| Konu: | 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 16.12.2013 |
CHP GRUBU ADINA AYŞE NEDRET AKOVA (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
2012 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yaptığı harcama ve işlemleri gerektiği gibi denetleyemedim, çünkü siyasi iktidarın yönlendirmesiyle Sayıştay üst yönetimi, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdiği raporları, hepinizin de iyi bildiği gibi budadı.
Milletimin verdiği bütçe hakkını kullanarak, vatandaşlarımızın ödediği vergilerin usulüne uygun olarak harcanıp harcanmadığını tespit etmem, Hükûmetçe ve Sayıştay üst yönetimi tarafından engellendi. Sözlerime bu durumu protesto ederek başlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2014 yılı bütçesindeki payı yüzde 3,9'dur. Bu kadar düşük bütçe payı ile ülkemizin en muhtaç kesimine nasıl hizmet edilecektir, bunu anlamak mümkün değildir. Bakanlık bütçesi tahsis edilirken en büyük pay, kömür, erzak vesair dağıtımına ayrılmıştır. Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün Bakanlık bütçesindeki payı yüzde 62'dir. Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine bütçeden ayrılan pay yüzde 0,6'dır. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne ayrılan pay da yüzde 0,6'dır.
Saygıdeğer milletvekilleri, 14 Ekim 2013 tarihli Anadolu Ajansının haberine göre, kapatılıp yerine, içinde kadının adı geçmeyen bir komisyon kurulacağı yani bizlerin de içinde bulunduğu, benim de görev aldığım Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun kaldırılacağı ve bir başka ad ile başka bir komisyon kurulacağı haberi yayınlanmasına rağmen, Sayın Bakanlık tarafından bu konu da yalanlanmamıştır. Sayın Bakanımız da huzurdadır, bu konu kamuoyu tarafından çok merak edilmektedir çünkü yüzyıllardır süren kadın haklarındaki mücadelede geriye gidiştir. Bu nedenle, Sayın Bakan tarafından da bu komisyonun adının değişmeyeceği, kadının adının kaldırılmayacağı hususunun huzurunuzda söylenmesini talep ediyorum efendim.
Ayrıca, saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Bakan bütçe sunuş konuşmasında sadece iki yerde kadına değindi; kadının iş gücüne katılma oranlarının düşüklüğü, kadın konukevlerine ayrılan pay... Kadın konukevlerine ayrılan payın düşüklüğünden de bahsetti. Böylelikle, ülkemizde kadının güçsüzlüğü, bütçe sunuş konuşmasında Sayın Bakan tarafından da kabul edilerek açıklanmış bulunmaktadır.
Aile kavramı içerisine hapsedilen kadın işsizdir, şiddet görüyor. Devlet, kadını korumada ve kadını ekonomik ve siyasal açıdan güçlendirmede yetersiz. Kadının adı her yerden silinmek isteniyor, kadının bedeni üzerindeki haklarının kısıtlanmasına yönelik yasalar çıkarılıyor. Kaç çocuk yapacağının baskısı yanında, doğumu bile nasıl yapacağı belirleniyor. Bunun yanı sıra, kadının siyasal anlamda güçlenmesi ve karar alma mekanizmalarında daha fazla yer alması istenirken her adayın açıklanmasında, her belediye başkanı adayının açıklanmasında -televizyonlarda da izledik- "3! 3!" diye bağırılması, mahrem ve özel konuların seçime malzeme olması, kadına karşı işlenmiş ruhsal bir şiddet değil de nedir?
Dünya Ekonomik Forumu 2013 Global Cinsiyet Uçurumu Raporu'na göre Türkiye, 136 ülke arasında 120'nci sıradadır; siyasi katılımda 103'teyiz, ücret eşitliğinde 79'dayız. Saygıdeğer milletvekilleri, kadının iş gücüne katılımı yüzde 30, erkeklerde yüzde 76; kadınlar arasında işsizlik oranı yüzde 11, erkeklerde yüzde 9; kadınlar arasında yarım gün çalışma oranı yüzde 24, erkeklerde yüzde 9; tarım dışı istihdamda kadın iş gücü oranı yüzde 23, banka hesabı olan kadınların oranı yüzde 33, saygıdeğer milletvekilleri, erkeklerde yüzde 82 gibi çok yüksek bir oran, buna da dikkatinizi çekiyorum. İşletmelerde liderlik konumuna yükselebilen kadın oranı yüzde 4.
2008 yılında hazırlanan Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması Raporu'na göre ülkemizde kadınların yüzde 41,9'u, eşi veya en yakınında bulunan babası, sevgilisi, dostu, ağabeyi, arkadaşı tarafından şiddet görmektedir. 2008 yılından sonra da açıklanmış resmî bir rakam, resmî bir veri yoktur.
Bu nedenle de hakikaten Türkiye'mizin, ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olan çocuk gelinler konusu. Türkiye'de, ülkemizde her 4 evlilikten 1'isinin çocuk gelin olduğu, bazı bölgelerde de 3 evlilikten 1'isinin çocuk gelin olduğu gazetelerde, medyada ve bazı istatistiki bilgilerde yer almaktadır.
Bunun yanı sıra her gün gazetelerde gördüğümüz üzere kadına karşı şiddet, kadına karşı cinayetler gün geçtikçe artmaktadır. Bu nedenle bunların ekonomik boyutlarının, sosyolojik boyutlarının, psikolojik boyutlarının araştırılması konusunda mutlaka, Sayın Bakan, bir komisyon kurulup araştırılması ve bu işin çözüm yollarının, nasıl çözüleceğinin, nasıl önüne geçileceğinin araştırılması gerekmektedir. Bu, gün geçtikçe artmaktadır. Ülkemizdeki en önemli sorunlardan işsizliğin yanı sıra bu da çok önemli bir sorundur; buna da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Ülkemizdeki kadının durumu bu iken, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması olan, yine, toplumsal yaşamın tüm alanlarında kadınların konumlarının güçlendirilmesi için, kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi nedeniyle de bu konuda -Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü görevlerinden olan- Bakanlık bütçesindeki binde 6'lık bütçe payının da bu kadınların bu sorunlarının çözülmesine yeterli olmadığı kanaatindeyiz. Binde 6'lık bütçe payı çok düşüktür, reklamlara ayrılan payla aynı orandadır. Bu nedenle, Sayın Bakan, mutlaka, bu reklamlara ayrılan paydan, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğüne bu paydan bir kısım daha fazla payın ayrılması ve kadınların ülkemizde yaşadıkları sorunların ve Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün sorumluluk alanı içerisinde bulunan problemlerin çözülmesi için de bu payın daha artırılması gerektiği kanaatinde bulunmaktayım.
Ülkemizde çalışabilecek yaşta kadın sayısı 27 milyon 773 bin kişi olarak tespit edilirken sadece 8 milyon 192 bin kadın iş gücü olarak gösterilmiştir. Ülkeler arasında yapılan araştırmalar, uzun dönem potansiyel büyümeyle kadınların istihdama katılım oranı arasında pozitif ve güçlü bir ilişkinin varlığını tespit etmiştir. Bu nedenle de kadının iş gücüne katılım oranının artırılması konusunda elimizdeki imkânların bu yönde kullanılması gerekmektedir.
Ayrıca, ülkemizde toplam nüfusun yüzde 12,29'u, yani yaklaşık 9 milyon vatandaşımız da engellidir. Engellilere ayrılan pay, Bakanlık bütçesindeki pay yaşlılarla birlikte değerlendirilmiş; bu da yüzde 0,15'tir, toplam bütçedeki payı ise binde 0,6'dır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYŞE NEDRET AKOVA (Devamla) - Nüfusumuzun çoğu engelli ve yaşlı iken bu payın da çok az olduğu konusunda dikkatlerinizi çekiyorum.
Bütçenin her şeye rağmen ülkemize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)