GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÜZÜM ÜRETİMİNİN VE ÜRETİCİLERİNİN SORUNLARINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:94
Tarih:18.04.2013

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzüm üreticilerinin sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz aldım. Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Manisa nüfusunun yüzde 41'i, yaklaşık 550 bin vatandaşımız tarımda istihdam edilmektedir. Türkiye, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ve ihracatında dünyada ilk sıradadır. Türkiye'deki kurutmalık üzümün yüzde 88'i, sofralık üzümün yüzde 16'sı Manisa'da üretilmektedir. Manisa'da yaklaşık 100 bin aile geçimini üzümden sağlamaktadır. Manisalı için üzüm, ailenin geçimi, gençlerin çeyizi, okuyan çocukların harçlığı ve rızkıdır. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından her yıl, ortalama 500 milyon dolar civarında döviz girdisi sağlanmakta, sofralık üzümden de yaklaşık 100 milyon dolar civarında bir ihracat gerçekleştirilmektedir.

Bağcılığın gelişmesi, elde edilen ürünün taze ya da işlenmiş olarak iç ve dış pazarlarda değerlendirilmesine bağlıdır. Çekirdeksiz üzümde rekolteye bağlı olarak arz-talep dengesinin bozulması üreticileri ziyadesiyle mağdur etmektedir. Çiftçi, maliyetinin altında ürün satmak zorunda kalmakta, bazen, üzümleri bağda kalmaktadır. Bu nedenle, öncelikle üretim planlaması ve fiziki planlama yapılması gerekmektedir ve alternatif tüketim imkânları geliştirilmelidir, depolama sistemi kurulmalı ve depolama maliyeti desteklenmelidir.

Geçtiğimiz yıl kuru üzümünü 4 lira 85 kuruştan satan Manisalı üzüm üreticileri, bu yıl 2 lira 50 kuruştan üzümlerini satmak zorunda kalmışlardır. Şimdi de fiyat 2 lira 70 kuruş-3 lira arasındadır. Bu nedenle, üzüm üretiminde oluşan arz fazlalıkları konusunda alternatif tüketim imkânlarının geliştirilmesi bir mecburiyet hâline gelmiştir. Tanıtma Fonu'ndan destek sağlanmalıdır, ilköğretim öğrencilerine ve askerlerimize kuru üzüm dağıtılmalıdır. Kuru meyve üzerine çalışan işletmeler, perakende tüketime yönelik ambalajlı üretim için teşvik edilmelidir.

Üzümdeki fiyat dalgalanmalarını önlemek için çiftçilerden, ziraat odaları mensuplarından, ticaret borsalarından, ihracatçılardan oluşan bir üzüm müdahale kurumu mutlaka kurulmalıdır.

Üzümün serbest piyasada gerçek fiyatının oluşabilmesi için ihtisas borsaları oluşturulmalı ya da mevcut borsalara işlerlik kazandırılmalıdır, hâlihazırdaki ticaret borsaları da tescil kurumu olmaktan kurtarılmalıdır.

Buradan Hükûmete seslenmek istiyorum: "Havza bazlı üretim" dediniz. "Gediz havzasında çekirdeksiz kuru üzüm desteklenecek." dediniz, toplantılar yaptınız, ne oldu? Hiçbir şey olmadı, maalesef dağ fare doğurdu. Fiziki planlama vad ettiniz, yapmadınız. "Üretim planlaması" dediniz, yapmadınız. Üretimde üretim planlaması için, beş yıl önce içinde TARİŞ Üzüm Birliği yöneticilerinin de yer aldığı üzüm komiteleri kuruldu ve şimdi de öğreniyoruz ki bu komiteler lağvedilmiştir. Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti üzüm için hiçbir adım atmamıştır, eğer "attı" diyen varsa, buyurun burada veya başka platformlarda konuşalım, tartışalım.

TEKEL'in özelleşmesi ve TARİŞ'in piyasayı regüle edecek alım yapmaması sonucu çekirdeksiz kuru üzüm fiyatları girdi maliyetlerinin ve enflasyon artışının gerisinde kalmaktadır. Dolayısıyla, üzüm fiyatlarının en geç ağustos ayı başında açıklanması gerekmektedir.

Üzüm eğer ezkaza para ederse iktidar atıp tutuyor, eğer üzüm para etmezse AKP yetkilileri ve milletvekilleri deyim yerindeyse tam siper oluyor, borsadaki ilk üzüm törenlerinde dahi göremiyoruz, hatta bazı AKP Manisa milletvekilleri, en son üzüm açılış sezonunda "Bu sene üzümü 3,5 liranın altında kimse satmasın, fiyat bunun altına düşerse gelin bizi bulun." demişlerdi. Çiftçiler de bunlara inandılar, üzümlerini beklettiler ancak üzüm 2,5 liranın altına inmiştir. Aylarca o seviyede kaldı. "Üzümü 3,5 liranın altında satmayın." Diyenler, ortadan kaybolmuştur.

Bu düşüncelerle muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum.(MHP sıralarından alkışlar)