GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:55
Tarih:30.01.2014

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 524 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 36'ncı maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge üzerinde söz aldım. Bu vesileyle, Sayın Bakana başarılar dilerken yüce Meclisi de saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu madde, sosyal dayanışma vakıfları tarafından yapılmış yurtların hazineye devrini öngörüyor. Doğrudur, uygun bir yaklaşımdır ancak bunun arkasından "bundan sonra fon kaynakları kullanılarak yurdun ve pansiyonun yapılamayacağı, fon kaynaklarının bu kanunun amacı ve kapsamı dışında da kullanılamayacağı" ibaresinin eklenmesiyle bunun doğru olacağını düşünüyoruz. Yine ucu açık, yarın kimin ne amaçla, nasıl bir harcama yapacağı konusu maalesef belirsizlik içerisindedir. Onun için bu önergemiz bunu düzeltmektedir. Eklenen ibare yer alırsa daha doğru bir düzenleme olacağını düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle, vatandaşımızın bu torba yasada görmek istediği ama maalesef yine göremediği birkaç konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum.

Daha önce söz verilmiş olmasına rağmen muharip gazilerin özellikle şeref aylığının artırılmadığı, ayrıca faizsiz ev kredisinden yararlandırılmadığı ve gazi olmalarına rağmen diğer şehit ailelerimiz ve gazilerimize verilen ek istihdamdan burada da yararlandırılmadığı gerçeğini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu muharip gazilerimiz bunu bekliyorlar, "Bakanlık, Hükûmet bize söz verdi ama yine biz yokuz." diyorlar.

Yine, söz verilmiş olmasına rağmen, uzman erbaşlar Silahlı Kuvvetler tazminatlarının emekli maaşlarına da yansıtılmasını istiyorlar. Daha önce ilgili bakanlıklar bu konuda hep olabileceği yönünde söz vermiş olmasına rağmen, maalesef, bugüne kadar gerçekleşmedi. Bunun da burada yer almasını istiyorlar. "Jandarma uzmanlar üniversite mezunu olmalarına rağmen ortaokul mezunu gibi emekli oluyorlar. Yıllarca bize 'Düzelteceğiz.' denmesine rağmen niye düzeltilmedi?" diye bize soruyorlar, onu sizlerle paylaşmak istiyorum. Sözleşmeli subay ve astsubayların, maalesef, üçer yıllık sözleşme sürelerinin sonunda komutanlarının iki dudağı arasında işine son veriliyor. Kadrolu olmadıkları için devlet kurumlarına geçemiyorlar. Bu mağduriyetlerinin giderilmesi talebini sizlerle paylaşmak istiyorum ve maalesef, bu torbada bunlar da kendilerini bulamadılar.

Taahhüdü ihlal suçu nedeniyle cezaevlerine girmekten korkup kaçanlar, evlerindeki hanımlarının ve çocuklarının yüzünü göremeyen esnaflar "Biz ne zaman affolacağız, bize nasıl bir düzenleme Meclis düşünüyor? Dağdaki teröriste af var, niye bize yok?" diye size soruyorlar değerli milletvekilleri.

4/C'li ve taşeron işçiler, defalarca sayın bakanlar buralarda düzenleme yaptıklarını, iyileştirme yaptıklarını söylemelerine rağmen, yine, bu torba yasada nasiplerini bulamadılar. "Lütfen sorar mısınız?" diye bize söylüyorlar. Bunların durumu ne olacak? Dün benim seçim bölgem ve ilim Kütahya'da Karayolları işçileri mahkeme kararına rağmen haklarını alamadıkları için yürüyüş yaptılar. "Ne olacak bizim durumumuz?" diyor. Türkiye genelinde birçok mahkeme kararına rağmen, "Taşeron işçisi kamu işçisiyle aynı işi yaptığı için kamu işçisi olarak değerlendirilmelidir." kararına rağmen hâlen taşeron işçisi olarak çalışmaya mecbur bırakılıyor. Bunu biz çözmek zorundayız.

Yine, 2013 yılı sonuna kadar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yaklaşık 6 bin mühendisin alınacağı sözü verildi. Sayın Bakan televizyonlarda, ekranlarda reklam yaptı, "Alacağız." dedi. Soruyorlar: "Ne oldu, 2013 geride kaldı, 2014'te durumumuz ne olacak? Maliye Bakanına gidiyoruz, 'Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının böyle bir talebi bizde yok.' diyorlar. Tarım Bakanına gidiyoruz, 'Maliye Bakanına ilettik, kadro vermiyor' sözüyle karşılaşıyoruz. Hangisi doğru söylüyor, doğrusu nedir?" diye soruyorlar, lütfen soralım.

Değerli milletvekilleri, yine, 2013 yılında söz verilmiş olmasına rağmen bu sözü yerine getirmeyen sayın bakanlara bir çağrıda daha bulunuyorum: Ya doğruyu söyleyin ya koltuğunuzu bırakın. Artık bu gençleri kandırmakla hiçbir yere varamayacağınızı sizlere hatırlatıyorum.

Önergemize desteğinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)