| Konu: | MHP GRUBUNUN, OSMANİYE MİLLETVEKİLİ HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU VE ARKADAŞLARININ TÜRKİYE'DE BÜROKRASİDE GÖREV YAPAN YETKİLİLERİN SİYASİ, YANLI VE VATANDAŞA KARŞI KABA TUTUM SERGİLEMELERİ SONUCU YAŞANAN SORUNLARIN GİDERİLMESİ VE ÇÖZÜM YOLLARININ BELİRLENMESİ AMACIYLA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 27 KASIM 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 27.11.2013 |
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinize saygılar sunuyorum.
Öncelikle, EXPO için İzmir'e bol şans diliyorum. İzmir bu işi başaracaktır. İzmir'in yolu açık olsun.
Değerli milletvekilleri, tabii, siyaset, hamaset, ahlakilik, hakikat; bunlar çok güzel laflar siyasette. Ben size iki tane örnek vermek istiyorum, vicdanlarınıza sesleniyorum: Herhangi bir bürokrat -tabii, siyaset yapmak herkesin en tabii hakkıdır Türkiye Cumhuriyeti'nde- veya il genel meclisi genel sekreteri -tarafsız ya bunlar, devletin görevlisi, devletin hizmetlisi, kamu adına, devlet adına hizmet yapan kişiler- istifa ediyor, eğilim yoklamasına giriyor "X" partide, "Y" partide, "Z" partide. Hele, bu, istifa edip iktidar partisinde eğilim yoklamasına girmeye karar verdiyse dört ay önce çalışmaya başlıyor. Bunlar bu ülkenin gerçeği. Lütfen... Bunun adı ne "hakikat"tir, bunun adı ne "gerçekçilik"tir, ne "adalet"tir; gerçeğin ta kendisidir.
Eğilim yoklamasına giriyor, atanmıyor yani görev verilmiyor, milletvekili veya belediye başkanlığı listesine konulmuyor. Daha sonra, aynı bürokrat veya il genel meclisi sekreteri yine aynı ilde yine kamu görevlisi olarak atanıyor. Arkadaşlar, bunun adı "tarafsızlık" mı? Bunun adını ben koyamıyorum. Peki, bu kişi artık iktidar partisinin bir parçası değil mi? Lütfen, buna, birisi cevap versin bana. Ve gelecekte siyaseti devam ettirmek istiyorsa aynı kişi, iktidar partisinin bir emir eri oluyor. Bu, kamu görevine yakışır mı? Etik olarak, aynı ilde siyasete giren ve aynı ilde siyaset yapmayı düşünen kişiyi siz aynı ilde yine görevlendirirseniz bu sizin emir eriniz olur.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Gelip sizden vekil olanlar da var.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hiç önemli değil.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sizden vekil olanlar da var.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bu hangi partiden olursa olsun kardeşim, bir kere, aynı ilde görev vermeyeceksin. Siyasetin etiği budur Ahmet Bey, siyasetin etiği budur. Aynı ilde kaybediyor, bir sonraki seçime hazırlanmak için yine yandaşlık yapıyor. Bir il genel meclisi genel sekreteri istifa ettiği zaman "Hangi köylerden, nereye hizmet verirsem bana oy gelir?" diyor eğilim yoklamasında ve hizmetleri oraya veriyor. Bunun adı tarafsızlık mıdır? Bunun adı hakikat, hakikatin ta gerçeği Türkiye'de. Bu yandaşlıktır, bu iktidar yandaşlığıdır, bunu bana birisi izah etsin.
İki: Eskiden genel seçimlerde 3 bakan istifa ederdi -bu Anayasa'da var- Ulaştırma, Adalet, İçişleri. Ben olsam artık bu geleneği kaldırırım, ben bu geleneği kaldırırım. Eğer hakikatse, bu hakikat. Ne yaptınız 2007'de, 2011'de? O bakanlığın müsteşarlarını atadınız. Ya, bunu yaptınız. Anayasa emretmesine rağmen tarafsız İçişleri Bakanı, tarafsız Ulaştırma Bakanı, tarafsız Adalet Bakanı, ya, bunu da bozdunuz. Şimdi, bunun neresi hakikat? Bunun adı siyaset yandaşlığı, bunun adı partizan bakan. Ben olsam sizin yerinizde Anayasa'dan bunu kaldırırım. Bunu bozdunuz, bozdunuz bunu. O zaman nasıl bu Anayasa'ya bağlı bir iktidarsınız? Böyle yapmadınız mı Ahmet Bey? Müsteşarları atamadınız mı? Bunlar tarafsız bakan mı oldu? Tarafsız...
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Daha önce kim atıyordu?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hayır efendim...
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Daha önce kim atıyordu?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hiçbir zaman, sizin Hükûmetinize kadar yani 58'inci Hükûmete kadar o bakanlığın ne müsteşarı ne bir çalışanı atanmadı Ahmet Bey; hep dışarıdan bir kişi, dışarıdan, daha tarafsız olacak, siyasi kimliği olmayan insanlar atandı. Ama siz bunu da yok ettiniz. Onun için, hamaseti ben vicdanlarınıza bırakıyorum.
Bana birisi cevap versin: Aynı ilde seçime giren bir adam aynı kurumda, aynı müdürlükte yine görev yapıyorsa, bu adam ikinci seçimde yine aday olacaksa bu adam tarafsız olabilir mi? Bunun kendisi iktidar partisinin ta kendisinin adamı olur arkadaşlar. Bana birisi cevap versin. Ben size istiyorsanız birkaç örnek veririm; istifa etti, eğilim yoklamasına girdi, eğilim yoklaması öncesi harıl harıl çalıştı, eğilim yoklaması bitti, atanamadı yani milletvekili veya belediye başkanı adayı gösterilmedi, seçim süreci bitti ama tekrar aynı göreve getirdiler. Bunun adı nedir arkadaşlar? Birisi bana söylesin. O zaman "Biz tarafsız iktidarız, kamu görevlileri tarafsızdır..." Buna, bana birisi cevap versin, ben de anlayayım arkadaşlar.
O açıdan, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına konuşan arkadaşımın söylediklerinin hepsine katılıyorum. Türkiye Cumhuriyeti kamu görevlileri tarafsız değildir.
Bir başka konu: Siz istediğiniz kadar "Biz tarafsızız." deyin ama yereldeki partilileriniz oradaki kamu görevlilerini bir emir eri, onların bir memuru gibi görüyor. Bu gerçekleri de kimse yok edemez. Sıkı mı, o kamu görevlileri sizin yereldeki ilçe başkanınıza, il başkanınıza ses çıkarsın? Hep onların dediği yapılıyor. Bana bir tek kişi bunu söyleyemez.
Polise gelince, aynı şekilde. Türk polisi yüz yetmiş yıldır vardır ama -biraz sonra gelecek- orantısız güç kullanımında taraflı hareket ediyor bu açıdan ama siz, biz burada bas bas bağırıyoruz, "Polislerin emeklilikleri perişan." diyoruz, bununla ilgilenmiyorsunuz. Siz olayın tamamen başka bir tarafına, orantısız güç kullanmasına bakıyorsunuz. Bu açıdan bunu da bir kez daha dikkate alın.
Yine, atamalarda kesinlikle liyakat yok, kesinlikle beceri yok. Hep yandaş atıyorsunuz. Bana söyler misiniz, bugüne kadar on bir yıl bitti- on bir yıllık iktidarınızda yazılı sınavı çok başarıyla kazanan, 1'inci olan, 2'nci olan, 5'inci olan bir Alevi vatandaşımızı, aynen bunun altını çiziyorum...
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Ona konulara girme ya!
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hayır, hayır... Bu, Türkiye'nin bir acısıdır.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Bravo Ağabey!
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hep istismar ediyorsunuz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Devlet tarafsız olmalı. Tamamen bunu yok ediyorsunuz. Herhangi bir yere atadınız mı veya şu anda görev yapan herhangi bir Alevi vatandaşımızın yükselmesi oldu mu? Bir tane vali atadınız mı? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bizim valiler sizde milletvekilliği yapıyor. Daha önce bizde valilik yapanlar sizde vekillik yapıyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Arkadaşlar, bunlar bir gerçek. Onun için, kamu görevlileri tarafsızdır, kamu görevlileri... Şu iki soruma cevap versin birisi. Birisi çıksın, şu iki soruma... Aynı ildeki...
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sizin il başkanlarınız valilik yapıyordu eskiden.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ya, Allah aşkına, bir cevap verin, var mı yok mu?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sizin, eskiden, il başkanlarınız valiydi aynı zamanda.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Sizin partiden, istifa edip aynı göreve atanan kamu görevlisi var mı yok mu ya, bunu bana söyleyin; aynı ilde.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kim istismar yaparsa hepimiz karşıyız.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ha, başka bir ilde görev verdiniz o kişiye, baş tacı. Aynı ilde görev verdiğiniz kişi yandaş mıdır, değil midir?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Yandaştır Ağabey, yandaştır Kesin yandaştır Mevlüt Ağabey.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, herkes şunu bilsin: Kamu görevlileri laik, demokratik hukuk devletine göre iş yapmalıdır. Ama bunu yok ettiniz. Cumhuriyetin değerlerine karşı suç işleyen kamu görevlilerini ödüllendiriyorsunuz, onlara hiçbir şey yapmıyorsunuz. Bunun adı tarafsızlık değil. Bu kamu görevlileri, devletin değil, AKP'nin kamu görevlileridir.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)