| Konu: | SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 09.12.2013 |
ORHAN DÜZGÜN (Tokat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerge üzerindeki konuşmama başlamadan önce, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sayın Mustafa Balbay'ın tahliye kararını öğrendik, Sayın Balbay'a aramıza hoş geldin diyorum ve bu vesileyle, tutuklu bütün milletvekillerinin bir an evvel bu Meclise gelerek bu garabete son verilmesini de temenni ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, bu maddeyle ilgili iktidar partisinin şahsı adına konuşan milletvekili arkadaşımız dedi ki: "Üniversite mezunu hemşireler olacak, lise mezunu hemşirelerden kurtulacağız." Değerli arkadaşlarım, ülkeye yıllardır hizmet etmiş olan, benim de beraber çalışmaktan onur duyduğum hemşire arkadaşlarımızdan umut ederim ki o milletvekili arkadaşımız gerçek anlamda kurtulmayı kastetmemiştir. Yoksa, elbette ki biz de hemşirelerin üniversite mezunu olmasına tarafız, eğitim düzeylerinin yükseltilmesine tarafız ama bunca yıldır hizmet eden insanlardan da "kurtulmak" gibi bir deyimin şık olmadığını, bu arkadaşımızın bu yanlışından geri döneceğine inanarak belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, eğitim elbette ki çok önemli. Biliyorsunuz, bu Sağlıkta Dönüşüm Projesi içerisinde aile hekimliği projesi başlatıldı. Nasıl başlatıldı? Ülkedeki bütün pratisyen hekimler iki hafta kursa alındılar ve iki hafta sonra dediler ki: "Siz artık aile hekimi oldunuz." Hâlbuki, aile hekimliği bir ihtisas dalıdır ve eş değer, aynı hizmeti yürüten insanlar üç yıl boyunca ihtisas yaparak, arkasından da mecburi hizmet yaparak bu görevi yapabilmektedirler. Yani, biz, şunu yaptık arkadaşlar. Kanun eğer mantığa ve akla hitap ediyorsa kanun olarak geçerli olabilir. Biz, şimdi, kargaya dedik ki: "Sen leyleksin, kanun çıkardık." Kargalar, leylek oldu. İşte, aile hekimliğinde şu andaki uygulama aynen budur maalesef. Bunun gerekçesi şu olabilir: "Yeteri kadar aile hekimi yoktur." olabilir ancak bu uygulama başladıktan sonra da aile hekimlerinin eğitilmesi anlamında hiçbir faaliyet yürütülmedi. Hiç olmazsa, bu insanlar yılın belli aylarında eğitime alınıp, eğitim düzeyleri yükseltilip, aile hekimliğini tam anlamıyla yapabilir hâle getirilebilirlerdi ancak maalesef, bugüne kadar Bakanlıktan böyle bir hamle görmedik.
Değerli arkadaşlarım, seçime giderken Hükûmetinizin bir iddiası vardı, diyordu ki: "Herkes elini kolunu sallayarak istediği hastaneye gidebilir." Biz o zaman demiştik ki: Bu iş böyle yürümez; bu, popülist bir politikadır, doğru değildir. Sonra ne oldu? Sonra dediler ki: "Ya bu böyle olmuyor, yüzde 10 fark almamız lazım." Olmadı, "Yüzde 30 fark almamız lazım." O da olmadı. Sayın Bakan geldi "Yüzde 200 fark olacak." dedi. Sayın Bakan, bir özel hastane işletmecisi olarak elbette ki bu işleri bizden daha iyi bilir ancak şunu da açıkça kabul etmek zorundayız: Sağlık pahalı bir tedavi yöntemidir, sağlık harcamaları dünyanın her yerinde pahalıdır. Bizim itiraz ettiğimiz şey, bunların plansız programsız, ölçülüp biçilmeden yapılmış olmasıdır. Aksi hâlde sağlık hizmetlerinin iyi olmasına elbette ki biz de tarafız.
Gene, değerli arkadaşlarım, ben geçen konuşmamda Sayın Bakana demiştim ki: Acil servislerde, yirmi yıldır hasta görmeyen cildiye uzmanları, fizik tedavi uzmanları, göz uzmanları nöbet tutuyorlar. Sayın Bakan sağ olsun, nezaket göstermiş, bugün bana cevap vermiş. Cevapta diyor ki: "Hastanedeki nöbetleri hizmetin gereğine göre başhekim belirler." Sayın Bakanım, ben zaten size, başhekim bunu belirleyemez demedim. Dedim ki: Bu insanların burada nöbet tutması doğru değildir, bu insanlar hastaları tedavi edemezler. Yoksa başhekimin istediğinde hekimlere nöbet yazabileceğini bilecek kadar bu meslekte çalıştık, bu kadar da prosedür bilgimiz var. Onu da açıkça söylemek istiyorum. Benim sizden istediğim şey, bu hastaları gerçekten tedavi edebilecek insanlara o hastanelerin acilinde nöbet tutturulmasıdır.
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)