| Konu: | AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 29.01.2014 |
HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 524 sıra sayılı meşhur torba kanunu açtığımızda bakıyoruz, esas komisyon Plan ve Bütçe, altında Adalet, Bayındırlık, İçişleri, Millî Savunma, Sağlık vesaire gidiyor ama bu komisyonlar niye kurulur, neden bu komisyonların başkanlarına araba tahsis edilir, neden odaları vardır? Eğer komisyonlara bu konular gelmeyecek ise bu konuları komisyonda görüşmeyecek isek... Ben tabii ki Plan ve Bütçedeki arkadaşlarıma güveniyorum ama ihtisas komisyonu bunlar; bunlarla ilgili komisyonlara gelmesi, komisyon raporlarının burada olması gerekli değil mi? Ne yazık ki yine alışkanlığınız devam ediyor. Yürütme yasamayı boyunduruğu altına almış, iktidar milletvekillerinin bu konuda hiçbir sorunu yok, kendilerine sorun da görmüyorlar, sadece grup başkan vekillerine bakarak parmak kaldırmak kendilerini tatmin ediyor. Bulundukları komisyonlarla ilgili, komisyonda bulunmanın gereğini düşünmeden böyle, torba yasalarla, torba kanunlarla bunları geçiştirmeye çalışıyoruz.
Şimdi, TSE'yle ilgili, Türk Standardları Enstitüsünün kanunundaki Teknik Kurula "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" ibaresinin eklenmesi: Türk Standardları Enstitüsü bütün görevlerini yerine getirmiş, bir tek eksik bu kalmış. Türkiye'den Çin'e yaptığımız ihracat 2013 yılı itibarıyla 3 milyar dolar. Çin'den yaptığımız ithalat 2013 yılı itibarıyla 20 milyar dolar. Sayın Başbakan veya Sanayi Bakanı çıkıp diyor ki: "Bir babayiğit arıyorum otomobil yapacak." E, babayiğidi nasıl ararsınız? Çin'in bütün kalitesiz ürünleri Türkiye'ye girer ise sadece bir kullanımlık ürünlerin tutarı benim yaptığım ihracatın 1,5 katı ise mobileti bile Türkiye'de yapmak mümkün müdür? Yani, siz, motoru bile Türkiye'de yapamaz iken bütün kapılarınızı açmışsınız, TSE bu konuda üzerine düşen görevleri savsaklamış. Kim giderse gitsin, dışarıdan gelen malla ilgili, üretimin doğru yapıldığıyla ilgili belgeyi TSE'den eline alıyor. Bakın, bir örnek vereyim size: Bizim Manisa, çiftçi kesiminin yaşadığı yerdir. İlaç atarız tulumbayla asmalarımıza, göz taşı atarız. O tulumbayı yapan sanatkârlar vardı Manisa'da; onlarca, yüzlerce mekân çalışırdı, iş yeri çalışırdı. Bunu alırdınız, bununla ilgili bir para öderdiniz; her yıl 3 liraya keçesini değiştirdiğinizde, beş yıl, on yıl bu tulumbayı kullanırdınız. Kapıları sonuna kadar açtınız. Tek kullanımlık, 40 liraya olan, Çin'den gelen tulumbaları getirdiniz ve şu an Manisa bölgesinde tulumba üreten hiç kimse kalmamıştır.
Ülkenin ekonomisini farkında olmadan buralara getirdiniz, ülkeyi borçlandırdınız. 17 Aralıktan bu yana Türkiye'de bir facia yaşanıyor, yürütme yasamaya bir şey sormuyor. 17 Aralıktan bu yana Türkiye'deki olanları görmemek mümkün müdür? Niye başınızı kuma sokmayı tercih ediyorsunuz? Başınızı kaldırsanız bugünkü sanayicinin düştüğü durumu, Merkez Bankasının 5,75 olan faizi 12'lere çıkardığını görseniz, bunun da hiçbir işe yaramadığını, sadece iki saat dövizi rehabilite ettiğini görmezlikten gelmek mümkün müdür? 2.980'e inen euro 3.150'ye yine dayandı.
Değerli arkadaşlarım, bu ülke hepimizin. Bu ülkede ekonomik kriz çıktığında sadece AKP'liler bundan zarar görmeyecek, Türkiye'nin sanayicisi, Türkiye'nin esnafı, Türkiye'nin memuru, işçisi, ziraatla uğraşan çiftçisi zarar görecek. Sizlerden rica ediyorum, Türkiye bir kriz yaşıyor, eğer bu krizi çözmek için Parlamentoya yüzünüzü dönmez iseniz, burada 17 Aralıkla ilgili burada gerekli olan öz eleştiriyi yapmaz iseniz, bu gemi sizin kaptanınız sayesinde batacak ama bizi batırmaya hakkınız yok.
Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)