GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP GRUBUNUN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU VE 23 MİLLETVEKİLİNİN YÜKSEKÖĞRENİM ÖĞRENCİLERİNİN BARINMA SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA 2/5/2013 TARİHİNDE TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA VERMİŞ OLDUĞU MECLİS ARAŞTIRMASI ÖNERGESİNİN, GENEL KURULUN 9 EKİM 2013 ÇARŞAMBA GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE SUNUŞLARDA OKUNMASINA VE GÖRÜŞMELERİNİN AYNI TARİHLİ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:4
Birleşim:5
Tarih:09.10.2013

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bugün, grup olarak getirdiğimiz konu öğrencilerimiz, üniversite öğrencilerimiz, çocuklarımız.

Size önce birkaç bilgi vermek istiyorum: Bugün, Türkiye'de 2 milyon 700 bin üniversite öğrencimiz var; bunun 2 milyon 450 bini devlet üniversitelerinde, yaklaşık 250 bini vakıf üniversitelerinde. Ancak, devletin Kredi ve Yurtlar Kurumunun yaklaşık 270 bin yatağı var, 4 bin tane olan özel yurtlarında da yaklaşık 203 bin yatağı var yani 2 milyon 700 bin öğrenciye karşı yaklaşık 470 bin yatak var Türkiye'de. Hepimizin çocukları... Çocuklarımızı bir yere gönderdiğimiz zaman onların geleceğinden bir anne, baba olarak kuşku duymamamız lazım.

En büyük sorun: 81 ile üniversite açtık, açalım ama 81 ilde bu çocuklarımızın nerede yatacağı, nerede barınacağı maalesef düşünülmedi, maalesef çocuklarımız perişan. 2 milyon 700 bin öğrenci için özel yurtlarla beraber -o yurtların şeyini hiç şey yapmıyorum- tüm yurt yatakları yaklaşık 400 bin tane yani 2 milyon 700 bin öğrenciye karşılık 400 bin yatağın ne kadar yeterli olduğunu takdirlerinize sunuyorum. Bu büyük bir sorun. Maalesef, anneler, babalar son derece perişan. Çocuklarının nerede yatacağını, nerede kalkacağını, kiminle yatacağını, nereye koyacaklarını... Özellikle içinde olduğumuz mevsimde herkes perişan.

Tabii, Kredi ve Yurtlar Kurumu var. Parlamenter sistemi tanımayan -altını çiziyorum- parlamenterle muhatap olmayan bir Kredi ve Yurtlar Kurumunu da ben tanımıyorum. Maalesef yeni gelen bir genel müdür var; bir tanemizin telefonuna çıkmıyor, bir tanemizin; belki muhalefetin... Belki içinizde sizin telefon edip yerleştirdiği öğrenciler vardır, araştırıyoruz. Bir kişi muhalefetin tek bir telefonuna çıkmıyor. Eğer bir genel müdür parlamenter sistemi tanımıyorsa ben de onu tanımıyorum. Bu davranış, saygısızcadır. İnsan çıkar, eğer bir şey talep ediyorsak dinler, uygun değilse yapmayabilir ama beni dinlemek zorunda. Ben kendim için bir şey istemiyorum, ben çocuklar için bir şey istiyorum.

Her gün kapınıza yüzlerce kişi geliyor özellikle yurt konusunda. Belki sizin çocuklarınız yerleştiriliyordur. Geçen dönemler, daha önce genel müdürlük yapan bir insanın da burada önünde saygıyla eğiliyorum; hepimizin telefonuna çıktı, işimizi yaptı, yapmadı ama telefonumuza çıktı. Bu, saygısızca bir davranıştır. Belki bize yapılıyor ama eğer sizlerden birinin çocuklarını ek yerleştirme ile birlikte yine bir şekilde bu arkadaş yerleştirirse kıyamet koparırım. "Genel uygulama, hiç kimsenin bir öğrencisini yerleştirmiyorum." diyorlar, öyle diyorlar; bakacağız. Telefonunuza çıkıyor mu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Çıkıyor, sana söylediklerini söylüyor.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Hayır, çıkmıyor.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Çıkıyor ama neticede.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Şimdi, geçmiş dönemde hiç değilse yüzde 1 bir kontenjan vardı, doğru uygulanıyordu, yanlış uygulanıyordu. En azından odamıza gelen -ya, çocuk çocuk- evladının geleceğini düşünen ailelere karşı âciz durumda kalıyoruz. Ya, bunu bize yaşatmayın, bunu bize yaşatmayın arkadaşlar. Demek ki Türkiye'de bu sorun büyük sorun.

Şimdi, 69 vakıf üniversitemiz var, 250 bin öğrenci ama vakıf üniversitelerinin yatak sayısı ise 8 bin. Devlet olarak bazı vakıf üniversitelerine, altını çiziyorum, bazı vakıf üniversitelerine her tür olanağı sunuyorsunuz, bazılarına sunmadınız, burada ayrıcalık yaptınız. Eğer vakıfsa, hayır işiyse, insanlar bu işe "hayır" diye girmişlerse ben herkese saygı duyarım. Ama devlet olarak arazi verdiniz bazılarına, bazılarına bina verdiniz, burada eşit davranmadınız, "En güzel binaları falanca vakıf üniversitesine veriyoruz." dediniz. Biz "Vermeyin." demiyoruz, çocuklarımız okuyacaksa verin ama eşit davranın, eşit. Eşit davranmadınız; bazı vakıf üniversiteleri korunup kollandı, bazıları ise itildi.

Arkadaşlar, bu çocuklar hepimizin çocuğu, bu çocuklar bu toplumun geleceği, bu ülkenin geleceği, en iyi şekilde yetişsinler, biz buna saygı duyarız ama ayırmayın, ayırdınız, ayırıyorsunuz. İstanbul'da bazı binaları -arsa demiyorum- bazı vakıf üniversitelerine tahsis ettiniz ama burada ayrıcalıklı davrandınız. 69 taneye ulaştı vakıf üniversiteleri. Mademki izin veriyorsunuz, en azından kendi öğrencisini barındıracak yurdu "yap" deyin kardeşim; madem izin veriyorsunuz, izinde bir zorunluluk getirin. Sen hayır işi yapıyorsun. Barınma sorunu en büyük sorun. En azından vakıf üniversitelerine izin verirken yurt sorununu da çözmeleri konusunda bir koşul getirmeniz lazım. Bugün yoksa eğer bu vakıf üniversitelerimizin en azından on yıllık bir süreçte kendi öğrencisini barındıracak olanakları getirmesi lazım arkadaşlar.

Çocuklarımız, başka bir şeyimiz yok ama bu soruna yeterince parmak basılmıyor, bu ülkede çocuklarımız mağdur ediliyor ve hangi ile giden... Türkiye'nin her tarafına -bu ülke bizim- çocuklarımız gidecektir tabii ama gittiği ilde bu çocuklarımızın nerede kalacağı, nasıl yaşayacağı annelerin, babaların vicdanını sızlatıyor. Bilmediği, tanımadığı insanlarla aynı evde kalmak zorunda kalıyorlar. Çaresizlik, yurt yok veya kimin yurdunda, nasıl, bu çocuklarımızın nelerle karşılaşacağını da hiçbir anne, baba bilemez; sadece "Çocuğum bir yurtta kalsın." diye ama gelecekte ne olacağını bilmeden...

Değerli arkadaşlar, Kredi ve Yurtlar Kurumu bu ülkenin temel bir kurumudur, çok önemli bir kurumdur. Çocuklarımızın geleceği için, devletin sıcaklığıyla çocuklarımıza kucak açan bir kurumdur ama buraya ayrılan bütçe hâlen yetersizdir. Madem bu kadar üniversiteyi açtık, bunları açarken de bunları düşünmediniz. Eğer 30 bin öğrencili bir ilde, bir üniversitede 3 bin kişilik bir yurt varsa bu bir çaresizlik, çaresizlik.

Bu açıdan, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğünün önce parlamenter sisteme saygı göstermesi lazım, saygısızca davranışından vazgeçmesi lazım. Gelir yakında Plan Bütçe Komisyonuna, gelir yakında.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - O beni tanımıyorsa ben onu hiç tanımayacağım.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)