GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:138
Tarih:12.07.2013

MEHMET VOLKAN CANALİOĞLU (Trabzon) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 478 sıra sayılı Yasa'nın 75'inci maddesinin (a) bendi uyarınca söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün sevgi, hoşgörü, sabır ve dua ayı olan ramazan ayının 4'üncü günündeyiz. Dün geceden bu yana yapmış olduğumuz çalışmalarda elbette ki bu ayın özelliğine etik olarak uygun söylemler ortaya koymamız gerektiğini, bundan sonraki çalışmamızda da buna dikkat etmemiz gerektiğini buradan ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, on gündür torba yasayla ilgili çok yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Peki arkadaşlar, bu yasaları niye son günlere bırakıyoruz? Yasama yılı içerisinde yapmış olduğumuz çalışmalarda bu yasalar getirilemez miydi? Bu yasalar toplumun yararına ise -ki bunların içerisinde toplumun yararına olan bölümler var, toplumun işine gelen bölümler var- o zaman niye bunu son güne bıraktık? Bu neye benziyor biliyor musunuz arkadaşlar? Şunu söyleyeyim: Sizler, iktidar partisi milletvekilleri ikmale kalmış öğrenciler gibisiniz. Bütün yıl boyu yatıyorsunuz ve sınıfta kalıyorsunuz, sonuçta ikmale kalmış olan öğrenciler gibi geliyorsunuz ve burada derslerinizi etkin şekilde yapmaya çalışıyorsunuz.

Bakın, bu yasanın görüşülmesinde dün akşamki bölümünde 38'i aşkın önerge verildi. Bu 38'i aşkın önerge 4 partinin grup başkan vekillerinin onayıyla verildi ve verilen bu onaylarla birlikte çok güzel bir şekilde burada kanunlar hayata geçirildi; hayırlı olsun diyorum. Ama, geldiğimiz noktada bu yasaların getirilmesinde  şöyle bir şey aklıma geldi: Şimdi iki arkadaş hapishaneye düşüyorlar, aynı hücrede kalıyorlar. Bunlardan bir tanesinin karnı ağrıyor, hastaneye kaldırıyorlar; apandisiti var, apandisitini aldırıyorlar. Tekrar koğuşuna dönüyor, beş on gün sonra safra kesesi ağrıyor, safra kesesini aldırıyor. Beş-on gün sonra geliyor gene, ayağı ağrıyor, kangren oluyor, ayağını kesiyorlar. Daha sonra kolunu kesiyorlar, derken koğuş arkadaşı diyor ki: "Ya, arkadaş, sen işin kolayını buldun ha, parça parça kaçıyorsun." Ya, arkadaşlar, bu torba yasaları parça parça getirmeyelim, bunları toptan getirelim ve bunları bir şekilde çıkaralım ve hayata geçirelim.

Bakın, Karadeniz Bölgesi'nde arkadaşlar, Karadenizli milletvekillerimiz de duysunlar, bir kere hayvancılık bitti, artık köylerde inekçilik kalmadı. Çocuklarımız, gençlerimiz inekleri kitaplardan tanıyorlar ve buradan ben sesleniyorum: Akvaryumlar yapıyorsunuz, Afrika'dan getirilen hayvanlara hayvanat bahçesi yapıyorsunuz, artık bundan sonra da evcil hayvanları tanımamız için, inekleri tanımamız için hayvanat bahçesi yapın, numunelik olarak da onları onun içine koyun ve gençlerimiz de bu inekleri tanısınlar ve hayvancılığın da geçmişte var olduğunu anlasınlar.

Burada söylemek istediğim konuların içerisinde elbette ki fındık, çay, tütün konusu da var ve bilhassa FİSKOBİRLİK'te çalışanların durumları konusu var. Ücret alamamış, tayin, maaş indirimi nedeniyle, çeşitli nedenlerle tayin olmuş veya işten ayrılmış olan 460 civarında FİSKOBİRLİK çalışanlarının durumlarına çözüm getirilmesi gerekiyor değerli arkadaşlarımız.

Ayrıca il müdürleri arasında bilhassa kültür ve turizm il müdürleri arasında ek gösterge farkı vardır. Bazı illerin il müdürleri 3600 ek gösterge, bazısı 3000 ek gösterge almaktadırlar, oysa aynı hizmeti, aynı görevi yapmaktadırlar. Bunları da önümüzdeki yasama süresinde veya burada verilecek önergelerle çözmemiz lazım.

Ayrıca çay eksperleri? Çay, biliyorsunuz, Karadeniz Bölgesi'nin millî ürünüdür -bilhassa Rize'de çok önem taşıyan- ve bunun illerinde ÇAYKUR Genel Müdürlüğü vardır ve burada çalışan meslek yüksekokulu mezunu çay eksperleri dört ay çalışmaktadırlar, bunların da mutlaka kadroya geçmeleri gerekiyor.

Ve TAR-GEL kapsamında? Ve ayrıca yine değerli arkadaşlarım, bakınız, 5084 sayılı Teşvik Yasası 31/12/2012'de bitti ve hâlâ bir çözüm üretemedi. Ve ne yazık ki bu Teşvik Yasası'ndan etkilenen 49 ilde 138 tane milletvekilimiz var. Arkadaşlar, Allah için bir sesiniz çıksın, şu yasayı getirelim. Ama siz ne yapıyorsunuz, biliyor musunuz. Hani bir yerde, bir savaşta çok ölü olmuş. Doktor geziyor, ayağıyla dürtüyor; orada cevap verenlere yani ses verenlere "Sedyeye?" diyor, ses vermeyenlere "Denize?" diyor ve yine bunların bir tanesine dokunuyor, ses vermiyor, "Denize?" diyor. Sedyeyle getirirlerken hastayı diyor ki: "Yahu, beni nereye götürüyorsunuz?" "Denize?" "Niye?" "Sen ölüsün." "Yahu, niye ölüyüm? Ben konuşuyorum." "Yahu sus, sen doktordan iyi mi bileceksin?" diyor.

Arkadaşlar, siz de kendinizi biliniz. Sayın Başbakanın her söylediğine değil, siz de kendi öz iradenizle karar veriniz ve toplumun bekleyen diğer sorunlarına da çözüm üretelim diyorum ve bu önergemizi desteklemenizi diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)