| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 09.12.2013 |
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlarım, öncelikle sevgili Mustafa Balbay'ın bugün mahpushaneden çıkışını sevinçle karşıladığımızı ve bu ayıbın bir daha yaşanmaması gerektiğini söylüyorum. Darısının da içeride benzer şekilde yatan bütün milletvekillerine uygulanmasını diliyorum.
Şimdi, 37'nci madde üzerinde söz aldım. Her söz alışımda "AKP'nin çakma Tam Gün Yasası." diyorum. Her söz alışımda "Bu, sahte bir Tam Gün Yasası'dır." diyorum. Niye dediğimi şimdi sizlere bu madde vesilesiyle açıklayacağım. Şimdi, bakın, 3 tane profesör düşünün; bir tanesi devlet üniversitesinde çalışıyor, bir tanesi araştırma hastanesinde çalışıyor, bir tanesi de GATA'da çalışıyor. Sizin getirdiğiniz bu tasarıyla, bu 480 sıra sayılı Tasarı'yla, GATA'da çalışan profesör hiçbir şekilde dışarıya, özel hastaneye gidemiyor. Üniversitede çalışan profesörlerin yarısı dışarıda özel hastaneye gidebiliyor. Eğitim hastanelerinde, eğitim araştırma hastanelerinde çalışan profesörlerin, doçentlerin yarısının çıkıp çıkmayacağına Bakanlar Kurulu karar veriyor. Ya, Allah aşkına, böyle bir şey olur mu ya! Ya, böyle bir mantık nasıl olur! Böyle bir ülkede, eşitlikçi olmayan böyle bir zihniyeti nasıl getirirsiniz ya! Yani, üç ayrı kurumla üç ayrı uygulama var. Neden? Bunun hesabını nasıl vereceksiniz ya! Nasıl bu insanların yüzüne bakacaksınız! Nasıl diyeceksiniz ki "Biz eşitlikçiyiz!" Nasıl diyeceksiniz ki "Biz adaletliyiz!" Hangi yüzle insanların yüzüne bakacaksınız! Size "Niye bunu yaptınız, GATA'nın ne farkı var, eğitim araştırma hastanesinin ne farkı var, üniversitenin ne farkı var?" dediklerinde siz acaba ne cevap vereceksiniz, vallahi merak ediyorum; yemin ediyorum, yani gülünç duruma düşüyorsunuz.
Bakın, 37'nci maddede de devam ediyor, sadece onların çalışmasını Bakanlar Kuruluna bağlamışsınız. Diyelim ki Bakanlar Kurulu insafa geldi, bir hocanın dışarıda çalışmasına izin verdi. Bakın, ne oluyor değerli arkadaşlarım: Dışarıda çalışmak demek muayenehanesinde çalışmak demek değil, özel hastaneye gidecek, emeğini satacak. Yani o profesörü sömürttürüyorsunuz, özel hastane bunu iyice bir yoluyor. Sonra, diyorsunuz ki Sağlık Bakanlığı olarak: "Hoca, sen gittin özel hastaneye çalıştın, para kazandın, getir yarısı benim." Yatırttırıyorsunuz döner sermayeye ve yarısını da siz alıyorsunuz. Şimdi, böyle bir vicdansızlık olur mu Allah aşkına! O hekimin emekleri sizlere helal değilmiş, öyle söylüyorlar. Bana tweet gönderen, mail atan, mesaj atan bütün hekimler diyorlar ki: "Bu tasarıyı hazırlayanlara eğer şu kadarcık emeğimiz varsa helal etmiyoruz." Haberiniz olsun, bu onların dileği, ben de sizlere iletiyorum.
Şimdi, bakın, bu maddede bir diğer düzenlemeyi getiriyorsunuz. Onda da diyorsunuz ki: "E, hoca, seni biz dışarı gönderiyoruz ama özel hastaneye gittiğin zaman yapacağın anlaşmada -sözleşme yapacaksın ya, bir ücret alacaksın ya- senin için belirlediğim toplam tavan, ek ödeme miktarının brüt miktarından daha az olamaz." Ne demek? Yani ben sana brüt olarak eğer 10 milyar lira para biçtiysem, sen özel hastaneye gidip 5 milyara anlaşma yapamazsın, illa ki benim belirlediğim tavan üzerinden gidip anlaşma yapacaksın. Hoca diyor ki: "Ya, kardeşim, ben özelde çalışıyorum ama ben de insanım." Hayır, gideceksin, o hastanede hiçbir şekilde, benim belirlediğimden daha az para kazanamazsın. Hani, çocuk işçileri çalıştırırlardı ya bir ara, simit satan veya ayakkabı boyacılığı yapan; baba derdi ki: "Eve 20 liradan aşağıya getirirsen eve gelme.", gelirse döverdi ya, aynı o konumdasınız. Yani, aklım havsalam almıyor. Bir profesöre, bir doçente siz nasıl oluyor da "Hoca, git, şu kadardan daha az para getirme eve." diyorsunuz, getirdiği paranın da yarısını alıyorsunuz? Ya, bu hangi akla, hangi inanca, hangi mezhebe, hangi dine sığar, hangi felsefeye sığar? Ben mi bilmiyorum, sizin bambaşka bir inancınız mı var? Nerede sığdırdınız Allah rızası için bunu? Bunda kul hakkı vardır ve bu hakkı yenen kullar size haklarını helal etmiyorlar.
İyi akşamlar. (CHP sıralarından alkışlar)