidiyor, euro hiç kimseyi dinlemiyor ama o, hani çocuklarınızın kasalarında çıkan paralar var ya, dolarlar, hani o Halk Bankası Genel Müdürünün kutularından çıkan paralar var ya, tam şimdi o dolarları piyasaya sürme zamanı. Eğer doların ateşini düşürmek istiyor iseniz, euronun yükselmesini engellemek istiyor iseniz o 7 para kasasının içinde bulunanları, ayakkabı kutularının içerisindeki dolarları, euroları şimdi piyasaya sürün. Bu son tren, son vagona yetişin. Bu ülkeyi batırdınız, bu ülkede esnafı, sanatkârı, KOBİ'yi yok ettiniz; bütün veriler bunu gösteriyor. Sakın ola Başbakanın söylediklerine aldırmayın, Başbakan kendisini kurtarmakla meşgul. Yarın eğer başına bir şey gelir ise, yargılama Bilal'den Başbakana döner ise inanın, hiçbiriniz, siz de sahip çıkmazsınız.
Değerli arkadaşlarım, özel sektörün dış borcu 236 milyar dolar yani şu on beş gün içerisinde kaybettiği para 80 katrilyon. Siz ne söylerseniz söyleyin, istediğiniz kadar TÜSİAD'a kızın. Kızmanızın yerine TÜSİAD'ın söylediklerinden veya esnaf ve sanatkârın söylediklerinden, Cumhuriyet Halk Partisinin, MHP'nin söylediklerinden ders alabilir iseniz bu ülkenin ekonomik yönden yeni bir çizgiye, doğru bir çizgiye girme durumu söz konusu olabilir. Eğer muhalefeti dinlemez iseniz bu batış devam edecektir. Türkiye'yi batırmaya hakkınız yoktur.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)