| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 18.12.2013 |
MHP GRUBU ADINA MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 7'nci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2014 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı Hükûmetin 12'nci bütçesidir. Bütçeler, devletin hangi alanlara ne kadar kaynak ayırdığını ve hangi alanlarda ne kadar kaynak sağlayacağını gösterme açısından çok önemlidir. Hükûmetin 12'nci bütçesi de daha önceki bütçelerde olduğu gibi yine tamamen vergiye dayalı kaynaklar üzerine kurulmuştur. Hükûmet, bu kaynakları, toplumun günlük hayatta kullandığı pek çok ürüne zam yaparak, hatta vatandaşa ceza keserek sağlamayı planlamaktadır. Yeni yılda trafik cezalarına bile umut bağlayarak gelir sağlamayı planlayan Hükûmet daha şimdiden dar gelirlinin tüpüne ve gazına zam yapmıştır. Düşük oranda yapılan zamlar daha ceplere girmeden, yılbaşı öncesi LPG fiyatları yüzde 30 oranında artmıştır. Hükûmet evde kullanılan tüp gazının rafineri çıkış fiyatını da yüzde 15,41 oranında yükseltmiştir. Hükûmetin gelir kaynaklarının başında akaryakıt zamları hâlen birinci sırada yer almaktadır. Türkiye, bu nedenle, son on bir yıl içinde dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanır hâle gelmiştir. 2002'de 1,60 lira olan benzinin litre fiyatı, bu Hükûmet döneminde, yapılan son zamlardan sonra 4,90 liraya yükselmiştir. Bugün ülkemizde mazot, benzin fiyatlarıyla neredeyse yarışır hâle gelmiştir. Mazotun litre fiyatı 4,45 liraya çıkmıştır. Hükûmet sadece akaryakıt fiyatlarına zam yapmakla kalmamış, bu bütçe sonrası pek çok sayıda ürüne zam yapmayı da planlamaktadır. Hükûmet, bütçe açıklarını zam yaparak yine vatandaşlarının sırtına yüklemeyi âdeta her bütçe çalışmalarında alışkanlık hâline getirmiştir. Bütçe öncesi yapılan ve sonrası yapılması planlanan yüksek oranlı zamlar bunun en açık göstergesidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hükûmet tarafından, başta enerji politikaları olmak üzere, pek çok alanda yanlış politika uygulanmaktadır. Hükûmet bu bütçede de geçmiş bütçelerde de olduğu gibi, yükü yine işçinin, memurun, emeklinin, esnafın, çiftçinin, asgari ücretlinin ve dar gelirlinin sırtına yüklemiştir.
Bütçe dengelerini tutturmak amacıyla, çalışanlardan alınan vergilerden vazgeçmeyen Hükûmet, ortaya çıkan gelir dağılımı bozukluğuna da seyirci kalmaktadır. Ülkemizde gelir dağılımı iyice bozulmuştur. Uygulanan yanlış ekonomik politikayla açlık ve yoksulluk sınırının da gerisinde bırakılmıştır. Açıklanan rakamlara göre işçi, memur, emekli ve taşeron işçilerin büyük bir kısmı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Hükûmet, açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan bu kesimlere bu bütçede mutlaka bir yer vermeli, buna yönelik bir çalışma yapmalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu bütçede çalışanlar ve emekliler için bir umut yoktur, dar gelirli artık bütçeden umudunu kesmiştir. İşçi, memur, emekli, esnaf ve asgari ücretli bu bütçede de maalesef unutulmuştur. Bu bütçe ülke genelindeki devlet yatırımlarını da olumsuz yönde etkileyecektir. Kahramanmaraş ilimizde pek çok konuda da kaynak bekleyen yatırım bulunmaktadır. Bu yatırımların başlaması veya en kısa sürede tamamlanması gerekmektedir. Hükûmet, bütün bu yatırımları tamamlamak yerine, ülke genelinde yabancı yatırımlarla birlikte yap-işlet-devret veya yap-işlet-kirala şeklindeki yatırımlara yönelmektedir.
Ülkemizin kalkınmasına ve istikrarına yönelik çalışmalar yapılmalıdır, işsizlik önlenmeli ve üretim artırılmalıdır. Bu vergi anlayışı ve politikalar nedeniyle Hükûmetin hiçbir yere varması mümkün değildir, Hükûmet bu gidişle hiçbir yere varamaz. Hükûmet, milletimizin her türlü zorunlu harcamasından yüksek oranda vergi almaya devam etmektedir. İktidar, uygulanan yanlış ekonomi politikalarından bir an önce vazgeçmelidir. Hükûmet bulabilirse yeni kaynaklara yönelmelidir, özelleştirme politikalarındaki yanlışı milletin günlük harcamalarına fatura etmeye çalışmamalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; elimizde bulunan ne kadar millî kurum ve kuruluşumuz varsa yok pahasına satılmıştır, satmaya da devam etmektedirler. Kahramanmaraş ilimiz de maalesef bu özelleştirmelerden nasibini fazlasıyla almıştır. Hükûmet, cumhuriyet döneminden kalma birçok tesisi özelleştirmiştir. Bunların en başında gelen Elbistan Şeker Fabrikası da tüm itirazlarımıza rağmen özelleştirilmiştir ancak bu özelleştirme sonradan beklemeye tabi tutulmuştur. Burada özveriyle çalışan personelin akıbeti belirsizdir, burada çalışan personel kendi geleceğinden umutsuzdur. Burada çalışan personelimiz senede otuz gün, altmış gün veya doksan gün çalışmaktadır ve yıllarını oraya vermiştir. Bunlar emekli olabilecek mi, olamayacak mı, Hükûmetin bu konuyla ilgili bir çalışma yapması gerekmektedir.
Birleşik Arap Emirlikleri'ne verilen Elbistan linyit kömür havzasının bir bölümünde de anlaşmazlık nedeniyle benzer olaylar yaşanmaktadır. Kahramanmaraş ilimizde devlet yatırımları yapılmasını, kalan yatırımların bir an önce tamamlanmasını ve özelleştirme çalışmalarından vazgeçilmesini diliyorum.
Yine, Kahramanmaraş'ımızın en büyük problemlerinden bir tanesi Sütçü İmam Üniversitemizin Tıp Fakültesiydi. Çok uzun yıllar mücadele edilmesine rağmen, nihayetinde bitti. Sayın Maliye Bakanım, dün akşam sormuş olduğum soruda cevap verdiniz. Üniversitemizin bitmesine rağmen, teçhizat konusunda ve personel konusunda, asistanlar konusunda çok büyük eksiklikler var. 130 tane acil bakım ünitemiz olmasına rağmen, maalesef ki bu eksiklikler nedeniyle çalışamamaktadır. Dün akşamki verdiğiniz sözü, inşallah, ocak ayının içerisinde gerçekleştiririz ve Kahramanmaraş Tıp Fakültesi Hastanemiz istenilen özelliklerde halkımıza hizmet vermeye başlar.
Yine, Kahramanmaraş'ımızın en büyük problemlerinden bir tanesi organize sanayi bölgemiz. İki tarafta düşünülen, Gaziantep yolu üzerinde ve Adana yolu üzerinde düşünülen, Türkoğlu bölgesinde düşünülen organize sanayi bölgelerimizin bir an önce istimlak çalışmalarının ve tahsislerinin yapılarak üretime hazır hâle getirilmesi ve müteşebbislerimize sunulması noktasında çalışmaların yapılmasını diliyorum.
Kahramanmaraş'ın birçok problemi var; şu son zamanlar da özellikle ilçelerimizde ve beldelerimizde belediyelerde çalışan personelimizin maaş alamama konusu. Sadece bir tanesinin örneğini vermek istiyorum, Çağlayancerit ilçemizin memurları ve işçileri zamanında maaş alamamakta. İşçilerimiz beş aydan beri Çağlayancerit Belediyesinden maaşlarını alamamakta.
Bununla beraber yine, problemlerimizden bir tanesi Kahramanmaraş'ımınız yolları. Çevre illere bağlantı sağlayan en önemli yollarımız Kahramanmaraş-Göksun-Kayseri yolumuz ve Kahramanmaraş- Gaziantep yolumuz, Kahramanmaraş-Adana bağlantı yolumuz yıllardan beri sürüm sürüm sürünmekte, nihayetinde bir noktaya gelemedik. Bunlara bir an önce ödenek ayrılması noktasında ve bunların hizmete geçmesi noktasında çalışmaların yapılmasını ve bütçe ayrılmasını temenni etmekteyim.
Bunlarla beraber, Kahramanmaraş'ımızın eğitim konusu: Türkiye genelindeki 81 ilimizin son sıralarında yer almakta ama bu Hükûmet dershanelerle uğraşmakta. Eğitimin önünü açması lazım, yeni dersliklerin yapılması lazım, atanamayan öğretmenlerimizi atamamız lazım. Bir sürü vekil öğretmenimiz çalışıyor, onların yerine asli unsurları teşekkül etmiş ve pedagojik formasyonlarını tam almış atanamayan öğretmenlerimizin derhâl atanması ve bu 130 bin öğretmen açığımızın derhâl yerine getirilmesini temenni ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)