GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:36
Tarih:19.12.2013

CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; devlet borçları hakkında bir kısa bilgi sunmak istiyorum. Hep söyleniyor "IMF'ye olan borç ödendi, borç bile veriyoruz." diye. Hatta bir sivil toplum örgütü şükran bildirisi de yayınladı. Ancak, gerçek ne? Gerçekten de 2002 yılında 23,5 milyar olan IMF borcu toplam borçlar içinde, toplam 64 milyar 533 milyonluk borç içinde bir rakamdı ancak 2012'ye gelindiğinde IMF'e olan borçlar sıfırlandı. Buna karşılık ne oldu? Burada bir grafik her şeyi çok açık bir şekilde özetliyor. Mavi renkli çizgi, grafik, IMF'e olan borçların azalan seyrini ve sıfırlanışını gösteriyor ancak kırmızı çizgi dış borçların ne kadar yükselerek, çoğalarak devam ettiğini gösteriyor. Özel sektörün borçlarını da dâhil etmemiz hâlinde, bu, grafiğe sığmıyor. Yani, Cottarelli'ye borçlarımız azalmış ama Hans Amca'ya, Sam Amca'ya, Abdulgaffar Dayı'ya borçlarımız giderek artmış. Bunun övünülecek nesi var?

Gelelim asıl meseleye: Tabii, bu arada özelleştirme gelirlerinden söz etmek lazım, 100 milyar liranın üzerinde. 2/B gelirlerinden, varlık barışı gelirlerinden söz etmek lazım. TL'yi dolar bazında Türk lirasına çevirip tahvil alanların TL üzerinden faiz alarak yurt dışına transferlerini de göz önüne alırsak faiz lobisine kimin hizmet ettiği çok iyi ortaya çıkıyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 17 Aralık operasyonu yaşanıyor. 3 oğul, 3-5 bakan hakkında işlem yürütülüyor. Ancak bilinmelidir ki bunlar acemiler, ustalar nerede? Acemiler beceriksiz çıktılar, ustalar karda yürüyorlar izlerini belli etmiyorlar. Kimler az zamanda çok ve büyük servet sahibi oldular? Millete din iman deyip malı mülkü kimler götürüyor? Yoksulları sadakaya muhtaç ve mahkûm edenler hangi haram lokma için besmele çekiyorlar? Haram lokma için besmele çekilmez. Hangi ünlü son yirmi yılda edindiği servetin hesabını yapamaz, millete de hesabını veremez durumda? Kimler bu duruma pişkinlikle göz yumuyor?

Haram iki türlüdür. Bir yemek, bir de yenmesine müsaade etmek. Hangi alışveriş merkezi nasıl ruhsat aldı? Hangi alışveriş merkezlerinin otoparkları kimin veya kimlerin çocuklarının imtiyazında? Hangi ünlünün eşi ve çocukları hangi şirketlerin ortakları? Bu ortaklıklar hangi sermayeyle oluşturuldu? Hangi HES kime peşkeş çekildi? Hangi HES'in ürettiği elektrik kimleri çarpıyor, doğayı tahrip ediyor? Doğrusu pes. Hangi işletme dünyanın dört bir tarafında arsa, arazi kapatıyor? Hangi şirketlere batık krediler verildi, batık krediler başka bankalara transfer edildi? Buna karşılık kaç yüz bin kredi kartı mağduru yaratıldı? Çiftçi, esnaf, emekli, işçi, memur aç perişanken, işsizler, atanamayanlar intihar ederken kimler hangi köşeyi bir daha dönmenin hesabını yapıyor? 45 milyon kişi bankalara borçlu, yılda 2 milyondan fazla borç takibatına maruz kalıyor, haberiniz var mı?

Türban konusu açıldı, Nûr Suresi 31'inci ayetten, Ahzâb Suresi 59'uncu ayetten söz edildi. Nûr Suresi 31'inci ayet "örtünün" diyor, Ahzâb Suresi "Cilbablarınızla ziynetlerinizi örtün, gözlerinizi sakının." diyor, burkaya varıyor.

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Ya, sen git de müftün gelsin, boşver!

ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Ama peki, Nûr Suresi 30'uncu ayet ne diyor?

İbrahim Korkmaz sana sataşıyorum, gel cevap ver?

İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sen git de müftün gelsin, müftün!

ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Sana cevap veriyorum, gel cevap ver. Her konuşmamda TRT'nin kadrolu paraziti gibi sataşıyorsun, gel cevap ver.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Valla sataştı, girdi kayıtlara. Bakayım ne cevap verecek?

ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Peki, Nûr Suresi 30'uncu ayet ne diyor? "Gözlerinizi sakının." diyor, "Kadıköy'den inenleri gözlemeyin." diyor.

En büyük günahlardan, kebâirden biri gıybet, biri kibir. En kibirli kim? Biri gulûl. Gulûl kim? Gulûl ne demek? Beytülmale el uzatmak, yoksulun, yetimin hakkını yemek. Kim kin ve haset dolu söylemler sergiliyor? Millete din iman, bunlara mal mülk!

Yolsuzlukları araştıran savcıların etkinliği niçin azaltılıyor? Polisler niye görevden çektiriliyor? Sebebini söyleyeyim: Sıra kendilerine geldiğinde haber vermek zorunda bırakılmaları için. Sıra ne zaman, kime gelecek çok iyi biliyorsunuz.

Gelin, madem "Yolsuzluk yok." diyorsunuz, bir yolsuzlukları araştırma komisyonu kuralım, çoğunluğu da iktidar partisinde olsun.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Verdik, bugün teklifi verdik.

ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Bakayım, Gezi mi, FED mi, faiz lobisi mi, MOSSAD mı, hangi senaryonun ürünü?

Bataklıktan kurtulmak zordur arkadaşlar, gelin bataklığı kurutalım. Polis üstüne haber vermemiş. Nasıl diyecek "Müsaade ederseniz sizin evde arama yapacağız." diye? Böyle mantıksız bir yaklaşım olur mu? Mevki, makam için yanlışlıklara ses çıkarmayanlar bugünün sorumlusudurlar.

Seçim meydanlarında "ak, ak, ak" diyordunuz, milleti kandırıyordunuz. Bu gidişle nasıl aklanacaksınız?

Savcıları, polisleri uzaklaştırıp pisliklerin örtülmesi mümkün değildir. Mızrak çok büyük, çuvala da harala da artık sığmıyor. Süpürge milletin elinde, ister süpürür, ister sonuçlarına katlanır.

30 Ağustos Resepsiyonu'nda ağır şüpheli, arkadaşları yargılanıp mahkûm olmuş biri elimi sıktı, istem dışı olarak elimi sıktı. Elimi koltuğumun altında sildim, ilk fırsatta mendille, takibinde lavaboda elimi yıkadım. Şahit milletvekillerimiz var burada. O, Sayın Başbakanın koruduğu, Bülent Arınç'ın da "Yetkim olsa görevden alırdım." dediği zat. Sayın Bülent Arınç çok kötü duruma düştü. Meclis Başkanı olarak çok saygı duyuyordum ama bu duruma düşmesine gönlüm razı olmuyor.

Değerli milletvekillerimiz, biraz önce burası kalabalıktı, yoklama için geldiniz. Görev verilenler resmî bültenleri okuyorlar, biraz da Sayın Başbakana hoş görünecek söylemleri sergileyip çıkıyorlar ama muhalefetin eleştirilerini dinlemiyorlar bile. Muhalefet sıradan eleştiriler yapmıyor. Anayasa, özgürlükler, yasalar, hak, hukuk, dürüstlük bakımından söylemler sergiliyor, emek veriyor, ona bile saygı duyulmuyor. Sonra da oylamayla, kim ne derse kaldırılıyor. "Burası yeşile boyansın." deseler el kaldıracaksınız. Yargılamadan, vicdanınıza danışmadan bu tür şeyleri yapmamak lazım. Vatandaş vergisini veriyor arkadaşlar. Yaptıklarının hesabını veremeyen Hükûmet yerine Sayın Maliye Bakanımız sıkıntı çekiyor. Yolsuzluk yapanların çaldıklarını sırtlarına yükleyeceğiz, bakalım taşıyabilecekler mi? Onlara besmeleyle haram lokma yenemeyeceğini bu millet gösterecek.

Meclisimizin saygın milletvekillerini, ettikleri yemine sadık kalan milletvekillerini saygıyla selamlıyor, bütçenin hayırlı olmasını diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)