| Konu: | BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 21.01.2014 |
AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.
Benden önce konuşan muhalefet partilerinin sözcüleri teklifin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirttiler. Öncelikle, biraz sonra açıklayacağım nedenlerle teklifin Anayasa'ya aykırı olmadığını belirtmek istiyorum. Kanun teklifimiz 12 Eylül 2010 referandumuyla milletimizin onayından geçen Anayasa'mızın Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu düzenleyen 159'uncu maddesine uygun bir tekliftir. O nedenle, 12 Eylül 2010 referandumundan geriye gittiğimizi hiç kimse söyleyemez. Görüşmekte olduğumuz teklif, 2010'da milletimizin kabul ettiği HSYK düzenlemesini değiştirmemektedir. Bilakis, milletimizin 2010'da kanunla düzenleme yetkisi verdiği hususlarda Anayasa'ya uygun değişiklikler içermektedir. AK PARTİ olarak, 2010 Anayasa değişikliğinde neyi savunmuşsak bugün de aynı şeyi savunuyoruz. O zaman da yargının kimsenin arkabahçesi olmamasını savunuyorduk, bugün de aynı şeyi savunuyoruz. O zaman da militanlaşan yargıya karşıydık, şimdi de karşıyız. O zaman da hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkesine herkesin uymasını istiyorduk, bugün de onu istiyoruz. O zaman da Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun Ankara'daki 120 yüksek yargıç tarafından değil de tüm ülke genelindeki hâkim ve savcılar tarafından çoğulcu bir yapıyla oluşmasını istiyorduk, bugün de aynı şeyi istiyoruz. Teklifteki düzenlemeler Anayasa'mızın referandumla değişen 159'uncu maddesine uygun düzenlemelerdir. 159'uncu maddede Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulup görev yapacağı belirtilmiş ve Kurulun yapısı ve görevleri ayrıntılı bir şekilde sayılmıştır.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Örtbas etmeye çalışıyorsunuz sadece, kendi yolsuzluklarınızı örtbas etmeye çalışıyorsunuz.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Anayasa'mızda Kurulun adli ve idari yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma...
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Hepsini Başbakana veriyorsunuz.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Dinlersen anlayacaksın.
...meslekte kalmalara uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapacağı, Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlayacağı, ayrıca Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getireceği belirtilmiştir.
Kurulun görevleri bakana veriliyor diye eleştirenlere soruyorum, size soruyorum: Bu Anayasa'da Kurulun sayılan görevlerine -önünüzde Anayasa var- bakın. Bu görevlerden hangisi Kurul başkanlığını Adalet Bakanına veriyor, bir tanesini söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Hepsi.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - 159'un son fıkrası açıktır: Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve iş bölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları...
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - Ayıp, bari söyleme hukukçu olarak Yılmaz Bey, ayıp!
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - İyi dinleyin Hocam, siz benim anayasa derslerime geldiniz, bakın, siz de anlayacaksınız.
159'un sonunu açın, 159'da kanunla düzenlenebilecek hususlar belli.
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - İnanmadığın şeyleri söylüyorsun.
BAŞKAN - Sayın Tunç, lütfen karşılıklı konuşmayın. Genel Kurula hitap edin lütfen.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu hususların dışında bir düzenleme yapılmamaktadır.
BEDİİ SÜHEYL BATUM (Eskişehir) - 159, (1)'i atlama Yılmaz Bey.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Kanun teklifimiz 2010 yılında Aralık ayında çıkan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda değişiklikler içermektedir. Bu değişiklikler, Anayasa'mızın çizdiği çerçeve içerisindedir. Komisyonda iktidarıyla muhalefetiyle ortaya konulan görüşler doğrultusunda, metinden çıkarma ve değişiklik önergeleriyle teklifimiz daha da olgunlaşmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifindeki değişiklikleri tek tek inceleyecek olursak teklifimizin Anayasa'ya uygun olduğunu hepimiz göreceğiz.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Demek yolsuzlukları Anayasa'ya uygun şekilde örtbas edebileceksiniz.
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Teklifle, yargı denetimi kapsamına alınması amacıyla başkana verilen genelge ve yönetmelik çıkarma yetkisi, Komisyondaki değişiklikle Kurula verilmiş; bu kez verilen bu yetkinin sınırları belirlenmiş, Anayasa'nın 159'uncu maddesinde Kurula verilen görevler sayılmak suretiyle netleştirilmiştir.
HSYK, Anayasa'yla verilen görevlerin dışında genelge ve yönetmelik çıkaramayacaktır. Çünkü, Kurulun işlemleri, meslekten çıkarma cezalarının dışında yargı denetimine tabi değildir. Anayasa'yla verilen görevlerin dışında Adalet Bakanlığının görevine giren konularda bile Kurulun genelge ve yönetmelik çıkardığı uygulamada görülmektedir. Kurulun, Anayasa'da sayılan görevleri dışında çıkardığı bu genelge ve yönetmeliklerin yargı denetimi dışında olduğunu da düşündüğümüzde hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bu durum düzeltilmektedir.
Teklife yapılan en önemli eleştirilerden biri de hâkimler ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma yetkisinin Adalet Bakanına verildiği yönündeki eleştirilerdir. Anayasa'mızın 159'uncu maddesine göre hâkim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Teklifle, hâkim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin işlemlere de olur verme yetkisi Kurul Başkanına verilmektedir. Bu durum, Anayasa'mıza uygun bir düzenlemedir. Çünkü, ilgili daire, hâkim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verdiğinde bu karar, olur almak üzere Kurul Başkanına sunulmamaktadır. Dolayısıyla, Kurul Başkanı, hâkim ve savcılar hakkındaki hangi iddiaların incelenmediğini ve soruşturulmadığını öğrenememektedir. Buna rağmen hem yasama organında hem de kamuoyu önünde bu konularla ilgili sorulara muhatap olmaktadır. Bu sebeple, hâkim ve savcılar hakkında inceleme ve soruşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin daire kararları için de Kurul Başkanından olur almak üzere teklifte bulunulması yerinde bir değişikliktir.
Teftiş Kurulu Başkanını, Teftiş Kurulu başkan yardımcıları ve genel sekreter yardımcılarını atama yetkisinin Kurul Başkanına verilmesi Anayasa'ya aykırı değildir, Anayasa'mızda buna ilişkin bir sınırlama bulunmamaktadır. Anayasa 159, Kurul müfettişlerinin ve Kurul tetkik hâkimlerinin HSYK Genel Kurulunca atanacağını hüküm altına almıştır. Değişiklik teklifinde de buna aykırı bir düzenleme bulunmamaktadır.
Kanun teklifimizde, Kurul müfettişlerinin başmüfettiş ve müfettişlerden oluşacağı belirtilmiş, bunların da 2. Dairenin teklif edeceği adaylar arasından, tetkik hâkimlerinin de 1. Dairenin teklif edeceği adaylar arasından Genel Kurul tarafından seçileceği öngörülmüştür. Düzenleme, tamamen Anayasa'nın çizdiği çerçeve içerisinde kalmaktadır.
Mevcut düzenlemede, HSYK Teftiş Kurulunun 3. Dairenin gözetiminde çalışması ve Teftiş Kurulu Başkanının da Kurula karşı sorumlu olması nedeniyle, Kurulun kendi atadığı ve bir sonraki seçimde oyuna talip olduğu hâkim ve savcılarla ilgili şikâyet incelemelerini ve teftiş işlemlerini etkin bir şekilde yapamadığına yönelik yakınmalar ifade edilmektedir. Öte yandan, bu durum, Kurul müfettişlerini baskı ve etki altında tutma potansiyeline sahiptir. Bu sebeple, Teftiş Kurulunun, Kurul Başkanının gözetiminde görev yapması ve Teftiş Kurulu Başkanının, Kurul Başkanına karşı sorumlu olması daha uygun olacaktır.
Kurul Başkanının, Kurul üyeleri hakkındaki suç soruşturması ile disiplin soruşturması işlemlerine ilişkin görevi, disiplin soruşturması ile adli soruşturmayı başlatmak ve iddia hakkında 3 kişilik soruşturma kurulu görevlendirip, soruşturma kurulunun raporunu Genel Kurula sunmaktan ibarettir.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Kurul Başkanı kim?
YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Müteakip işlemler, bir başka ifadeyle, disiplin kovuşturması işlemleri Genel Kurul tarafından yapılacak ve nihai kararı Genel Kurul verecektir.
Başkan, Kurul üyeleriyle ilgili disiplin soruşturması aşaması ile adli kovuşturmaya izin verme aşamasında yapılacak Genel Kurul toplantılarına katılamayacaktır. Genel Kurulun kararını müteakip süreç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve daha sonra, atılı suçla ilgili, Yargıtayın ilgili ceza dairesi tarafından yürütülecek ve buradan çıkacak karara, iddianameye göre, görevle ilgili suçlarda Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi, kişisel suçlarda ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu görevli olacaktır.
Anayasa'da, HSYK'nın 22 üyeden oluşacağı ve 3 daire şeklinde çalışacağı belirtilmiştir. Dairelerin oluşumu, hangi dairenin kaç üyeden oluşacağı ve dairelerin iş bölümüyle ilgili hususların kanunla düzenleneceği Anayasa'da açıkça belirtildiği hâlde, bu konudaki değişikliklerin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunmanın hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır.
Teklifle, Kurulun 1. ve 2. Dairesi 5; 3. Dairesi 11 üyeden oluşacaktır. Hangi üyenin hangi dairede görev yapacağını belirleme yetkisinin Kurul Başkanına verilmesi, Kurulun yönetiminin Kurul Başkanına ait olacağı yönündeki Anayasa hükmünün bir gereğidir. Teklifle, daire başkanlarının, her dairenin kendi üyeleri içinden üye tam sayısının salt çoğunluğuyla belirlenen 2 üye arasından Genel Kurul tarafından seçileceği öngörülmektedir. Bu düzenleme de daire başkanlarının Kurul tarafından seçileceği şeklindeki Anayasa maddesine uygundur. Genel Sekreterliğin kuruluş ve görevleri kanunla düzenlenebileceğinden, 4 olan genel sekreter yardımcısı sayısı teklifle 5'e çıkartılmış ve 1 genel sekreter yardımcısının idari yargı hâkim, savcıları arasından seçilmesi şartı getirilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'ya göre, Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılar arasından Genel Kurulca teklif edilecek 3 aday içinden Başkan tarafından atanır. Teklifle, Genel Kurul adayları belirlerken her Kurul üyesinin ancak 1 adaya oy vermesi esası getirilmekte, böylece çoğulcu bir yapı benimsenmektedir. Genel sekreter yardımcıları, Genel Sekreterce hazırlanıp Kurul Başkanı tarafından onaylanan iş bölümü uyarınca çalışacaklardır.
Venedik Komisyonu, yargı bağımsızlığının teminat altına alınabilmesi için en uygun metodun, hâkimlerin atanması ve kariyerleri hakkında alınacak kararların bağımsız bir yargı konseyi tarafından verilmesi olduğunu ifade etmektedir. Komisyon, yargı konseylerinin çoğulcu bir kompozisyona sahip olmalarını ve üyelerinin önemli bir kısmının meslektaşları tarafından seçilen hâkimlerden oluşmasını önermektedir.
HSYK'nın yapısında hâkimlik mesleğinden gelen ve meslektaşları tarafından seçilen önemli sayıda üye bulunmakla birlikte, seçimlerde "çarşaf liste" tabir edilen yöntemle oy kullanılması nedeniyle üye kompozisyonunda çoğulculuğun ve temsilde adaletin sağlanamadığı yönünde ciddi ve haklı eleştirilerin olduğu da bilinmektedir. Bu sebeple, HSYK üyeliği için yüksek mahkemelerde ve ilk derece adli ve idari yargı yerlerinde yapılacak seçimlerde oy kullanacak seçmenin, hâkim ve savcının ancak bir adaya oy vermesi esası getirilerek demokratik hukuk devleti ilkesine uygun, çoğulculuğu amaçlayan önemli bir düzenleme getirilmektedir. Anayasa Uzlaşma Komisyonundaki tüm partilerin de görüşleri bu yönde olup 2010 Anayasa değişikliğinde de kanun koyucunun iradesi Kurulun çoğulcu ve katılımcı bir yapıda oluşmasıdır.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini sadece şekil yönünden incelemesi gerekirken esasa girmiş ve "bir adaya oy verilmesi" ibaresini metinden çıkararak Anayasa'nın 153'üncü maddesine aykırı bir şekilde, kanun koyucu gibi bir hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde bir hüküm tesis etmiştir. Anayasa değişikliğinin ardından yapılan seçimler liste usulü gerçekleşmiş ve kanun koyucunun arzu ettiği çoğulcu bir yapı yerine çoğunlukçu bir yapı oluşmuştur. Bugün ortaya çıkan sorunların temelinde de bu çoğunlukçu yapı yatmaktadır.
Teklifte Kurul üyeliği seçimlerinde bir adaya oy verilmesi hususundaki değişiklik Anayasa'ya aykırı değildir çünkü iptal sonrası Anayasa'nın bu husustaki metni "her hâkim ve savcının oy kullanacağı seçimlerde" şeklindedir. Kurul üyelerinin seçim usulü ise Anayasa'yla kanuna bırakıldığından seçim usulüyle ilgili teklifte yapılan düzenleme Anayasa'ya uygundur.
Teklifle Genel Kurul toplantı ve karar yeter sayıları yeniden düzenlenmektedir. Bu hususun kanunla düzenlenebileceği açıkça Anayasa'da belirtilmiştir. Buna göre Genel Kurul en az 17 üyeyle toplanacak ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alacaktır. Genel Kurul toplantı gündemi Başkan tarafından işin önemine, ivedi veya süreli oluşuna göre düzenlenebilecektir. Gündemde değişiklik yapılması, ancak gündemin düzenlenmesinden sonra ivedi ve süreli işlerin ortaya çıkması hâlinde ve toplantı gününden en az bir gün önce Başkan veya üyelerden birinin yazılı talebi üzerine, Genel Kurul üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararıyla olabilecektir.
Dairelerin toplantı ve karar yeter sayıları da yine Anayasa'da kanunla düzenlenebilecek hususlardan olup, yapılan değişiklikle daireler üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanacak ve karar alacaktır. 3. Daire, Başkanın onayını alarak 5'er üyeden oluşan iki heyet hâlinde çalışabilecek, bu durumda heyetler salt çoğunlukla toplanıp karar alacaktır. Daire kararlarına yapılacak itirazın, kararı veren daireyi izleyen daireye; 3. Daire için ise 1.Daireye yapılması usulü getirilmiştir. Kararı veren dairenin dışında farklı üyelerden oluşan başka daireye itiraz, etkili itiraz sistemi olarak Avrupa Birliği normlarına da uygundur.
Teklifle Cumhurbaşkanınca Anayasa Mahkemesine, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden seçilecek üyeler için anılan yüksek mahkemelerce teklif edilecek adayların kendi kurumlarında en az altı yıl kıdemli olmaları şartı getirilmektedir. Anayasa Mahkemesine Cumhurbaşkanınca seçilecek üye adayları belirlenirken yüksek mahkemelerde yapılacak seçimlerde her boş üyelik için ancak bir adaya oy verme esası getirilmektedir. Sonuçta, her boş üyelik için çoğulcu bir sistemle belirlenecek 3 aday arasından Cumhurbaşkanınca seçim yapılacaktır.
Üç yıl önce Yargıtayda yeni dairelerin kurulmuş olması nedeniyle daire başkanlığına aday sayısını artırabilmek için indirilen kıdem süreleri teklifle artırılmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçilebilmek için dört yıl Yargıtay üyeliği yapmış olma şartı sekiz yıla çıkarılmakta, Yargıtay Birinci Başkan Vekili, daire başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Vekili seçilebilmek için üç yıl Yargıtay üyeliği yapmış olma şartı altı yıla çıkarılmaktadır.
Teklifimizde Türkiye Adalet Akademisi Kanunu'yla ilgili değişiklikler de Akademinin yapısını güçlendiren, yargı bağımsızlığı ilkelerine uygun değişiklerdir.
Türkiye Adalet Akademisiyle ilgili değişikliklere yönelik eleştirilere de katılmamız mümkün değildir. Hâkim ve savcıların meslek öncesi ve meslek içi eğitimleri AK PARTİ iktidarına kadar doğrudan Adalet Bakanlığına bağlı Eğitim Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülmekteydi. 2003 yılında yürürlüğe giren kanunla, hâkim ve savcıların eğitimi, özerk bir kurum olan Türkiye Adalet Akademisi tarafından gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Kurulduğu günden bugüne kadar geçen on yıllık süre dikkate alındığında, kurumun teşkilat yapısının güçlendirilmesine ilişkin değişikliklerin yapılması gereği doğmuştur. Adalet Akademisi Genel Kurul üyelerine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü ile Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürü ilave edilmekte, ilk derece mahkemelerinden 6 hâkim ve savcının da Genel Kurulda yer alması sağlanmaktadır. Yapılan değişiklikler, Akademinin teşkilat yapısını güçlendiren olumlu değişikliklerdir.
Hâkim ve savcıların meslek içi eğitimleriyle ilgili Türkiye Adalet Akademisince çıkarılacak yönetmelik mevcut düzenlemede Akademinin görüşü alınarak HSYK tarafından hazırlanıyordu, kanun teklifimizdeki değişiklikle HSYK'nın görüşü alınarak eğitimi verecek olan Türkiye Adalet Akademisince hazırlanacaktır.
Görüşmekte olduğumuz kanun teklifi, Anayasa'mızın yasama yetkisini düzenleyen 7'nci maddesine uygundur. Kanunların Anayasa'ya aykırı olamayacağını düzenleyen 11'inci maddesine uygundur. Mahkemelerin bağımsızlığı ilkesini düzenleyen 138'inci maddesine uygundur. Hâkimlik ve savcılık teminatını düzenleyen 139'uncu maddesine bir aykırılık teşkil etmemektedir. Hâkimlik ve savcılık mesleğine ilişkin 140'ıncı maddesine uygundur ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu düzenleyen 159'uncu maddenin kanunla düzenlenebilecek hususlarına ilişkindir, 159'a da bir aykırılık teşkil etmemektedir.
Kanun teklifimizin hayırlı, uğurlu olmasını diliyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)