| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 136 |
| Tarih: | 10.07.2013 |
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önce, sözlerime başlarken çok önemli gördüğüm bir konuya Meclisin dikkatini çekmek istiyorum. Gezi olaylarında tutuklanan 8 öğrenci, dün Metris Cezaevine konuldu. Benzer suçların, benzer iddianamelerin aynı koğuşta kalmalarıyla ilgili mevzuata ve uygulamanın bütünlüğüne rağmen, her birisi ayrı bir koğuşa dağıtıldılar. Bugün avukatları ve aileleri tarafından verilen bilgi, gittikleri koğuşlardaki farklı siyasi görüşten kişiler tarafından darbedildikleri, psikolojik baskı altında tutuldukları ve işkenceye uğradıkları yönündedir. Bu, Pozantı Cezaevinde bizim karşılaştığımız, altını çizdiğimiz bir uygulama. Cezaevi yönetimi -o Pozantı Cezaevi, biliyorsunuz, CHP raporundan üç gün sonra kapatılmıştı- "Koğuş ağabeyi, al, bak, bu çocuklar iyi çocuklar, bunlar yanlışlıkla taş atmış, bunu sana emanet ediyorum." diye koğuşun ağabeyine emanet ediyordu. Arkadan, hepimizin vicdanlarını sızlatan o manzara ortaya çıktı. Şimdi, Metris'te, bu 8 genç çocuk, 8 ayrı koğuşa ayrı ayrı bırakıldı ve birilerine emanet edildi görülüyor. Buradan Sayın Adalet Bakanını, adalet bürokrasisini, Metris Cezaevi yönetimini ve sorumlu cezaevi savcısını göreve çağırıyorum ve bu meseleye derhâl müdahale etmeleri gerektiğinin altını çiziyorum.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Biz de gideceğiz.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Aksi takdirde, bu durum, aynı Pozantı'daki gibi, Mussolini'nin devlet intikamına dönüşmüş demektir. Bu konuyu yüce Meclisin dikkatlerine sunmak isterim.
Dün gece, bizlerin bir sivil darbe, demokrasiye vurulmuş, sivil topluma vurulmuş büyük bir darbe olarak nitelendirdiği TMMOB Yasası geçtikten sonra, daha doğrusu geçmeden hemen önce, açtığımız usul tartışmasında AKP'nin Değerli Grup Başkan Vekili Sayın Elitaş şu cümleleri kullandı. Kendisi dedi ki: "Bildiğimiz kadarıyla 300 bin civarında mimar ve mühendis var. Şu getirdiğimiz düzenleme, 309 bin mimar, mühendisin en az 300 binini çok yakından ilgilendiriyor. Onların menfaatine, onların lehine olan bir düzenlemedir. Belki 24 tane, 25 tane odanın yöneticileri rahatsız oluyor olabilir. (AKP sıralarından alkışlar)"
Şimdi, arkadaşlar, iktidara yöneltilen her türlü eleştiride, iktidar sandığı işaret edip, aldığı oyu işaret edip "Eğer siz haklı olsanız, vatandaş bizden şikâyetçi olsa, memnun olmasa bize oyu vermezdi." diyorsunuz, savunmanız bu. Bu odaların hiç birisinde yönetim babadan oğula geçmiyor, bu odaların her birisi hâkim denetiminde seçim yapıyor, o seçimin sonunda da yönetimleri geliyor. Eğer sizin dediğiniz gibi, 300 bin mühendis, mimar bu odaların uygulamalarından rahatsız olsalar, seçimlerde seçilmezler değil mi, aynı sizin savunmanızla bugün karşınızdayız. (CHP sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ne mantık ya!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - O savunmaya karşı, siz, bir gece darbesiyle öyle bir şey yapıyorsunuz ki sanki odalar bir istibdat yönetimiyle yönetiliyor, üyelerine zulmediyorlar ve siz onları ondan kurtarıyormuşsunuz gibi kendinizi savunuyorsunuz. Bunun demokrasiyle yakından, uzaktan bir tarafı yoktur. Bu uygulamayı savunmak, Mısır'da seçilmiş cumhurbaşkanına yapılan darbeyi savunmakla eş değerdir. (CHP sıralarından alkışlar)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah, Allah!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Mursi'yi mi diyorsun!
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Çok net olarak ifade etmek istediğim husus şudur: Sayın Elitaş'ı alkışlamak demek, yarın, sendikaların, işçilerin maaşlarından kesilen, gönüllü üye oldukları sendikalara kesilen sendikal aidatlarına engel getirmek, "Bunda işçi yararı var." demektir. Yarın, Türk Tabipleri Birliğinin, eczacıların, Dişhekimleri Birliğinin oda aidatlarını kaldırmak, eczacılara iyilik yapıyoruz demektir. Oysa, tüm akademik odalar, meslek odaları, sendikalar, üyeleriyle arasındaki aidatı bir parasal unsur olarak görmezler, gerçek anlamda bilinçli üyeler de bunu böyle görmez. Oradaki aidatın manası aidiyet demektir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Aidat değil ki her projeden para alıyorlar.
ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Aidat toplamakla ilgili yaklaşımın zorlayıcı, hatırlatıcı, üyeyle odası arasında bağ kurucu unsurlarından bir tanesi de o odanın üyesine verdiği bazı hizmetler veya yaptığı onaylardır. Aynı eczacılar odasının sattığı tip sözleşmeler, diş hekimlerinin belirlediği taban fiyat listeleri ve aynı -biraz önce de ifade etmeye çalıştığım gibi- mühendis, mimarların onay paraları gibi.
Bu uygulamayı savunmak, darbeyi savunmaktır.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)