GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:30.01.2014

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kamu İhale Kanunu hakkında konuşuyoruz. Her konuşmacı arkadaşımız çıkarken bu dönemde Kamu İhale Kanunu üzerinde yapılan değişiklikleri ifade etmeye çalıştı.

Kamu İhale Kanunu, 2002'den önce kullanılan 2886 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun yerine getirildi. Niye? Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde ve eksiklikleri gidermek üzere yapıldı. Ama bugün, sadece bu torba kanunda görüşmüş olduğumuz Kamu İhale Kanunu'nun, tam 20 maddesinde değişiklik yapılıyor. Sadece 4734'te değil, bir de Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nda da değişiklik yapılıyor, 4 maddesinde de orada değişiklik yapılıyor.

Şimdi, niye bu kadar çok değişiklik yaptığınızı merak ediyorum, gerçekten merak ediyorum. Özellikle de bu kanunun sizden çektiğini ben anlamış değilim. Yani, bu Meclise bir torba kanun gel-diğinde mutlaka içerisinde bir Kamu İhale Kanunu var. Bu Meclise millî eğitimle ilgili bir yasa tasarısı geldiğinde, kanun teklifi geldiğinde mutlaka içinde bir Kamu İhale Kanunu var. Başka bakanlıkların kanunları da geldiğinde mutlaka Kamu İhale Kanunu var. Hele, özellikle bir 3'üncü maddesi var ki bu 3'üncü madde istisnalar maddesi. Genelde de istisnalar maddesi niçin kullanılıyor? Kamu İhale Kurumundan ve Kamu İhale Kanunu'ndan kaçırılmak, biraz da keyfî kullanabilmek için ve ihaleleri yapabilmek ve yandaşlara verebilmek için birtakım istisnalar getiriliyor. Bu istisnaların en büyüğünü bugün (r) maddesinde görüyoruz. (r) maddesi nedir? Redevans yani o fakirlere dağıtmış olduğunuz kömür, termik santrallere sağlamış olduğunuz kömürü bu (r) maddesiyle yandaşlarınıza servis etmenin imkânlarını sağladınız. Tabii, bunlar hep suçlar oluştuktan sonra genelde düzeltme yoluna gidiliyor. Bir de özelliği var bu 3'üncü maddenin, alfabedeki harfler yetmiyor, yetmediği için de (k) harfini 2 kez kullanmışsınız burada.

Şimdi, yine Kamu İhale Kanunu geldi ve aklımıza hemen şöyle bir soru geliyor: Kim sipariş etti bu Kanunu, bu maddeleri kim sipariş etti, niye sipariş etti? Bu getirilen değişikliklerle kimlere imtiyaz tanınacak, kimleri suçlu olmaktan kurtaracak? Çünkü şimdiye kadar yapılan tüm değişikliklerin altında bu gerçek var, bu gerçek yatıyor.

Bu madde... Bir önceki maddede de aynı şekilde, mesela ne yapıyorsunuz? Şikâyet başvurularının rakamlarını yükseltiyorsunuz. Yükselterek ne yapıyorsunuz? İnsanların şikâyet etmesinin, ihalede bir usulsüzlük, yolsuzluk varsa bunun önüne geçmek için ve ihaleyi servis edebilmek için de bu teklifleri, kanunları getiriyorsunuz.

Bugüne kadar "Durmak yok, yola devam." diyen Başbakanın yol arkadaşlarının millet değil, millete küfür eden yandaş iş adamları olduğunu iyi anlıyoruz, bunu söylüyorum. Özellikle eğer son günlerde çıkan dinlemeleri duyarsanız millete nasıl küfredildiğini göreceksiniz. Eğer 25 Aralıktaki operasyon, ikinci operasyon durdurulmuş olmasaydı, millete küfreden iş adamlarını da orada görmüş olacaktınız. Bu millete küfreden iş adamlarının -evet, dinleyin tapeleri, okuyun- Türkiye'de yapılan tüm kamu ihalelerinde, liman ihalelerinde, kömür ihalelerinde, termik santral ihalelerinde, elektrik dağıtım şirketleri ihalelerinde, kara yolu ihalelerinde, hızlı tren ihalelerinde, bu şirketlerin aldığını göreceksiniz. Her alıştan sonra da birbirleriyle paslaşıyorlar, tapelerde de birbirlerini kutluyorlar. "Bak, nasıl başardım ben işi. Ama patron, ağabey, sana 30 yazdı." diyor. "Sana 30, diğer 2'nize de 20, 20 yazdı. Bu toplam 100 yapar. Bir an evvel bunu halledin" diyor. Şimdi, ihaleleri alıp "Ağabey, bu bakan kalsın, işlerimiz aynen devam etsin." diyenler olduğunu görüyoruz yol arkadaşlarının.

Yol arkadaşlarının, yine kendilerine kesilen vizite ücretleriyle TV kanalları, gazeteleri satın alarak Başbakana olan borçlarını ödediklerini görüyoruz. Bunu araştırırsanız göreceksiniz. Şimdi, 17 Aralıktan bu yana bir gün olsun bile bu TV kanallarında, bu gazetelerinde, ayakkabı kutularından yani ayakkabı kutularından çıkan 4,5 milyon dolardan, genel müdürden, bir kamu bankasının genel müdüründen, yine 700 bin TL'lik kol saati takan Bakanınızdan, geçen gün Tanju'nun gösterdiği resimdeki koldan, bakan çocuklarının evlerindeki kasalardan, para sayma makinelerinden, havuz manzaralı villalardan ve TÜRGEV'e bir günde yatan 100 milyondan hiç kimsenin bahsettiğini göremiyoruz. Hiçbir TV, hiçbir gazete, yandaş gazete bunlardan bahsetmiyor. Tek düşünceleri var: Bilal oğlan ve Başbakanı aklamak, paklamak. Ancak, millet bunları yemiyor diyor, sevgiler saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)