GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2012 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2013

CHP GRUBU ADINA MEHMET S. KESİMOĞLU (Kırklareli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başlangıcında, şehit olan bütün polislerimize Tanrı'dan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyor, yaralanmış polislerimizi de bu kürsüden sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 10 Aralıkta Sayın Başbakan bu kürsüde bütçenin tümü üzerine yaptığı konuşmada önceki dönemle ilgili olarak kendi iktidarlarıyla ilgili kıyaslamalar yaptı ve sık sık "İşte bizim farkımız bu." dedi. Ben de Sayın Başbakandan aldığım ilhamla, aynı şekilde, on bir yıllık AKP iktidarını karşılaştırarak başarılarını kutlamak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, çalışma yaşamının en çok intihara sürüklediği meslek grubumuz polisimiz. Devriiktidarınızda her yıl polis intiharı sayısı arttı. EMNİYET-SEN, kurulduğundan beri, intiharların kurum içindeki baskı ve yıldırmadan kaynaklandığını söyledi. 40'ı 2013'te olmak üzere on iki yılda 300 polisimiz kendi elleriyle yaşamına son verdi. Buna karşılık Emniyet Genel Müdürlüğü Sağlık İşleri Daire Başkanlığı aracılığıyla bu sorunun üzerine gitmek yerine personel sayısına oranla intihar oranının azaldığını açıkladı ya, hatta intiharları önlemek için kurban keserek işi Allah'a havale ettiniz ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum!

Bütün gün mesaide akşam eve ne ekmek götüreceğini, kredi kartı borcunu nasıl ödeyeceğini düşünen polislerimiz, karakolda kendilerini içtimaya çeken milletvekili çocuklarından, dağıtılan bozuk kumanyalardan, sosyal medya üzerinden gazeteci tehdit eden valilerden ya da ona nazire yaparmış gibi "O kavatı alın." diyen coşkulu meslektaşlarından, vatandaş odaklı hizmet palavralarından, yurttaşa eziyet etme pişmanlığından, yirmi dört saat fazla mesaisiz nöbetten çıkıp ayağını uzatıp iki dakika dinlenmeden gene nöbete gönderilme angaryasından, adaletsiz ek göstergelerden, görevdeki maaşının yarısına ulaşamayan emekli maaşından ve daha birçok şeyden kurtulmak için EMNİYET-SEN'i kurdu. Siz, polisimizin sorunlarını çözüp hayatlarını kolaylaştırmak yerine o polislerimizi görevden attınız. İşte sizin farkınız bu; kutluyorum!

Devriiktidarınızda 25.554 zırhsız, 910 zırhlı araç alındı. 2006'dan sonra MOBESE'ler için 500 milyon lira harcama yapıldı. Başbakanın mal bulmuş Mağribî gibi üzerine atladığı, Kabataş İskelesi'nde yaşandığını iddia ettiğiniz olayda İstanbul'un Mutlu Valisi bile kamera kayıtlarını bulamadı ama Ethem Sarısülük bir polis tarafından vurulurken MOBESE'leriniz, herhâlde çevreciliğinizden, ağaçların tepelerine zum yaptı. Bu da yetmezmiş gibi "Üç defa sıktım." dediği iddia edilen o katil polisi siz, peruk, gözlük ve takma bıyıkla mahkemeye çıkardınız. Sonra da Ankara dışına gönderip bir cinayeti telekonferansa bağladınız ya, ve bir de davanın yargıcı ve hâkimi mahkemede uyudu ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum! (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başbakanın destan yazıcıları ODTÜ'ye 3 bin polisle girdi, Hatay'da Abdullah Cömert'i gaz tabancasıyla vurdu, Eskişehir'de üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Ali Korkmaz'ı tekme ve tokatla döverek katletti, Hatay'da Ahmet Atakan'ı çatıda avladı. Mehmet Ayvalıtaş ezildi, Ayvalıtaş'ın annesi bu acıya dayanamayarak dün bir kalp kriziyle yaşamını yitirdi. Polis memuru Mustafa Sarı düşerek şehit oldu. Bütün bunlar olurken, Sayın Başbakan dökülen kanlara, verilen canlara değil de kırılan seramiklere dövündü ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum! (CHP sıralarından alkışlar)

Polis, Gezi olaylarında 8.163 kişiyi yaraladı. 4.070 kişi gözaltına alındı. Ekmek almaya giderken ensesinden gaz kapsülü ile vurulan 14 yaşındaki Berkin kaç aydır yoğun bakımda. En az 12 kişi gözünü kaybetti. Buna karşılık siz, orantısız güç kalemi kullanarak o polise ikramiye verdiniz ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum!

Bu memlekette şu anda özel güvenlik olarak görev yapanların sayısı 700 bin yani Türk Silahlı Kuvvetlerinden büyük. İşte sizin farkınız bu; kutluyorum!

Şu anda görüştüğümüz Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesi, on iki yılda tam 16 kat arttı, devriiktidarınızda bir önceki yıla oranla yüzde 12 arttı. Bu artış halka biber gazı, hedef gözeterek vücuda atış ve kimyasal takviyeli su olarak döndü. Emniyet bütçesini 16 kat, polis şiddetini 1.600 kat artırdınız ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum! (CHP sıralarından alkışlar)

Başbakanın kahraman polisinin Gezi'de gaz fişeğiyle 2 metreden kafaya atış, plastik mermiyle 5 metreden göz çıkarma, cop ile on saniyede kafa dağıtma, 1 metreküplük alana bin metreküplük gaz sıkıştırma, 100 metre engelli vatansever kovalama, tazyikli suyla vatandaşı en uzağa fırlatma ak olimpik branşlarda icrai sanat eylediğini unutup 2020 Olimpiyatları'nın kaybedilmesinin suçlusunu da Gezi olayları olarak ilan ettiniz ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum! (CHP sıralarından alkışlar)

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakana bir madalya!

MEHMET S. KESİMOĞLU (Devamla) - AKP iktidarının 11'inci yılında, büyükşehir belediyesi maskesiyle bu ülkenin coğrafi olarak yüzde 79'unu polis, yüzde 21'ini jandarma bölgesi ilan ettiniz. Sayın Başbakan Muğla'ya gidecek; polis, eylem yapacak diye yurttaşları gözaltına alıyor. Başbakan Kırklareli'ne, Tekirdağ'a, Edirne'ye gidiyor, "Evinizden çıkmayın deniyor.", sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor. Ülkenin yüzde 80'ini bir olağanüstü hâl bölgesi hâline getirdiniz ya, işte sizin farkınız bu; kutluyorum!

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün 14 Aralık 2013. Bugün, buradan bütün dünyaya ilan ediyorum: Kahpe Bizans, gâvur İzmir, yaralı Eskişehir, cumhuriyetin başkenti ve devrimin kalbi Ankara, TOMA'lı Hilmi, Kennedy Caddesi, Dikmen, Gazi Mahallesi, Tuzluçayır, Karşıyaka, Göztepe, Gündoğdu, Kadıköy, Yatağan, Kemerköy, Yeniköy işçileri; Muğla, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Samsun, Trabzon, Zonguldak, Antalya Gezi çocukları; gazi ODTÜ, her devirde isyankâr yurtsever Mülkiyeliler ve bütün üniversiteliler, her şeye karşı Çarşı ve adını sayamadığım her bir yer, kısaca çapulcular; meşruiyetini yitirmiş bir iktidara karşı halkın direniş hakkını iki yüz elli yıl sonra yeniden dünya tarihine yazdırdınız ya, sizin farkınız da işte bu; bütün çapulcuları kutluyorum.

Yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla da selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)