| Konu: | MANİSA SOMA'DA YAŞANAN MADEN OCAĞI KAZASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 23.10.2013 |
HASAN ÖREN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan maden ocağındaki kazayla ilgili gündem dışı söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, emeğin ve alın terinin yoğun olduğu Soma ilçesinde bu ölümlü kazalar bitmek tükenmek bilmiyor.
Yine, 20 Ekim Pazar sabahı, gerçekten, Somalıların ve bizlerin yüreğini yakan ölümlü bir kaza daha gerçekleşti. Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri olarak sabah erken saatlerde Soma'ya vardık ama artık Soma'daki bu kazaların bir kader olmadığını, bir alın yazısı olmadığını Soma halkı da biliyor, Manisa'da siyaset yapan 10 milletvekili arkadaşımız da biliyor. 8 kazanın 7 tanesi aynı madende gerçekleşiyor.
Bölge müdürüne soruyoruz: Madenle ilgili, madeni suçlayıcı açıklamalar yapıyorlar. Evet, Uyar Madencilik diye anılan, Soma'da görev yapan maden şirketi sahibinin gerekli iş güvenliği tedbirlerini almadığından kaynaklandığını söylüyorlar. TKİ Genel Müdürüyle görüşüyoruz: TKİ Genel Müdürü yıl sonunda bu şirketin mukavelesinin biteceğini, gerçekten şirketin iş kazalarıyla ilgili, iş güvenliğini almadığını söylüyor. Enerji Bakanıyla bu sıralarda görüşüyorum: Bu madenin, bu iş kazalarıyla ilgili sabıkalı olduğunu söylüyorum; daha ileriye götürüyorum, Manisa milletvekillerinden bazı arkadaşlarımızın siyasi desteğini aldığından dolayı, hayatlarını kaybeden bu insanların acısını Soma ve ailelerin çekmek durumunda olmadığını söylüyorum ama tınlayan yok.
Değerli arkadaşlarım, siyaset işverene baskı yapmaktan elini çeksin. Maden ocakları sahiplerinin görevleri, Manisa'da AKP mitinglerine, Soma'da AKP toplantılarına baretlerini takmış işçi taşımak değildir. Buraya taşıyacakları işçilere ödeyecekleri paraları, tutacakları otobüslere ödeyecekleri paraları... Kendi şirketlerinde, kendi ocaklarında tedbir almaları gerekli.
Ayın 20'sinde Yunus Güçlü diye bir arkadaşımızı 49 yaşında, yangından dolayı kaybettik. 6 çocuk babası. Şu an artık onun evinde Ramazan Bayramı olmayacak, Kurban Bayramı olmayacak, o ev, bütün bayramların hepsini o acıyla yaşayacak. Siyaset bu kadar duyarsız mı?
Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilleri, Manisa milletvekilleri bu şirketin arkasında durmak mecburiyetindeler mi? Bu şirkette 2011 yılından 2013 yılına kadar 11 ölümlü vaka gerçekleşmiştir. Diğer şirketlerde aynı olaylar geçerli değildir. Oradaki işçilerden gidip de kendisiyle görüştüğümüz şu an yaralı olan Zeynel Özbek diyor ki: "Ben işimi bitirdikten sonra evimin kapısını çaldığımda çocuklarım ve eşim benim boynuma sarılıyor, Allah'a dua ediyorlar bugün de evime sağ salim geldim diye." Bunları konuşuyorlar. Orada devletin madeninde çalışan işçilerin söylediği de çok önemlidir, diyorlar ki: "Devletin madeninde iş güvenliğiyle ilgili bir konu üzerine yöneticilere bir bilgi sunarsanız, bir eksiklik olduğunu söylerseniz o yöneticiler eksikliği söyleyen işçiye prim verirler, ödül verirler ama bu sabıkalı olan madende işçiler iş güvenliğiyle ilgili bir konu üzerinde bir bilgi sunmaya kalktıklarında işlerine son veriliyor."
Değerli arkadaşlarım, Soma, maden ocaklarında çalışan taşeron işçilerin alın yazısı değildir, kaderi değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi Soma'da, burada çalışan işçilerin yanında olmak mecburiyetindedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN ÖREN (Devamla) - Patronların yanında olmakla o 11 canın kaybolmasından Adalet ve Kalkınma Partisinin Manisa milletvekillerinin bir kısmı sorumludur. Bunun acilen çözülmemesini ve Sayın Enerji Bakanının -defalarca söylememe rağmen- konuya duyarsız olmasını da huzurlarınızda kınıyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)