GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ESENDERE VE SERO KARA HUDUT KAPILARININ ORTAK KULLANIMINA DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:111
Tarih:24.05.2012

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, içinde bulunduğumuz üç ayların ve bu gece idrak edeceğimiz Regaip Kandili'nin Türk-İslam âlemine hayırlar getirmesini Yüce Cenabıallah'tan niyaz ediyorum.

Aynı zamanda, büyük dava adamı, manevi direklerimizden Necip Fazıl Kısakürek'i, ölümünde rahmetle, minnetle ve şükranla anmak istiyorum.

Yine bugün toprağa verdiğimiz, Muş'ta şehit olan astsubayımıza da Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diliyorum. İnşallah bu son olur temennisini iletmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün, bu yasa, öncelikle, anlaşma hayırlı olsun diyorum. Ama dün, biliyorsunuz memur sendikaları Türkiye'nin her tarafında sokaklardaydı. 4 milletvekili arkadaşımızla Kızılay'da memurlarımızla beraber olmak adına, kamu çalışanlarıyla beraber olmak adına oraya gittik. Şunu çok net ifade etmek istiyorum: Kurucusu olmaktan övündüğüm Türkiye Kamu-Sen, yirmi yıldır bu ülkede, bu devletin varlığı ve bağımsızlığına, bu milletin birliğine halel gelmesin diye mücadele eden bir sendikadır ve dün orada, yirmi yıldır ilk defa bu kadar kalabalık bir yığını gördüm, geniş bir kitle. Orada Sayın Genel Başkan İsmail Koncuk bir konuşma yaptı, memurlar sükûnetle dertlerini dile getirecek şekilde sloganlar attılar ama en ufak bir taşkınlığa meydan vermediler. Fakat, her ne olduysa, toplantının sonunda dağılıp sağa sola giden ve Kızılay tarafına giden memurlara, nereden talimat geldiği belli olmayacak şekilde biber gazlarıyla saldırılar düzenlendi. Başta Kamu-Sen'in Genel Başkanı olmak üzere, Türk Haber-Sen, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanları geceyi acil servislerde geçirdiler,. Türk Tarım-Orman Sen'in üyeleri ve diğer üyelerden bazıları yaralandılar.

Şimdi, buradan şunu ifade etmek istiyorum: İleri demokrasiden bahsediyorsunuz, özgürlüklerden bahsediyorsunuz ve hakkını arayan memurun ifadesine, söylemine bile tahammül edemeyen bir anlayışla memurlara olmadık işkencelerde bulunuyorsunuz.

Şimdi, buna ne hakkınız var? Ama şunu çok açık ve net ifade ediyorum: Bakın, bu, bugün geldiğiniz noktanın en önemli göstergesidir. En ufak eleştiriye bile tahammülü olmayan bir iktidar partisi mensupları ve Hükûmetle karşı karşıyayız. Bir örneğini cuma günü Adana'da yaşadık. Adana Sanayi Odası ve Adana Ticaret Odası Başkanlığının vergi rekortmenleri için düzenlediği ödül töreninde iki tane bakanınız saatlerce -orası sivil toplum örgütlerinin bir organizasyonuydu- muhalefeti yerden yere vurdu, şov yaptılar iktidar dönemleriyle ilgili. Hiç sesimizi çıkarmadık. Bir cümle söyledim Sayın Bakana, teşvik yasasında Adana'nın ikinci bölgeye alınmasını göçe bağladı, "Adana saydığınız illerden daha fazla göç alıyor." dediğimde, bakın, bir bakan bunu derse bu Türkiye'de neler olur? Ben milletvekiliyim ve milleti temsil ediyorum. Aynen söylediğim cümle bu, kayıtlarda vardır: "Sayın Bakan, Adana'da göç oluyor." dedim, sadece bir cümle. Kendileri iki saat boyunca konuşuyorlar. Aynen verdiği cevap şu değerli milletvekilleri: "Otur oturduğun yere, sana saatlerce ders veririm. Bana sana saatlerce ders verdirmeye mecbur bırakma." diyecek bir Bakanla karşı karşıyayız.

Şimdi, bu anlayıştaki bir Hükûmet üyesinin veya Hükûmet üyelerinin olduğu yerlerde memurlar hangi şartlarda haklarını arayacaklar? Ha, şu olabilir: İktidar döneminizde suni olarak büyüttüğünüz Memur-Sen? İşte Bülent Arınç diyor ya "Biz, kuzu kuzu, Memur-Sen'le oturur anlaşırız. Diğer sendikalara ne oluyor?" "Diğer sendikalar" dediğiniz sendikaların, değerli milletvekilleri, yüz binlerce üyesi var.

Peki "Kuzu kuzu anlaşırız." dediğiniz sendikayla anlaşabildiniz mi? 7,6+6 getirdi. Hükûmet burada cevap versin. Kuzu kuzu anlaşacaktınız hani, ne verdiniz? Verdiğiniz ortada ve göstermelik.

Bakın, Kamu-Sen'ciler biber gazına maruz kalırken, Memur-Sen 100 kişilik göstermelik bir eylemle, memurların Kızılay'a sokulmadığı ortamda Güvenpark'a hasırları sermişler, çınar ağaçlarının, akasya ağaçlarının altına oturmuşlar, 100 kişiyle sözde basın açıklaması yapıyorlar. Sizin istediğiniz bu şekildeki tepki ama 10 binlerce kişiyle Abdi İpekçi Parkı'na gelen memurların Kızılay'a girmesine izin vermiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bakın, şunu çok açık ve net ifade ediyorum: Zulümle hiç kimse abat olmamıştır, sizin de zulümle abat olma şansınız yoktur.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.