| Konu: | SÖZLEŞMELİ ERBAŞ VE ER KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE CUMHURİYET HALK PARTİSİ GRUP BAŞKANVEKİLİ YALOVA MİLLETVEKİLİ MUHARREM İNCE'NİN; TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 139 |
| Tarih: | 13.07.2013 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 32'nci maddedeki önergemiz üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Uzun süredir Türkiye'de yaşanan hadiseler ve bu tasarı görüşmeleri de göstermektedir ki Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti, Türklük değerleri çok büyük bir saldırı altındadır. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'ndaki değişiklikler, AKP'nin devleti ve milleti âdeta PKK'ya teslim etme sürecinin birer unsuru hâline getirilmiştir. Askerliğin yeni tarifinde "Türk vatanını, istiklalini, cumhuriyetini korumak." ibaresine yer verilmemektedir. Bu düzenleme ancak Türk milletini tanımayan ve ona düşman bir topluluk, hatta işgalci güçler tarafından gündeme getirilebilecek düzenlemelerdir. Türk milleti askerliği hiçbir zaman bir meslek ve sanat olarak görmemiştir.
"Harp sanatı" diyorsunuz. Değerli milletvekilleri, harp aynı zamanda bir müzik aletidir, harbi, siz müzik aleti mi zannediyorsunuz? Herhâlde onu kastediyorsunuz. Mete Han'dan beri Türk askeri bağımsızlığın, millî birliğin, sonraki dönemlerde de aynı zamanda Türk-İslam davasının bayraktarı olmuştur. AKP bu düzenlemeyle Türk Silahlı Kuvvetlerini yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmakla kısıtlamaktadır. İç tehditleri görmezden gelirseniz bu milleti yarın iç savaşlarla sokaklarda boğazlatmanın yolunu açarsınız.
İktidar Türk vatanını dış tehditlere karşı da koruyamamıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk toprak kaybı AKP döneminde gerçekleşmiştir. Ekim 2004'ten itibaren Ege ve Akdeniz'de toplam 16 Türk adası, Türkiye'nin adası Yunanistan tarafından göz göre göre işgal edilmiştir. Bu işgali önlemek için Hükûmet kılını dahi kıpırdatmamıştır. Bu konuda son derece basiretsiz ve tepkisizdir.
Değerli milletvekilleri, yapılan değişiklikler, iktidarın Türk varlığını ifade eden her ibareye karşı tutumunu göstermektedir. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Boşu boşuna laf atmayın, bu söylediğimiz sözlerin hepsi doğru. Niye Dışişleri Bakanı? Yunanistan Dışişleri Bakanı Türkiye'ye geldiğinde gazetecilere "Yunanistan'ın işgal ettiği adalarla ilgili soru sormayacaksınız." diyen bu Hükûmet ve Başbakanlıktaki görevliler.
Türk olmaktan çıkmakla övünen, Anayasa'daki "Türklük" ibaresini kaldırmayı kendisine hedef seçen bu zihniyetin hedefinde Türk istiklali ve Türkiye Cumhuriyeti bulunmaktadır. AKP, çözüm sürecini çözülme süreci olarak tasarlamış ve bu tasarısında ısrar etmektedir. Adına "açılım" denen yıkılım süreci, İmralı canisinin taleplerinin iktidar tarafından birer birer yerine getirilmesinden ibarettir.
AKP, açılım konusunda tam bir çıkmazın içerisindedir. Bir taraftan, 2009'da, eli kanlı katil teröristleri Habur'da davul zurnayla karşılayıp seyyar mahkemeler kurdunuz, sonra da aynı teröristleri yurt dışına çıkarmakla kendinizi avutuyorsunuz ancak teröristlerin, bırakın ülke dışına çıkmasını, kentlere ve dağlara tamamen yerleştiklerini, yığınak yaptıklarını bütün millet görüyor. Örgüt mensupları ve sözcüleri, aynı zamanda millete, Hükûmete, Türkiye Cumhuriyeti'ne tehditlerini artırarak küstahça devam edebilmektedirler.
Daha iki gün önce, ellerinde kalaşnikoflarla, terör örgütü paçavralarıyla törenler yaptılar, Cizre'de özerk yapılanmanın provalarını gerçekleştirdiler. Daha da vahim olanı, güneydoğuda bazı illerimizde Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını ve etkinliğini yok etme gayretlerine Hükûmetin sessiz ve seyirci kalmasıdır. Bu otoritesizlik, bölgede vatandaşlarımızın, maalesef, PKK'nın sosyal ağlarıyla bunlara mahkûm olmasına ve onların tehdidi altında bırakılmasına yol açmaktadır.
Neticede, terör örgütü her geçen gün kanlı pençelerini Türk vatanına geçirmeye çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, iktidar eliyle bir uçuruma sürüklenmektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERKAN AKÇAY (Devamla) - Bütün bu yasal düzenlemeler bu sürecin birer parçalarıdır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)