GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ UMUT ORAN VE 21 MİLLETVEKİLİNİN KOLLUK KUVVETLERİNİN ORANTISIZ GÜÇ KULLANDIĞI İDDİALARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 21/6/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 27 KASIM 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:22
Tarih:27.11.2013

İDRİS ŞAHİN (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

BAŞKAN - Bir dakika Sayın Hatip, bir dakika... Sürenizden keseceğim.

Arkadaşlar, lütfen...

Yani, söylüyorum "Konuşmacıya laf atmayın." diyorum ama artık sizin takdirinize kalmış olan bir şey.

ENGİN ALTAY (Sinop) - Laf atılır Sayın Başkan, laf atılır da arkadaşlar sistematik taciz yaptı, siz de buna göz yumdunuz. Laf atma Parlamento geleneği.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Japonya Büyükelçiliğinde...

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Ya, hadi oradan be!

BAŞKAN - Daha ne yapabilirim Sayın Altay?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Aynen öyle oldu.

BAŞKAN - Laf atmamalarını söyledim, daha ne yapabilirim? Lütfen... Önyargılı konuşmayın, lütfen!

ENGİN ALTAY (Sinop) - Tabii, bir kere söylediniz! On dakika boyunca konuştular.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Hatip.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Japonya Büyükelçiliğinde yapılan tacizi de konuşsun arkadaşlar!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkanım, özellikle, başlangıçtaki kesintinin, sonrasında sözlerime ilave edilmesini talep ediyorum.

Değerli Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım; Cumhuriyet Halk Partisinin grup önerisi aleyhinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

CHP grup önerisi, özetle, 11 Haziran 2013 tarihinde, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde görevli emniyet personelinin Çağlayan'da bulunan adliye binasını basarak burada bulunan avukatları gözaltına aldığını ve bu operasyon sırasında, kamuoyuna yansıyan görüntülerde, emniyet güçlerinin aşırı, orantısız ve kabul edilemez bir şiddet uyguladıklarını; yine, hukukun amir hükümlerine aykırı olarak kasklarının arkasındaki bir kısım yazıları değişik maddelerle kapattıklarını ve özü itibarıyla, orantısız güç kullanımının adliye içerisinde gerçekleştiğini ihtiva etmektedir. Biz, elbette ki önerinin muhteviyatına baktığımız zaman, Cumhuriyet Halk Partili hatibin de önerinin altında imzası bulunması sebebiyle, öneri içeriği ve bu konularla alakalı görüşlerini ifade edeceğini düşünmüştük ve bu nedenle de hazırlanarak huzurunuza geldik.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakalım siz nasıl anlatacaksınız bu kadar şiddet ve bu kadar zulmü? Siz de becerikli misiniz bu konuda?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Çağlayan'daki hadiselerin, asla ve asla... Sadece Çağlayan'da değil...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Çağlayan'da adliyeye bomba atanlar, gaza boğanlar... Bakalım nasıl anlatacaksın?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ...yurdumuzun neresinde gerçekleşirse gerçekleşsin, bir insana karşı yapılmış olan orantısız güç kullanımını asla ve asla tasvip etmediğimizi özellikle ifade etmek isterim.

VELİ AĞBABA (İstanbul) - Avukatlar mı yaptı onu?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Hangi polis hakkında soruşturma açıldı?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Şimdi, avukatlar için söylenen söz için...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Polisleri, valiyi niye koruyorsunuz o zaman?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ...buradaki eylemin içeriğinin ne olduğunu çok iyi anlamak ve o günü şöyle bir yaşamak lazım: O gün itibarıyla, bu değerli avukatlarımızın Çağlayan Adliyesi içerisinde yaptıkları eylem, Gezi eyleminden dolayı ve Gezi protestolarına...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz de hukukçusunuz.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ... bir şekilde destek vermek amacıyla adliyenin içerisinde gerçekleştirilmiş bir hadise.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz de hukukçusunuz.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Verebilirler, bir sakıncası mı var? Ya meslektaşlarınıza saldırı oldu, bunu nasıl savunuyorsunuz?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Şimdi, ben burada, işin açıkçası, değerli meslektaşlarımızın yapmış oldukları bu eylemi...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onlar herhâlde birbirlerine vurdular! Eskişehir Valisi dedi ya: "Arkadaşları öldürdü Ali İsmail Korkmaz'ı." O avukatlar da birbirlerine vurdular!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ... o kadar güzel bir adliye sarayının içerisinde baronun kendine ait bir bölümü varken, basın odası varken bir meydanı işgal etmek suretiyle Gezi eylemindekilere destek çıkmalarını kesinlikle bir avukat olarak kabul etmiyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay özgürlükçüler! Vay özgürlükçüler, vay vay! Takiyeci özgürlükçüler!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Çünkü, avukatların çok daha farklı sorunları vardır. Keşke kendi sorunlarını adliyenin önünde veyahut da kendilerine gösterilen yerlerde çok netliğiyle ifade edebilseler ve kendi mesleklerine olan duyarlılıklarını gösterebilselerdi.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Asıl sorun insan hakları sorunudur. Avukatların önce insan haklarına sahip çıkması lazım.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Oysa burada yaptıkları eylemde bir tek kabahatli var, biz bunu görüyor ve kabul ediyoruz.

Sayın Başkanım, bildiğiniz üzere, 2002 tarihinden bu yana, AK PARTİ iktidarlarında, artık, Mecidiyeköy'deki, Şişli'deki, farklı yerlerdeki pasajların içerisinden adliyeler alınmak suretiyle devasa adliye sarayları yapıldı.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ama tavanı akıyor yağmurda! Devasa adliye sarayının tavanı akıyor! 17 milyon liralık yolsuzluk var o devasa adliye sarayında.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - İçinde adalet olmadıktan sonra, neye yarar adalet sarayı!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ve bugün, Çağlayan'daki adliye sarayında da maalesef, kendi meslekleri dışında hukuka aykırı olarak, hukukun hiçbir yerinde yer almayan bir eylemi gerçekleştiren insanlara da bu mekânı hazırlayan AK PARTİ iktidarı oldu.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ama, yolsuzlukla birlikte! 17 milyon liralık yolsuzluk var Anadolu Yakası Adliyesinde.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ve arkadaşlarımız kendi avukatlık mesleğinin kendilerine vermiş olduğu vakar ve onurun dışına çıkmak suretiyle, maalesef diyorum, yargının kurucu unsuru olmakla övünen bu kardeşlerimiz ve meslektaşlarımız burada, çok farklı duygular içerisinde, farklı eylemler gerçekleştirdiler.

Keşke, oradaki meslektaşlarımız şunu deseydi: "Yeni anayasa hazırlanıyor ve anayasada mutlak surette avukatlar yargı bölümünde ifade edilmelidir." Avukatların pasaport sorunu var, bunu talep etmiş olsalardı. Avukatların aynı hukuk fakültesinden mezun oldukları hâkim ve savcılar karşısında çekmiş oldukları sıkıntıları, yurdun genelindeki sıkıntıları burada ifade etmiş olsalardı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay be! Ya adamlar dayak yiyor!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ama işte, her seferinde, burada "Çağdaş uygarlık seviyesini kendimize ilke olarak edindik." diyen ve bunu rehber olarak gösteren ana muhalefetin temsilcileri...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Adamların yaşam haklarını ellerinden alıyorsunuz, "Pasaport sorununu gündeme getirseydi." diyorsunuz. Böyle bir şey olur mu ya!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ...bir taraftan da her daim kendilerinin meşruiyetinin kaynağı olan darbelere mesaj göndermek suretiyle burada, milletin kürsüsünde millete saygısızlık etmektedirler.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Palalının yaptığı eyleme de "Demokratik hak arayışı." mı demiştiniz siz!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Aynen öyle.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Gezi Parkı eylemlerinin sonrasında gelişen olaylar ülkemizde, bütün milletimizce çok net bir şekilde takip edilmiştir.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Palalı serbest, avukatlar tutsak!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ülkemize yakışmayan, demokrasinin hiçbir kurumuyla bağdaşmayacak ölçüde direniş söylemi içerisinde, milleti -hak arama yöntemini direnişe çağrıyla- bir şekilde davet etmek bu Parlamentoda bulunan hiçbir milletvekiline yakışmaz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Palalı nerede? Ethem Sarısülük'ün katili nerede? Net soru: Palalı nerede? Ethem Sarısülük'ü 3 metreden vuran katil nerede?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; elbette ki arkadaşlarımız burada kendilerine yakışanı yapıyorlar.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Eskişehir Valisi "Ali İsmail'i arkadaşları öldürdü." dedi. Ali İsmail Korkmaz'ın katilleri nerede?

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Benim konuşmamı atmış oldukları laflarla kesmeye çalışıyorlar ama şunu bilsinler ki bu eylemler nedeniyle en ufak şekilde burnu kanayan kardeşimiz dahi bizim yüreğimizi sızlatmıştır, hiçbir zaman için onların en ufak şekilde başına bir problem gelmesi bizi mutlu etmez.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Katiller ancak bu kadar korunabilir, katiller, katiller! Sizlerin döneminizde valilerin de eli kana bulaştı, valilerin eli kana bulaştı!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ancak, bu insanları "direniş" demek suretiyle, halkı isyana teşvik etmek suretiyle, bu milletin malını çarçur edecek şekilde, otobüs duraklarına zarar vererek, otobüslere zarar vererek ve bu insanlarımızın arasına nifak sokmak suretiyle, sandıkta elde edemedikleri başarıyı bu alanlarda elde edeceği noktasında mesaj veren ana muhalefeti de buradan milletimizin vicdanına havale ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vay be! Vay be!

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ya, toplantı, gösteri yürüyüşü demokratik bir haktır. Her şey sandık değil, bunu anlayın artık! "Sandık, sandık, sandık..."

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Değerli milletvekili arkadaşlarım, burada, özellikle ifade ediyorum ki bizler, önergenin muhtevası içerisinde konuşmak ve bu noktada da bir kısım mesajları vermek zorundayız.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sandıksa sandık, özgürlükse özgürlük.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ben, burada, bu önergeyi gördüğümde avukat meslektaşlarım adına bir şeyleri ifade etmeyi canı yürekten isterdim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Sizin savunduğunuz demokrasi değil, sizin istediğiniz demokrasi değil.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Avukatların dövülmesini savunuyorsunuz, bir avukat olarak, utanmalısınız.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Çünkü artık, hukuk fakültelerin sayısı 90'ların üzerine çıkmış, buradan mezun olan kardeşlerimizin çoğunun çok farklı sıkıntılarının olduğu aşikârdır. Ama, gördüğünüz üzere, siz...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Katillerin koruyucususunuz, katillerin, katillerin, elli kanlıların.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri... Sayın milletvekilleri...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Eli kanlıların koruyucususunuz, eli kanlıların, eli kanlıların.

BAŞKAN - Sayın Altay, hatırlatırım...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Doğru. Yalan mı söyleyeyim?

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Meclis Başkan Vekili, on dakika önceydi, on dakika önceye gidiniz.

BAŞKAN - Buyurun sayın hatip.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ali İsmail'in katillerini koruyan sizsiniz! Ethem Sarısülük'ün katillerini koruyan sizsiniz!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Meclis Başkan Vekili, on dakika önce de bu tavrı gösterseydiniz.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Şimdi, burada çok netliğiyle ifade ediyoruz.

Sayın Ağbaba, bizler, asla sizin lügatinizde var olan cümlelerle sizlere hitap etmeyeceğiz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Katilleri koruyorsunuz, katilleri, katilleri! Katillerin koruyucususunuz, katillerin! Katillerin, eli kanlıların...

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Çünkü, biz milletin özünden ve milletin talep ettiği değerler üzerinden siyaset yapan, hayatı boyunca da milleti merkezine koyan, insanı merkezine koyan bir siyaset anlayışının temsilcileriyiz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Böyle... Yalansa yalan deyin. Ali İsmail Korkmaz'ı kim öldürdü? O Vali hâlâ o koltukta nasıl oturuyor sizin sayenizde?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, her şeyin bir ciddiyeti var.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Biz, burada, bir adliyede gerçekleştirilen hadiseyle alakalı konuşuyoruz.

BAŞKAN - Sayın Hatip, lütfen, sürenizi vereceğim size.

Her şeyin bir ciddiyeti var. Lütfen...

ENGİN ALTAY (Sinop) - Aynı şeyi on dakika önce de yapsaydınız Sayın Başkan.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Biz de gayet ciddi şekilde soruyoruz. "Katilleri koruyorsunuz." diyoruz. "Ali İsmail'in katili nerede?" diyoruz. "Ethem Sarısülük'ün katili nerede?" diyoruz.

BAŞKAN - Lütfen...

Buyurun Sayın Hatip.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Gayet ciddi şekilde soruyoruz, gayet ciddiyiz.

BAŞKAN - Sayın Ağbaba, buraya çıkar konuşursunuz. Lütfen...

Buyurun Sayın Hatip.

Sürenize ekleyeceğim.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; gerçekten, şu tablo karşısında milletimizden hicap duyuyorum. Milletimiz bizi buraya gönderirken bu ülkenin gerçek sorunlarını gündeme taşımak ve bu ülkenin var olan problemlerini bir bir aşmak üzere görevlendirdi.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Böyle bir şey olur mu ya? Sizin de çocuklarınız var ya! Berkin'in babasını, annesini düşünün, Berkin'in.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ama gördüğünüz üzere, buradaki üslup karşısında... Bir hatibin -kendi mesleğimle alakalı olarak- bana tevdi edilen bu konuda avukatların sorunlarıyla alakalı bir kısım şeyler ifade etmeme dahi müsaade etmeyen bu anlayışını ben bu milletin maşeri vicdanına havale ettiğimi söylemek istiyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ENGİN ALTAY (Sinop) - Millet on dakika önce de dinliyordu, millet. Millet on dakika önce de izliyordu televizyonu, merak etme.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Her seferinde şunu ifade ediyorlar: Yargının bağımsız olduğunu, tarafsız olduğunu...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir gün bu dönemlerden utanacaksınız. Bu dönemi savunanlar utanacak! Tarih yazacak sizi, tarih!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ve eylemle birlikte bir hak elde etmek için adliyeyi eğer siz bir gösteri mekânı olarak algılıyorsanız, işte meydanlar orada!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tarih nasıl Kenan Evrenleri yazdıysa, sizleri de yazacak. Tarih nasıl Erdal Erenlerin katillerini yazdıysa, sizi de yazacak.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - İstediğiniz yerde, istediğiniz şekilde bu isimlere destek verebilirsiniz. Ama, biz diyoruz ki demokraside aslolan millet iradesidir. Bu millet iradesinin üzerinde başka bir güç asla ve asla yoktur. Dolayısıyla, milletin hükûmet etme yetkisini vermiş olduğu AK PARTİ'nin eğer kamu görevlileri üzerinde bir orantısız güç kullanımı söz konusu ise idare ve hukuk bunun gereğini mutlaka yapacaktır.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tarih Deniz Gezmişlerin katillerini de yazdı. Tarih Erdal Erenlerin katillerini de yazdı. Tarih Ali İsmail Korkmazların katillerini de yazacak.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Ama, bunlar olmadan, burada, kürsüde, milletin kürsüsünde çözüm yolunu Parlamento dışında başka adresler göstermek suretiyle çağrı yapmak ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisine yakışır.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Katiller yarın utanacak!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Sizin 60 ihtilalinde olduğu gibi, 71 muhtırasında olduğu gibi 80'de ve 28 Şubatta...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Katilleri, Kenan Evren'i nasıl bugün kimse savunamıyorsa sizleri de kimse savunamayacak.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ...hangi yüzle, kimlikle millet iradesine karşı hareket ettiğinizi bütün 76 milyon gayet iyi biliyor. Gelin, burada artık yapılması gerekenleri konuşalım.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - 27 Nisan muhtırası da var size yarayan, ondan da bahset Sayın Başkan. 27 Nisan Dolmabahçe buluşması, onlardan da bahset.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Önergenizin arkasında durun ve yazdıklarınızı burada gündeme getirin. Bunun dışında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi diyorsanız, orantısız güç kullanımıyla alakalı örnek kararlar diyorsanız...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de size öyle diyor.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - ...ve insana karşı yapılan her türlü eylemde demokratik koşullarda hareket etmek var diyorsanız bunların hepsinde AK PARTİ var.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Dün Deniz Gezmişlerin katilleri kimse, Erdal Erenlerin katilleri kimse Ali İsmail'in katilleri de aynı insanlar. Diyor ya bir tane sözde profesör, Maraş'ta bir profesör diyor ya, Maraş'ta.

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Çünkü AK PARTİ, bu ülkedeki demokrasinin, çağdaşlığın ve özgürlüğün tek adresi ve tek limanı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Bu konuda yaptığı her türlü uygulamalar, özellikle 2002 yılından bu yana özgürlüklerin genişletilmesi alanında, demokratikleşme alanında atmış olduğu adımlar bu ülkede bir çığır açmıştır.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kesin, kesin, kesin, kesin! O kesin!

İDRİS ŞAHİN (Devamla) - Bu ülkede siyasal liberalizasyonun...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İDRİS ŞAHİN (Devamla)- ...ve özgürlüklerin önünü açan yegâne iktidar AK PARTİ iktidarıdır. Bunu bir sefer daha ifade ediyor, önergenin aleyhinde olduğumuzu belirtiyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)