| Konu: | İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ERDOĞAN TOPRAK'IN, (2/41) ESAS NUMARALI 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNUN 40. MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 5511 SAYILI KANUN TEKLİFİ'NİN DOĞRUDAN GÜNDEME ALINMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİ (4/120) |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 08.10.2013 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; usule uygun yaptık, dilekçemizi verdik ama herhâlde bürokrat arkadaşlar atlamış, neyse şimdi düzelttik.
Şimdi, İç Tüzük'ün bize vermiş olduğu yetkiyle, bundan iki yıl önce, esas komisyon Plan ve Bütçe Komisyonuna, tali komisyon Adalet Komisyonuna vermiş olduğumuz bir kanun teklifiyle ceza infaz kurumlarındaki personelin durumlarının iyileştirilmesi konusunda bir teklifimiz oldu. Tabii, bu sadece ceza infaz kurumlarındaki personelin durumunun iyileştirilmesi değil, Türkiye'deki birçok meslek grubunun aynı problemleri yaşadığını hep birlikte biliyoruz. Bunların durumlarının iyileştirilmesi için defalarca kanun teklifi vermiş olmamıza rağmen komisyon gündeme almamakta ısrar ediyor, gündeme almamakta ısrar ettiği gibi de bir türlü bu problemler halledilmiyor.
Yine, bu örnekte görüldüğü gibi iki yıl önce vermişiz, hemen arkasından 2012'nin yine yedinci ayında ve 2012'nin on ikinci ayında başka arkadaşlarımızla, örneğin Cezaevi Komisyonunda bulunan arkadaşlarımızla ceza infaz kurumlarındaki personelinin özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili, yine Avukat Uğur Bayraktutan arkadaşımız da bu konuda kanun tekliflerini vermiş ama bunların hiçbiri görüşülmediği için İç Tüzük'ün bize vermiş olduğu yetkiyle de biz bunu Genel Kurulun gündemine taşıdık.
Bu kanun teklifinin ortak özellikleri ceza infaz kurumları personelinin özlük haklarının iyileştirilmesi. Yani kamuoyunda "gardiyanlar" diye tanıdığımız ama kendilerine bu ismi yakıştırmayan arkadaşlarımız... Bir kanunla bu isim düzeltilmiş ama yine de "gardiyan" diye anılan bu arkadaşlarımızın haklarından bahsetmek istiyoruz. Özellikle bütün meslek gruplarındaki bu sıkıntının giderilmesi için bir adım atılması gerektiğini de düşünüyoruz.
Bu kanun teklifiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 40'ıncı maddesinde değişiklik yapmayı öneriyoruz. Nedir bu 40'ıncı maddesi? Fiilî hizmet zammı uygulamasında bu arkadaşlarımız kapsam dışı bırakılmışlar yani bu arkadaşlarımız aslında Sosyal Güvenlik Kurumunun tanımında genel idari personel kapsamına sokulmuş ama sendikalaşma istediklerinde de bu arkadaşlarımız güvenlikten sorumlu arkadaşlarımız olduğu için sendika kurmalarına izin verilmemiş. Böyle olunca da bu arkadaşlarımız fiilî hizmet uygulamasında kapsam dışı bırakılmışlar.
Şimdi, biz, bu kanun teklifiyle, bu arkadaşlarımızın bu yıpranma zammından faydalanmasını, fiilî hizmet zammından faydalanmasını talep ediyoruz. Tabii, bu arkadaşlarımızın çalışma şartlarına bakmak lazım arkadaşlar. Bakın, hemen Kurban Bayramı geliyor çok yakında. Bu vesileyle tüm Türkiye'nin ve İslam âleminin Kurban Bayramı'nı kutlayayım ama siz Kurban Bayramı'nın birinci günü kurbanlarınızı keserken, bizler ailelerimizin, büyüklerimizin ellerini öperken, yine bayramda eşimize, dostumuza ziyarete giderken, bu ceza infaz kurumlarında çalışan arkadaşlarımız görevleri başında olacaklar Kurban Bayramı'nda.
Yine, diğer bayramlarda da aynı şekilde bu arkadaşlarımız, açık görüş yapılması nedeniyle -Bu, iyi bir şey mi? İyi bir şey açık görüş yapılması, mahkûmlar aileleriyle buluşuyorlar, arkadaşlarıyla buluşuyorlar- ceza infaz kurumlarında çalışan arkadaşlarımız ne yapıyor orada? Mesai yapıyorlar. Peki, bu mesailerinin karşılığını alabiliyorlar mı? Tabii ki alamıyorlar. İkinci problemleri de bu arkadaşlarımızın bu.
Yine, işin tanımı ve niteliği nedeniyle bu arkadaşlarımız aslında emniyet ve güvenlik sınıfında olması gerekirken genel idare sınıfında yer almışlar ve bu tanım nedeniyle aslında sendikalı olmaları gerekiyor, sendika kurabilmeleri gerekiyor fakat Sosyal Güvenlik Kurumu da başka bir şey söylüyor, işte, emniyet ve güvenlik sınıfında olduğu için sendika kurmalarına izin vermiyor. Bu, tam bir çelişki, yani bir tarafta birtakım haklardan yararlanmamaları için genel idare sınıfına alıyor, güvenlik kuvvetlerinin haklarından yararlanmamaları için genel idare sınıfına alıyor, diğer taraftan da sendika kurmamaları için bu sefer "Sen güvenlik sınıfındasın." diyor.
Cezaevlerindeki mahkûm ve tutuklularımıza baktığımızda, aslında, iki çeşit mahkûm var: Biri mahkeme kararıyla mahkûm olanlar, bir de bu şekilde devletten maaş alarak mahkûm olanlar. Aynı mahkûmlar gibi gün ışığından uzak yaşayan bu arkadaşlarımız aslında çeşitli psikolojik problemler de yaşamaktadırlar, izinlerini kullanamamaktadırlar ve yine birçok problemle karşı karşıya bulunmaktadırlar.
Şimdi, benden sonraki arkadaşım da açıklayacaktır ama cezaevi yapmakla övünen bir iktidar, cezaevi yapmakla övünen bir iktidar adaletin sadece dört duvar arasında olduğunu düşünmekte, bu arkadaşlarımızın problemlerini göz ardı etmektedir. 30 bin kişiyle 120 bin kişiye hizmet etmeye çalışmaktadırlar.
Bir an evvel bu teklifin gündeme alınmasını rica ediyor, bu arkadaşlarımızın haklarının iyileştirilmesini talep ediyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Devamla) - Teşekkür ediyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)