| Konu: | TÜRK PETROL KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.05.2013 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, Bakan değişti. Bakana birtakım sorular sorduk, o soruların cevaplarını veremeyince buradan kaçmak zorunda kaldı. İşin net tarafı bu arkadaşlar.
Biraz evvel soru-cevap bölümünde teorik olarak sorulara cevap vermesi gerekirken hiç ilgisi olmayan, sorulmayan başka şeylere cevap vermek durumunda kaldı ama bu kürsüden yapılan konuşmalara cevap veriyordu ama Uğur Bayraktutan'ın sorusuna, Cerattepe'de yapılan usulsüzlüğe ve ihale yolsuzluğuna cevap vermedi.
Yine, Bakan, dün burada konuşurken sorulara, cevap verirken tamamen yanıltıyor insanları ve demagoji yaparak cevap veriyor. Şimdi, Irak hikâyesini anlatıyor. Irak hikâyesini bir de ballandırarak anlatıyor. Irak hikâyesinde ne tarafta olduğumuzu söylemeye çalışıyor, ayrıca başka bir şey daha yapıyor, işin içine mezhebi sokuyor. Sen, bir devlet adamısın, Türkiye Cumhuriyetinin Bakanısın. Senin Irak'la ilişkilerin iyi değil ve geliştirememişsen "sıfır sorun" diye yola çıkıp da sıfır ilişki seviyesine getirmişsen uluslararası politikanı, burada kalkıp da mezheplerden bahsedemezsin. Sen Enerji Bakanısın. (CHP sıralarından alkışlar) Buna hakkın yok. Türkiye Cumhuriyetini böyle aşağı çekmeye hakkınız yok arkadaşlar.
Irak'ta ne oldu bakın, size Sayıştay raporundan okumak istiyorum Irak'ı. Aslında konuşmam başka bir şeydi ama şimdi mecburen Bakan bu kadar doğru olmayan şeyler söyledikten sonra sizlere bunu anlatmam ve okumam lazım. Sizin, ben, enerji kanunuyla ne yapılmak istediğinizi de bildiğinizi zannetmiyorum. Bir okuyayım. Irak Petrol Bakanlığı tarafından 30/6/2009 tarihinde yapılan ruhsat ihalelerinin birincisinde TPAO herhangi bir konsorsiyuma ortak olamamış ve dolayısıyla ihaleye teklif verememiştir. Daha sonra Irak Petrol Bakanlığı tarafından 11/12/2009 tarihinde yapılan ikinci petrol ihalesinde TPAO, büyük sahalar dışında sahalara operatörlük yapma hakkı verilmiş ancak ihalede en çok ilgi gören sahalar başka konsorsiyumlar tarafından kazanılmıştır. Bahsettiği, "Irak'taki ihaleleri aldık." dediği şeyler B grubu ihaleler olup Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzde 6,5; yüzde 10 gibi hisseleri vardır arkadaşlar, bunları bilmenizde fayda var. Lütfen okuyun, yaptığınız uygulamaları yani Hükûmetinizin yapmış olduğu uygulamaları da bilerek insanlara sıralarınızdan laf atın.
Yine, Libya meselesine gelelim. Bakın, Libya'da bir sordum, o sorunun da cevabını vermedi. Libya'da 10 kuyumuz vardı, 6'sında petrol tespit edildi, 2011'de faaliyetleri durduruldu, bugünkü yönetim tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin faaliyetleri orada durduruldu arkadaşlar. Siz çantalarla para taşıdınız, 1974'te Kıbrıs'ta savaşırken tek başına bize ve dünyaya posta koyan Kaddafi'yi sizin paranızla linç ettirdiniz. Şimdi kalkmışınız, burada bize dinden imandan bahsediyorsunuz ve bu da yetmiyormuş gibi bir de mezhepçiliği sokarak insanları birbirine düşürmek için fırsatlar kolluyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Sevgili arkadaşlar, lütfen konuşurken dikkat edin.
Bu kanunda aslında sorulması gereken soru şuydu bu kanunda?
ORHAN KARASAYAR (Hatay) - Şimdi de Kaddafici mi oldunuz?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Hiç bana laf atmanıza gerek yok.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Potpori yapma, bir konuya gir onu anlat, onu bir dinleyelim.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Senin dinlemene gerek yok. Sen hiç dinleme çünkü anlama kabiliyetin sıfır. (Gürültüler)
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Şimdi, şu soruyu sormak istiyorum arkadaşlar: Bu kanuna niye ihtiyaç duydunuz? Altı senedir, 2006'da reddedilmiş, millî menfaatler gereği ve gerekçe olarak da "Millî menfaatlerimizi zedeliyor." dedikleri bir kanunu hangi gerekçeyle 2013 yılında tekrar Meclise getirdiniz? Ne gereği vardı, niye getirdiniz? TPAO yabancı şirketlerle ortaklık yaparak Türkiye'de petrol arayamıyor muydu? Evet arıyor, sayısızca petrol şirketiyle yurt içinde arama yapıyor. Peki niye getirdiniz bu kanunu? Tabii ki karteller emretti, dedi ki: "Biz Karadeniz'deki petrolü bulmak üzereyiz arkadaşlar." ve tespitler de yapıldı ve çekip gittiler Karadeniz'den. Yine, Güneydoğu'da Suriye sınırındaki o mayınlı alanlardaki petrol rezervlerini biliyorlar, bu da yetmedi, Akdeniz'de yapılan, Kıbrıs'la İsrail'in birlikte yapmış oldukları çalışmalar sonucunda belki de Orta Doğu'nun en zengin doğal gaz rezervleri bulundu.
Şimdi, anlatmak istiyorum ama zamanım yok. Size, ben, o münhasır sahaları gösterdiğim zaman ne kadar işin gerisinde olduğunuzu, ne kadar dünyadaki enerji politikalarından uzak olduğunuzu anlayacaksınız. Ama İsrail'le Güney Kıbrıs anlaşma yaparken, Güney Kıbrıs Mısır'la anlaşma yaparken, Güney Kıbrıs Lübnan'la anlaşma yaparken, Türkiye ne yapıyordu? Türkiye uyuyordu, ama o Kasımpaşa kabadayılığını da elinden bırakmıyordu. Ne demişti biliyor musunuz Kasımpaşa kabadayısı? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Hayır. kendi söylediği şeyleri söylüyorum. Niye rahatsız oldunuz?
MUSTAFA ÖZTÜRK (Bursa) - Ne diyorsun sen!
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Anlamazsın sen! Anlamadığın şeyler üzerinde konuşma!
HAYDAR AKAR (Devamla) - Kendisi söylüyor "Ben Kasımpaşalıyım." diyor, "Ben kabadayıyım." diyor, niye rahatsız oldunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, Bakan değişti. Bakana birtakım sorular sorduk, o soruların cevaplarını veremeyince buradan kaçmak zorunda kaldı. İşin net tarafı bu arkadaşlar.
Biraz evvel soru-cevap bölümünde teorik olarak sorulara cevap vermesi gerekirken hiç ilgisi olmayan, sorulmayan başka şeylere cevap vermek durumunda kaldı ama bu kürsüden yapılan konuşmalara cevap veriyordu ama Uğur Bayraktutan'ın sorusuna, Cerattepe'de yapılan usulsüzlüğe ve ihale yolsuzluğuna cevap vermedi.
Yine, Bakan, dün burada konuşurken sorulara, cevap verirken tamamen yanıltıyor insanları ve demagoji yaparak cevap veriyor. Şimdi, Irak hikâyesini anlatıyor. Irak hikâyesini bir de ballandırarak anlatıyor. Irak hikâyesinde ne tarafta olduğumuzu söylemeye çalışıyor, ayrıca başka bir şey daha yapıyor, işin içine mezhebi sokuyor. Sen, bir devlet adamısın, Türkiye Cumhuriyetinin Bakanısın. Senin Irak'la ilişkilerin iyi değil ve geliştirememişsen "sıfır sorun" diye yola çıkıp da sıfır ilişki seviyesine getirmişsen uluslararası politikanı, burada kalkıp da mezheplerden bahsedemezsin. Sen Enerji Bakanısın. (CHP sıralarından alkışlar) Buna hakkın yok. Türkiye Cumhuriyetini böyle aşağı çekmeye hakkınız yok arkadaşlar.
Irak'ta ne oldu bakın, size Sayıştay raporundan okumak istiyorum Irak'ı. Aslında konuşmam başka bir şeydi ama şimdi mecburen Bakan bu kadar doğru olmayan şeyler söyledikten sonra sizlere bunu anlatmam ve okumam lazım. Sizin, ben, enerji kanunuyla ne yapılmak istediğinizi de bildiğinizi zannetmiyorum. Bir okuyayım. Irak Petrol Bakanlığı tarafından 30/6/2009 tarihinde yapılan ruhsat ihalelerinin birincisinde TPAO herhangi bir konsorsiyuma ortak olamamış ve dolayısıyla ihaleye teklif verememiştir. Daha sonra Irak Petrol Bakanlığı tarafından 11/12/2009 tarihinde yapılan ikinci petrol ihalesinde TPAO, büyük sahalar dışında sahalara operatörlük yapma hakkı verilmiş ancak ihalede en çok ilgi gören sahalar başka konsorsiyumlar tarafından kazanılmıştır. Bahsettiği, "Irak'taki ihaleleri aldık." dediği şeyler B grubu ihaleler olup Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzde 6,5; yüzde 10 gibi hisseleri vardır arkadaşlar, bunları bilmenizde fayda var. Lütfen okuyun, yaptığınız uygulamaları yani Hükûmetinizin yapmış olduğu uygulamaları da bilerek insanlara sıralarınızdan laf atın.
Yine, Libya meselesine gelelim. Bakın, Libya'da bir sordum, o sorunun da cevabını vermedi. Libya'da 10 kuyumuz vardı, 6'sında petrol tespit edildi, 2011'de faaliyetleri durduruldu, bugünkü yönetim tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin faaliyetleri orada durduruldu arkadaşlar. Siz çantalarla para taşıdınız, 1974'te Kıbrıs'ta savaşırken tek başına bize ve dünyaya posta koyan Kaddafi'yi sizin paranızla linç ettirdiniz. Şimdi kalkmışınız, burada bize dinden imandan bahsediyorsunuz ve bu da yetmiyormuş gibi bir de mezhepçiliği sokarak insanları birbirine düşürmek için fırsatlar kolluyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Sevgili arkadaşlar, lütfen konuşurken dikkat edin.