GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:137
Tarih:11.07.2013

OSMAN FARUK LOĞOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlar, istisnai büyükelçiler bağlamında iktidar partisinin getirmekte olduğu bu düzenleme çok tehlikeli, çok zararlı, çok yanlış bir girişimdir. Dışişleri Bakanlığı teşkilatı, hep siyasetin ötesinde, mümkün olduğu kadar da siyasetin dışında kalmış, profesyonel kimliği olan bir kuruluştur. Diplomasi bir meslektir. Bu meslek mensuplarına dışarıdan müdahale olduğu takdirde sadece bir kurumla değil, Türkiye'nin geleceğiyle, Türkiye'nin güvenliğiyle, ulusal çıkarlarıyla oynamakta olduğunuzun farkında olmanızı istiyorum. Tehlikeli sularda yüzüyorsunuz; bu, ülkenize karşı sorumsuzluktur; bu, ülkenize karşı çok büyük bir hatadır. Bunu çok iyi anlamanız gerekmektedir.

Değişiklik önerisinin herhâlde etkileri Dışişleri Bakanlığının bütünlüğünü bozacaktır, Dışişleri Bakanlığının profesyonel kimliğini yok edecektir ve Dışişleri Bakanlığı teşkilatını iktidar partisinin arka bahçesi hâline getirecektir. Zaten Dışişleri Bakanlığı teşkilatına yönelik bu girişimi, iktidar partisinin son yıllarda yürütmekte olduğu bütün devlet aygıtında kadrolaşma eylemlerinin bir parçası, yeni bir halkası olarak görmeniz gerekmektedir. Oysa Dışişleri Bakanlığı, Türk devlet aygıtının en güçlü, en muteber, en itibarlı, en saygın kuruluşlarından biridir. En son kalelerden birini fethetmeye kalkışmanız ve bunu Adalet ve Kalkınma Partisinin bir arka bahçesi hâline getirmeye çalışmanız herhâlde vicdanlara sığacak bir hareket değildir. Dışişleri Bakanlığı teşkilatı, bir partinin arka bahçesi değil, Türkiye'nin gücüdür, Türkiye'nin kalesidir ve o şekilde kalması gerekir.

Şimdi, Sayın Hükûmet Sözcüsü biraz önce, efendim, dışarıdan gelecek istisnai büyükelçilerin meslekten gelen büyükelçilerden daha az başarılı olacakları varsayımının pek doğru olmayacağını söyledi. Tabii, tersi de geçerli yani bir hasta bakıcıya doktor diyebilirsiniz, doktor olarak takdim edebilirsiniz ama o hasta bakıcı, eğitimi, bilgisi, birikimi olmadığı için doktorluk yapamaz. İstisnai büyükelçilikler her zaman vardı, fena da bir kurum değildi çünkü hakikaten hizmetlerinden, bilgisinden Dışişleri, yurt dışında da yararlanılabilecek insanlar hep olmuştur ama bunları getirip Dışişleri teşkilatında döndükten sonra görev vermek o bambaşka bir âlemdir, ne birikimleri ne üç dört yıllık büyükelçilik tecrübeleri buna yeterlidir. Bunu daha önce arkadaşlarımız hem kendi partimizden hem diğer arkadaşlar çeşitli seviyelerde, Genel Kurul dâhil olmak üzere, açıkladılar, bunların ayrıntılarına girmek istemiyorum. Fakat şunu bilin: Yıllardır, cumhuriyet kurulduğundan beri bu ülkeye hizmet veren Dışişleri Bakanlığı teşkilatı hep başarılı olmuştur, hep saygın olmuştur, uluslararası itibarı hep yüksek olmuştur, şimdi bunu tersine çevirmeye çalışmanız hangi maksada hizmet edecektir, sadece partinizin dar menfaatleri dışında hangi maksada hizmet edecektir, bunu sormanız lazım; yüreklerinizde, aklınızda bu soruları sormanız lazım. Eskiden yurt dışından dönen istisnai büyükelçiler, döndükleri anda Dışişleri Bakanlığı teşkilatıyla ilgileri kesilirdi. Özlük hakları bakımından istedikleri kadar haklardan yararlansınlar ama bunlara aktif görev vermek herhâlde Dışişleri Bakanlığı teşkilatına sadece zarar verir; ayrıca, Dışişleri Bakanlığı teşkilatında yıllarca emek vererek üst noktalara gelmiş insanlara, meslek memurlarına karşı da bir saygısızlık teşkil eder.

Benim sözlerim daha çok Türkiye'nin geleceğine, Türkiye'nin ulusal güvenliğine, Türkiye'nin çıkarlarına yönelik bir çağrıdır. Bu önerinizi geri çekmeniz Türkiye bakımından şarttır. Bunu yaptığınız takdirde ülkenize büyük bir hizmet vermiş olursunuz, yapmadığınız takdirde ülkenize büyük zarar vereceksiniz.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)