GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MADEN İŞÇİLERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:21
Tarih:26.11.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; maden işçilerinin sorunları üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye, ölümlü maden kazalarında dünyada ilk sıralardadır. 1955-2013 tarihleri arasında toplam 3.098 maden işçisi hayatını kaybetmiş maden kazalarında ve 326 bin maden işçisi de yaralanmış veya sakat kalmıştır.

Maden kazalarını azaltmak için; denetimler etkin kılınmalıdır, yaptırımlar caydırıcı hâle getirilmelidir; maden ocaklarında taşeron sistemi mutlaka kaldırılmalıdır; sendikal örgütlenme teşvik edilmelidir; iş sağlığı ve iş güvenliğinden sorumlu mühendisler iş akdi ve ücret yönünden işverenden tamamen bağımsız olmalıdır; ILO'nun 176 sayılı Madenlerde İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi mutlaka onaylanmalıdır.

İş güvenliği yeterli olmayan ocaklarda düşük ücretle uzun mesai saatleri çalışan madencilerimiz, yaptıkları iş ve olumsuz çalışma koşulları nedeniyle genç yaşta sağlık sorunları yaşamaktadır.

Maden işçilerinin aldıkları ücret yetersizdir.

İş güvenliği taşeron patronların iki dudağı arasındadır. İş güvenliği için yeterince denetim yapılmamaktadır.

Yer altında en az yirmi yıl çalışan ve erken yaşlandığı tespit edilen elli yaşını doldurmuş madencilere emeklilik hakkı verilmelidir. Yer üstünde çalışan madencilere de yılda doksan gün fiilî hizmet süresi verilmelidir.

Maden kazalarının yaşandığı yerlerden biri de Soma ilçemizdir. Soma'da yanık ünitesi olmadığı için İzmir'e sevk edilen yaralıların çoğu sevk esnasında hayatını kaybetmektedir.

Uyar Madencilik Şirketine ait Soma, Darkale ve Azyak maden ocaklarında son on yılda 100'ün üzerinde kaza meydana gelmiş, 15 ölümlü kazada 17 çalışan hayatını kaybederken yüzlerce işçi de yaralanmıştır. 11 Kasım 2012'de yine Darkale'deki kazada 2 işçi hayatını kaybetmiş, 7 işçi yaralanmıştır. Kaza sonrası Çalışma Bakanlığı tarafından maden ocağı güvenlik önlemleri alınana kadar kapatılmıştır ancak güvenlik tedbirleri tamamlanmadan tekrar açılmıştır. Nisan 2013'te yapılan denetimler sonunda Darkale maden ocağı tekrar kapatılmış ancak denetime gelen başka müfettişler tarafından tekrar açılmıştır. Denetlemede gösterilen gaz maskeleri dâhil birçok ekipmanın bu madencilik şirketinin Aydın Söke'deki maden ocağından getirildiği bilinmektedir.

Darkale'de en son, 20 Ekim 2013'teki kazada 1 işçimiz daha hayatını kaybetmiş, 26 işçimiz de yaralanmıştır. 800 işçinin çalıştığı Darkale, iş güvenliği tedbirleri alınmadığı için kapatılmıştır. Maden şirketi devletten yeni maden sahası verilmesi için işçileri eylem yapmaya zorlamaktadır. "Yeni saha verilmezse ihbar tazminatlarınızı ödemem, kıdem tazminatlarınızda yüzde 30 kesinti yaparım, size 2015 yılında taksitlere bölerek senetler veririm." diyerek işçiler üzerinden âdeta neredeyse devleti tehdit eder hâle gelmiştir. Bu tehditler karşısında -soruyorum- Hükûmet ne yapmaktadır?

Tekrar Hükûmete soruyorum: Maden şirketi gerekli tedbirleri almazken Enerji ve Çalışma bakanlıkları ne yapmaktadır? Darkale ve Azyak ocakları kaç defa denetlenmiştir? Bu denetimlerin sonucu nedir? Üç kuruşluk prim borcu için esnafına, çiftçisine haciz götüren Hükûmet, bu şirket 30 milyon liralık prim borcunu ödemezken ne yapıyor? Uyar Madencilik Darkale'yi 2003 yılında Kömür İşletmelerinden kiralamıştır. Tüm yetkililer bu kazaların maden şirketinin gerekli güvenlik tedbirlerini almamasından kaynaklandığı konusunda hemfikirken Darkale maden ocağının sözleşmesi neden uzatılmıştır?

Darkale'de sekiz saat çalışması gereken işçiler on iki saat çalıştırılıp primleri ödenmemiştir. Azyak'ta şlam patlaması riski çok yüksektir. Bu ocaktaki asansörün taşıyıcı kablolarında metal yorgunluğu bulunmaktadır, yer altında saha ihlali yapılmaktadır.

Bu düşüncelerle muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)