GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ'NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:20
Tarih:21.11.2013

KEMAL EKİNCİ (Bursa) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle gündem dışı söz aldım; erken oldu 24 Kasım tatil günü olduğu için, hem sizden hem öğretmenlerimizden özür diliyorum. Bu vesileyle herkesi saygıyla selamlıyorum.

24 Kasım, 1928'de millet mekteplerinde yaşlı, genç, çocuk, kadın, herkesin yeni alfabeyle, yeni harflerle eğitilmesiyle başlar. 24 Kasım, Atatürk'ün millet mekteplerinde Başöğretmen olduğu gündür.

24 Kasım, cumhuriyetin ve devrimlerin yaşatılmasının orijinidir. Cumhuriyetin yaşatılması için eğitim seferberliği öğretmenlerimizin öncülüğünde yapılmıştır. Atatürk diyor ki: "Eğitim, bir ulusunun ya hür, bağımsız, şanlı bir toplum hâlinde yaşamasıdır ya da bir ulusu esaret ve sefalete terk eden bir olgudur." Cumhuriyetin en büyük fazileti eğitim, eğitimin öncüleri de öğretmenlerimizdir. Halk eğitilirken Atatürk, kendi deyimiyle, şu ifadeleri kullanmış: "Eğitim bilimsel olmalı, eğitim laik olmalı, eğitim ulusal olmalı, eğitim karma olmalıdır." Bu anlayışla cumhuriyet öğretmenlerini yetiştirmiştir. Köy enstitülerinin kurulması da bu anlayışladır. Bu okullardan yetişen yoksul köy öğrencileri, köy çocukları yetiştikleri o enstitüden köylerine döndüklerinde, köy çocuklarını cumhuriyetin temel değerlerine göre yetiştirmişlerdir. 1940'ların, 1950'lerin, 1960'ların öğretmen profiline baktığınızda, giyimiyle, kuşamıyla, bilgisiyle, davranışlarıyla topluma örnek insanlardı.

Onlar köylerde sadece eğitim işiyle uğraşmadılar, ağasıyla, beyiyle, şeyhiyle, mütegallibesiyle, velhasıl feodal anlayışı ortadan kaldırmak için bütün unsurlarla boğuştular, uğraştılar. Onlar öyle yetişti ki köy çocuklarının yapamadığı her şeyi onlar yaptılar. Okulunu onardılar, tahtasını boyadılar, o öğretmenler öğrencilerinin sobasını yaktılar. Yeni Türkiye'nin mimarı o öğretmenlerdi. O öğretmenler köylünün yazmanı, o öğretmenler köyün sağlık memuruydu, cumartesi günü, 40 kişilik bir okul mevcudunun önüne kravatsız ve takım elbisesiz çıkmazlardı ve ulusal marşı o şekilde söyletirlerdi.

Ortaokulda, lisede konuşmalarıyla, bilgileriyle bulundukları yerin en seçkin simalarıydı. Önce, bilerek köy enstitüleri kapatıldı, arkasından öğretmen okulları kapatıldı, arkasından yüksek öğretmen okulları kapatıldı. Köy enstitülerinden yetişen çocuklar, öğretmen okulundan yetişen çocuklar özelliklerine göre, bilgilerine ve anlayışlarına göre ya eğitim enstitülerine gidiyorlardı ya da yüksek öğretmen okuluna gidiyorlardı. Onlar öğretmenliği iş bulmak amacıyla yapmıyorlardı, onlar öğretmenliği ilkeleri için yapıyorlardı, meslek edinmişlerdi. Şimdi, öğretmenler her daldan öğretmendir ama pedagojik eğitimden geçmemiş arkadaşlarımızdır.

Bir değişim, bir dönüşüm stratejisi var. Yeni bir anlayışla, bir siyaset anlayışıyla öğretmenleri farklı bir yere getirdiler. Şimdi, 4+4+4 sistemiyle, arkadan, eğitimsiz ve eğitilebilecek özellikleri olmayan öğretmenlerle yeni bir hedef seçtiler. Dershaneleri kaldırmaya çalışıyorlar. Öğretmenler yetiştirilmedikçe, eğitim sistemini ayakta tutamazsınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEMAL EKİNCİ (Devamla) - Ateşle oynuyorsunuz.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)