GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:53
Tarih:28.01.2014

NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan 524 sıra sayılı Tasarı'nın tamamı üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum.

Değerli arkadaşlar, bu tasarının pek çok kanun maddesiyle alakası var ama İnternet düzenlemesi de kamuoyunda çok fazla tartışıldığı için ben ağırlıklı olarak İnternet düzenlemesi üzerinde konuşacağım.

Değerli arkadaşlar, bildiğiniz gibi, 4 Mayıs 2007 tarihinde, özellikle o dönemdeki çocuk istismarının engellenmesi ve çocuk pornografisiyle ilgili konuların özellikle İnternet üzerinden bazı sakıncalı durumları göz önünde bulundurularak bir kanun yapılmıştı, 5651 sayılı Yasa. Tabii, o dönem özellikle 8 tane konu katalog suç olarak ifade edilmiş; intihara teşvik, çocuk pornografisi, Atatürk'e yönelik hakaret sayılabilecek konular olmak üzere, 8 konu katalog suç olarak değerlendirilmiş ve onunla ilgili düzenlemeler yapılmıştı. Tabii, o günün şartlarında kişi hakları ve özel hayatın gizliliğiyle ilgili konular maalesef bu yasa tasarısında yoktu. Belki o günün koşullarıyla alakalı veyahut da İnternet'in bu kadar yaygın kullanılmaması sebebiyle gündeme gelmemişti.

Değerli arkadaşlar, hukuk, toplumun mutluluğu içindir; kanuni düzenlemeler de bunun için yapılır ve zaman zaman hukuk kurallarının zaman içerisinde toplumun değişen ihtiyaçlarına uygun hâle getirilmesi de kaçınılmaz bir sonuçtur. Dolayısıyla, kabul edildiği dönemin ihtiyaçlarını karşılayan 5651 sayılı Yasa, özellikle bugün itibarıyla kişi haklarının korunması ve biraz önce zikrettiğim katalog suçları dışındaki suçlarla mücadele için ihtiyaçları karşılamaktan uzaktır. O yüzden, değerli arkadaşlar, 5651 sayılı Yasa'da birtakım düzenlemeler yapma zarureti söz konusu olmuştur. Kaldı ki 5651 sayılı Yasa'nın görüşmeleri esnasında da ana muhalefetten 2 milletvekilimizin konuşmasını ben o zaman çıkarttım. Bir tanesi, Osman Coşkunoğlu. Osman Coşkunoğlu Hocamız, Uşak Milletvekili, özellikle sitenin bütünün kapatılması yerine, o sitenin içindeki ilgili içeriğin çıkarılmasının gerekli olduğunu ifade ediyor. Ve diğer milletvekilimiz de, şu anda tam karşımda da oturan milletvekillerimizden bir arkadaşımız, o dönem aynen şöyle bir ifadede bulunuyor: "Bir kere, İnternet ortamında kişilik haklarına, onur, şeref, haysiyet, insan onuruna ve insanın kişiliğine yapılan saldırılara karşı çok net bir şekilde büyük ceza yoktur. İnsan onuruna, kişilik haklarına yapılan saldırılarda bir kere tekzip mekanizması diye bir şey yoktur, kimdir, nedir, bulamıyorsunuz; bir kere buna dikkatinizi çekmek istiyorum." Bu şekilde bir konuşma yapıyor Sayın Mevlüt Aslanoğlu, kendisinin yaşadığı bir olaydan hareketle bunu yapıyor. Kendisi, gerçekten -benim müsteşarlığımda da bizzat şahit olmuşumdu- çok hayırsever bir arkadaşımız. Bir hayır işi yapıyor ve ismini vermeyi gereksiz buluyor, daha sonra da bir İnternet sitesinde "İsmini bile vermekten âciz bir milletvekili." diye bir ifade geçiyor ve o ifadeden dolayı bunu söylüyor. Aslında, değerli arkadaşlar, Sayın Aslanoğlu'nun o zamanki serzenişinin düzenlemesidir yani bugün, özel hayatın gizliliğiyle ilgili konuların düzenlenmesidir.

Tabii, o dönemlerde -ben sayıyı da çıkarttım- 4 milyon 609 bin tane İnternet abonesi var; bugün, bu sayı, 33 milyon 700 bin abone. Yani, yaklaşık 7-8 kat civarında bir artış söz konusu. Ve iletişimin ne kadar hızlı olduğunu, bir haberin ne kadar hızlı yayıldığını da biliyoruz. Dolayısıyla, o dönemin koşullarında belki, bir düzenlemeyle, yedi gün içerisinde bir süreçte hallolabileceği düşünülüyordu. Yani, diyelim ki bir kişi hakkında, kişilik haklarını ihlal veya özel hayatın gizliliğini ihlal anlamında bir haber veya video yayınlandı. Bunu -şu andaki mevcut 5651 sayılı Yasa'daki düzenlemeyi söylüyorum- iki gün içerisinde içerik sağlayıcısının çıkartması beklenir; çıkartmazsa reddetmiş kabul ediliyor; daha sonra mahkemeye, sulh ceza mahkemesine başvuruluyor, üç gün içinde karar veriliyor ve iki gün içerisinde de, daha sonra, şayet engellenme kararı verilmişse, yedi günde çıkıyor. Bakınız, 4 milyon 609 bin abonenin olduğu koşullarda belki böyle bir durum, yedi gün çok makul karşılanabilirdi ama bugün, 8-9 katlık bir artışın olduğu ve hızın çok arttığı bir dönemde, 3G'nin, 4G'nin konuşulduğu bir dönemde, gerçekten, bazen, insan haysiyetini, onurunu zedeleyecek bir haberin çok hızlı bir şekilde yayılabildiğini de görüyoruz. O yüzden, değerli arkadaşlar, bu yapılan düzenleme, esasında, o geçmişte de eleştirilen bir konunun düzeltilmesine matuf bir düzenlemedir.

Şimdi, birkaç arkadaşımız zamanlama ve sansürle ilgili konulara değindiler. Aslında, zamanlamayla ilgili konu, dünden bugüne yapılmış bir çalışma değil. Bakınız "İnternet Geliştirme Kurulu" diye bir site var. O sitenin içindeki bilgilere baktığınız zaman, 2011 yılının ortasında başlayan bir çalışmanın olduğunu görürsünüz yani iki buçuk yıldır yapılan bir çalışma ve asla sansür de değil. Niye sansür değil? Çünkü, Sayın Osman Coşkunoğlu arkadaşımızın da ifade ettiği gibi, sitenin bütünü yerine, sadece ilgili kişi hakkının ihlali veya özel hayatın gizliliğini ihlal eden maddenin yer aldığı sayfanın, "URL" diye ifade ettiğimiz sayfanın engellenmesi, aslında o kişinin hakkını koruyan ama o siteden istifade etmeye çalışan diğer insanların hakkını da koruyan bir uygulamadır. O yüzden, değerli arkadaşlarım, bu çalışma, gerçekten son derece önemli bir çalışma.

Biz, 2012 yılında Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu kurduk. Kitabı getiremedim, gerçekten çok ağır ve hacimli de bir kitap yaklaşık 1.200 sayfalık. 17 -iktidarı muhalefetiyle- milletvekiliyle çok verimli bir çalışma yaptığımız bir komisyondu. Sadece özeti 220 sayfa civarında. Orada da siber saldırılardan kişilik haklarının ihlaline kadar birçok konuyu gündeme getirdik. Hatta, sayfanın engellenmesi yani sitenin bütünüyle kapatılması yerine sayfanın engellenmesi gibi önerilerin de olduğu son derece verimli bir çalışma yaptık. Belki de Parlamento tarihinde önerileri en çok hayata geçen araştırma komisyonu olarak da ifade edilebilir. Ben o yüzden, hem iktidardaki hem muhalefetteki bu komisyon çalışmasına katkı sağlayan arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, o yüzden, bu çalışma, hem bizim Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonunun hem yaklaşık iki buçuk yıldır Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun, sektörün bütün temsilcilerinin kanaatlerini de alarak yaptığı bir düzenlemedir. Bugünün problemi değildir, sadece AK PARTİ'nin problemi de değildir, 76 milyon insanın da problemidir yani sadece siyasetçilerin problemi de değildir; herkesin itibarı, onuru, haysiyeti var. Dolayısıyla, herkesi, 76 milyon insanı ilgilendiren bir düzenlemedir. Sadece bugün değil yarınlarda da herkesin -inşallah hiç kimsenin ihtiyacı olmaz ama- ihtiyaç duyabileceği bir düzenlemedir.

Ne yapıyor bu kanundaki 15 madde? Tabii, hepsini detaylı olarak ifade etmeyeceğim ama özet olarak söylemememiz gerekirse "Erişim Sağlayıcıları Birliği" adı altında bir birlik oluşturuluyor, bu bir kamu kurumu değil. Türkiye'de 196 tane BTK'dan lisans almış erişim sağlayıcısı var, 110 tanesi aktif. Bunlar bir erişim sağlayıcıları birliği oluşturacak, kendi maliyetlerini kendileri karşılayacak, elemanlarını kendileri alacaklar ve bu kanun çerçevesinde, şayet hâkim engelleme gerektiğine karar verirse onlar yapacaklar.

Yine, özel hayatın gizliliğiyle ilgili daha önce yedi gün olarak ifade ettiğimiz konuda kişi, özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini iddia ediyorsa bunu aynı zamanda hâkime de başvurarak kanıtlamak durumunda. Dört saat içinde tedbir alınacak, yirmi dört saat içinde hâkime başvuracak, hâkim kırk sekiz saat içinde karar verecek. Şayet hâkim "Hayır, bu, kişinin özel hayatının gizliliğini ihlal etmiyor." diyorsa o zaman devam edecek, "Ediyor." diyorsa o zaman kırk saat içinde ilgili birime kanaatini ifade edecek. Yani, hâkimin kararı geçerli, yoksa TİB'in veya erişim sağlayıcıları birliğinin kanaati geçerli değil, asıl nihai karar hâkimin kararı olacak.

Ben, bu kanunun, gerçekten, hem özel hayatın gizliliğinin korunması hem de o çerçevede bütün siteden istifade eden insanların o siteden haberleşme hürriyetinin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

NECDET ÜNÜVAR (Devamla) - ...istifadesi anlamında son derece yararlı bir düzenleme olduğunu düşünüyor, bu kanunun hayırlı olması temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)