GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BDP GRUBUNUN, BDP GRUP BAŞKAN VEKİLİ BİNGÖL MİLLETVEKİLİ İDRİS BALUKEN TARAFINDAN CEZAEVLERİNDE YAŞANAN SÜRGÜNLERİN İNSAN HAKLARI BOYUTUYLA İNCELENMESİ, POLİTİK ARKA PLANIN ORTAYA ÇIKARILMASI VE CEZAEVLERİNDEKİ HAK İHLALLERİNİN AÇIĞA ÇIKARILMASI AMACIYLA 13/11/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERİLMİŞ OLAN MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 14 KASIM 2013 PERŞEMBE GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:17
Tarih:14.11.2013

FATİH ŞAHİN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Barış ve Demokrasi Partisi grup önerisinin aleyhinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Barış ve Demokrasi Partisinin grup önerisi, cezaevlerinde yaşanan nakillerin insan hakları boyutuyla incelenmesi, politik arka planının ortaya çıkarılması, cezaevlerindeki hak ihlallerinin ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa'nın 98'inci ve İç Tüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince bir Meclis araştırması açılmasını teklif etmekte.

Önergenin gerekçesine şöyle bir baktığımızda, ben ön plana çıkan bazı kelimeleri, bazı tabirleri anahtar kelimeler olarak vermek istiyorum. Aslında, bu gerekçede yer alan dil, bu teklifi savunan Barış ve Demokrasi Partisi konuşmacısının diliyle de oldukça örtüşmekte. Mesela burada ceberut devletten bahsediliyor, burada resmî ideolojinin düşman belirlediği siyasal ve hak talepli yaklaşımlardan ve kesimlerden bahsediliyor, burada yine, cezaevleri sorunu çözülmeden çözüm sürecinin ve toplumsal barışın inşasının mümkün olmayacağı ifade ediliyor.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Tamam, ne var bunlarda yani? Hangisinde ne var?

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Bir dinleyin, ne olduğunu anlatacağım. Sabrederseniz ifade edeceğim.

Saygıdeğer milletvekilleri, bu dil eski Türkiye'ye hâkim olan bir dil. Bu dil, 1990'lı yılların Türkiye'sinin dili. Bu dil, kötü muamelenin, suistimalin, işkencenin, gözaltında kayıpların, faili meçhullerin hâkim olduğu bir Türkiye'nin dili.

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Yani şu an işkence yok mu?

PERVİN BULDAN (Iğdır) - Hepsi var, hepsi var!

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Bu uygulamaların resmî ideoloji tarafından bir devlet politikası hâline dönüştürüldüğü günlerin dili, maalesef, o günlere özlem duyduğunuzu alt metinlerde çok net bir şekilde görüyoruz.

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Bu etkili oldu ki yüz yıldır devam ediyor, şu anda da senin yönetiminde!

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Çünkü Türkiye sorunlarını çözdükçe, Türkiye prangalarından kurtuldukça, Türkiye normalleştikçe, Türkiye demokratikleştikçe, Türkiye'deki istismar alanları ortadan kalktıkça, statüko ortadan kalktıkça, siyaseten var olma imkânınızın ortadan kalkacağını hepimiz biliyoruz.

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Ceylan Önkol'u katleden ceberut devlet sen milletvekiliyken katledildi, anlatabildim mi?

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Bundan, tabiri caizse büyük bir ümitsizlik duyuyorsunuz, çünkü bu istismar alanlarına dayanarak, bu statükoya dayanarak kendinizi var ediyorsunuz...

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Şerzan Kurt'u üniversite öğrencisidir diye katleden devlet, sen milletvekiliyken katletti, hükûmetteyken katletti!

FATİH ŞAHİN (Devamla) - ...buna dayanarak siyaset yapıyorsunuz.

Grubumuz adına konuşan ilk konuşmacının konuşmasından sonra, her iki gruptan da milletvekilleri rahatsızlığını ifade etti. Bu da çok net bir şekilde göstermekte ki sanki farklı kutuplarda, farklı kamplarda, farklı uçlardaymış gibi davranarak, aslında statükonun devam etmesini istiyorsunuz...

ÖZDAL ÜÇER (Van) - Gürgin Kurt, cezası onaylanmamış bir tutukludur, beyin kanaması geçirdi, on üç saat hastaneye gönderilmediği için yaşamını yitirdi! Bu Papua Yeni Gine'de olmadı, Türkiye'de oldu, AKP iktidarında oldu!

FATİH ŞAHİN (Devamla) - ...çünkü bu statükodan, bu istismar alanından besleniyorsunuz. Türkiye sorunlarını çözecek diye korkuyorsunuz, Türkiye'nin büyümesinden, gelişmesinden, kalkınmasından rahatsızlık duyuyorsunuz.

Artık yeni bir Türkiye var. On bir yıldır yaptığı reformlar sonucunda her alanda fersah fersah mesafeler kateden bir Türkiye var. Demokratikleşmede, insan haklarında, özgürlüklerde, sağlıkta, ulaşımda, tarımda, ticarette, sanayide, bilimde, teknolojide artık yepyeni bir Türkiye var. Bu yeni Türkiye tablosunu ceza infaz sistemimizde de adalet sistemimizde de çok net bir şekilde görebiliyoruz.

Özellikle Hükûmetimiz döneminde ceza infaz sistemi ve kurumlarında köklü değişiklikler yapıldı, yeni, çağdaş yasalar hayata geçirildi.

Amacımız ceza infaz sisteminde, cezaevlerindeki ıslahlarla hedefimiz, mahkûmların dört duvar arasında cezalarını tamamlamaları değil, onları rehabilite ederek topluma yeniden kazandırmak. Bu kapsamda cezaevlerinin fiziki şartlarının değiştirilmesi için çok önemli adımlar attık. Cezaevlerinin uluslararası standartlara kavuşması için bu standartlara uymayan cezaevlerini kapattık. Bu standartlara uyan yeni cezaevleri inşa ediyoruz, bundan da niye rahatsızlık duyuyorsunuz anlamıyorum?

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Ya, konuşmaları dinlemiyorsunuz herhâlde. Bağımsız çıkmış gelmiş.

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Eğer hukuk çerçevesinde mahkûm edilmiş insanlar varsa, bunlar cezalarını nerede çekecekler? Uluslararası standartlara uyan cezaevlerinde bu kişilerin de cezalarının infaz edilmesi gerekiyor.

Bu kapsamda, cezaevi personeli sayısında da çok önemli iyileştirmeler gerçekleştirildi. Hükümlü ve tutukluların gıda, sağlık, barınma ve benzeri gibi temel ihtiyaçları ceza infaz kurumları bütçesi tarafından karşılanmaktadır. İddia edildiği gibi mahkûmların, tutukluların herhangi bir haklarının kısıtlanması, azaltılması söz konusu değildir. Sohbet, sosyal faaliyet ve spor haklarının ellerinden alınması gibi herhangi bir durumun söz konusu olmadığını burada çok açık bir şekilde ifade etmek istiyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, bir ülkenin demokratik açıdan geldiği noktayı gösteren en önemli göstergelerden bir tanesi cezaevlerindeki mahpusların ne kadarının tutuklu ne kadarının hükümlü olduğudur. Biz iktidara gelmezden önce, 2001 yılında, bu oran yüzde 50'ydi. Bugün artık bu oran yüzde 23'lerde. Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 24 olduğunu nazarıitibara aldığımızda ülkemizin demokratikleşme konusunda katettiği mesafeyi çok net bir şekilde buradan anlamamız mümkün.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - "Hükümözlü" diye bir kavram uydurdunuz ama. Henüz hükmü kesinleşmemişi hükümlü sayıyorsunuz.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Hükmen tutukluları nereye koyuyorsunuz, tutuklu mu hükümlü mü?

FATİH ŞAHİN (Devamla) - Cezaevleri konusunda hiçbir sorun yok demiyoruz, hiçbir sorun yaşanmıyor demiyoruz ancak yaşanan sorunlara karşı, yaşanan suistimallere karşı, yaşanan ihmallere karşı müsamahamızın olmadığını, toleransımızın olmadığını ifade ediyoruz.

İDRİS BALUKEN (Bingöl) - Sorun yaşanmayan cezaevi var mı, onun cevabını ver.

FATİH ŞAHİN (Devamla) - En ufak hak ihlali iddialarının, ihbarlarının sonuna kadar, titizlikle, hassasiyetle ve büyük bir cesaretle araştırıldığını, incelendiğini, soruşturulduğunu burada çok net bir şekilde ifade edebiliriz.

Benden önceki saygıdeğer milletvekillerimiz bazı cezaevlerinde yaşanan hak ihlali iddialarıyla ilgili olarak Genel Kurula bilgi verdiler. Bunları araştırmak, incelemek bizim boynumuzun borcu. Aliağa Cezaeviyle ilgili olarak bir iddia ortaya atıldı. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonumuz buraya gitti, bir incelemede bulundu. İddiaları somutlaştıracak herhangi bir vakayla karşılaşamadı. Antalya'daki olaydan bahsedildi. Antalya'daki olaya savcılık el koydu; soruşturulmakta ve gerekli görüldüğü takdirde bu konuda dava açılacak ve yargılama yapılacak. Pozantı Cezaevinde yaşananlardan bahsedildi. Keşke, burada, artık böyle bir cezaevinin olmadığı, kapatıldığı bilgisini de verseydi. Bu cezaevindeki mahkûmlar Sincan'a nakledildiler ve orada çok daha iyi şartlarda cezalarını çekiyorlar.

Tekrar etmek istiyorum: Biz, sorunları görmezden gelen, paspasın altına süpüren, gözünü başka yöne çeviren bir iktidar değiliz. Biz, bunlarla yüzleşen, bu sorunların üstüne giden ve çözmek için elinden gelen bütün gayreti gösteren bir iktidarız.

Benzer bir konuda salı günü de bir konuşma yapmıştım. Orada, ceza infaz sistemindeki iyileştirmelerden bahsetmiştim. Tabii, bu, çok uzun bir liste. Benden önceki konuşmacımız da bazılarından bahsetti. Kayıtlara geçmesi açısından, yalnızca bir iki tanesini burada bir kez daha size hatırlatmak istiyorum. Örneğin, adli kontrol müessesesinin hayata geçirildiğini ve adli kontrol uygulaması için öngörülen üç yıllık ceza sınırının kaldırıldığını burada bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Mahkûmların, belirli periyotlarla, mahrem aile görüşmelerini gerçekleştirebilmesinin önünü açtığımızı burada bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Mahkûmların ve tutukluların yakınlarının, yakın aile bireylerinin ağır hastalıkları ve ölümleri durumunda mazeret izni kullanmalarının önünün açıldığını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. İki ayrı R tipi cezaevinin yapımının devam ettiğini, Menemen'de ve Elâzığ'da R tipi cezaevinin yapımının devam etmekte olduğunu hatırlatmak istiyorum, ki şu anda Metris'te R tipi bir kapalı cezaevimiz bulunmakta.

Bu konudaki her türlü ihbarı, iddiayı sonuna kadar takip edeceğimizi, sorunların çözümü için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da var gücümüzle çalışacağımızı bir kez daha yinelemek istiyorum.

Arz ve izah ettiğim nedenlerle Barış ve Demokrasi Partisi grup önerisinin aleyhinde olduğumu ifade ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)