| Konu: | BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 136 |
| Tarih: | 10.07.2013 |
VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu yasa yapma tekniği gerçekten saç baş yolduruyor, torba yasa. Ne kadar toplumda tartışmaya açık konular varsa torba yasa marifetiyle bu işi hallediyorsunuz ya da ortadan bir kurum kaldırılacaksa torba yasayı tetikçi olarak kullanıyorsunuz.
Şimdi, dünkü konu, bakın, dün ramazanın ilk günüydü, buraya çıkan konuşmacılar mümkün olduğunca da sakin, itidalli davrandı, aman ramazan günü bir tatsızlık olmasın, hoşnutsuzluk olmasın diye ama ben sizi anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum. Siz kesinlikle gerginlikten besliyorsunuz. Getirdiğiniz yasa, önerge şekline gelmeden muhalefet partilerinin grup başkan vekilleriyle konuşuldu, dendi ki: "Ya, bu gelmesin yani bu, torba yasada olmasın." Olmazsa ne olacak? Yani daha sonra, gelecek yasama yılında bunu getirirsiniz ilgili komisyona, yasada bir değişiklik yaparsınız, kendi yasasında bir değişiklik yaparsınız.
Şimdi, TMMOB'dan hazzetmediğinizi Mısır'daki sağır sultan bile duydu, biliyor. Şimdi, bu adamları yok edeceksiniz. Sizin demokrasiye inancınız gerçekten özde değil, sözde. Bırakın olsun, kurumlar olsun canım yani bunun ne zararı var size? Şimdi, TMMOB olmasa çevre diye bir şey bırakmayacaksınız. Hiç olmazsa onların sayesinde, burada yaptığınız yanlışlıklar yargıdan dönüyor. Adamların can damarını kesiyorsunuz, ocaklarına incir ağacı dikiyorsunuz. Böyle bir demokrasi anlayışı olur mu?
Şimdi, nasıl geçineceğiz? Siz gerginlikten besleniyorsunuz, bunu bilinçli yapıyorsunuz. Ortalık sakinleştiği zaman ortaya bir şey atıyorsunuz. Daha önce de eleştirdik. Bakın, ramazan dolayısıyla ortalık biraz sakin. Sayın Başbakan mitingleri durdurdu, toplantıları durdurdu, toplum sakin. Bir cami muhabbetini bir ay sürdürdünüz, bir başörtülü hanıma saldırıyı bir ay sürdürdünüz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
RECEP ÖZEL (Isparta) - Küçümsenecek şey mi bu ya!
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ayıp! Ayıp!
VAHAP SEÇER (Devamla) - Sayın Başbakan "İçkiyle girildi, içki içildi -hızınızı alamadınız- camileri işgal ettiler." diyor ya, olacak iş mi? Oradaki yurttaşlar haçlı ordusu değil ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı bu insanlar. Bu kadar toplumun üzerine gidilir mi, bu kadar ortalık gerilir mi? Yani bunun ne anlamı vardı, bana söyler misiniz?
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sakin, sakin.
VAHAP SEÇER (Devamla) - Olur, TMMOB'u kapatın, baroları kapatın. Zaten avukatları bu Gezi protestosundan sonra İstanbul Adliyesinde sille tokat, sopalarla dövdünüz.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Avukatlar aldıkları davadan baroya para ödüyorlar mı?
VAHAP SEÇER (Devamla) - Siyasi partileri de kapatın. Size, karşı görüş belirten, karşı fikir ortaya koyan hiçbir kurumu bırakmayın.
Şimdi, değerli arkadaşlarım, az önce Sayın Tarım Bakanı buradaydı. Benden önceki hatip arkadaşlarım da ziraat mühendislerinin, gıda mühendislerinin, su ürünleri mühendislerinin sorunlarını dile getirdiler. Keşke burada olsaydı. Ben de meslektaşlarımın hakkını aramak üzere burada birkaç laf etmek istiyorum ama Sayın Tarım Bakanı herhâlde anlamıştır diğer hatiplerin söylediğinden. Ben Kalkınma Bakanı marifetiyle de bir mesaj göndermek istiyorum: Kalkınma Bakanımız bilir, Türkiye'nin bir tarım toplumu olduğunu bilir, gayrisafi millî hasılanın yüzde 8'inin tarımdan kaynaklandığını, istihdamdaki payının önemli olduğunu, her 3 yurttaştan 1'inin tarım sektöründen geçindiğini bilir, Türkiye topraklarının verimli, mümbit araziler olduğunu bilir, Türkiye'nin 60 milyar dolardan fazla tarım gayrisafi millî hasılası olduğunu bilir. Dolayısıyla, kalkınmada tarımın önemli olduğunu da kendisi bilir. Ama bu kalkınma harala gürele olmaz; bilimin ışığında olur, tekniğin ışığında olur. Siz, hoş, bilim de bırakmadınız, teknik de bırakmadınız.
Bakın, binlerce ziraat mühendisi, 30'dan fazla ziraat fakültesi var. Binlerce gıda mühendisi, ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi bu okullardan mezun oluyor. Bu çocuklar depresyonda, bu çocuklar psikolojik bunalım yaşıyor. Ben mesaj silmekten bıktım. Sürekli mesaj kutum bu çocuklardan gelen mesajlarla dolu. Ya bu okulları kapatın, bu zulmü bitirin, ya bu çocuklara kadro açın. Bakanlıkta boş kadro var. Türkiye'nin tarımsal üretime ihtiyacı var, mühendise ihtiyacı var, teknisyene ihtiyacı var. Kesenin ağzını açın. Bunlar bu ülkenin yurttaşları. Hiç alakasız işlere, gereksiz işlere milyar dolarlar, para harcıyorsunuz. Her kürsüye çıktınızda da, her platformda da 800 milyar dolar, 16'ncı büyük ekonomi olarak Türkiye ekonomisiyle övünüyorsunuz. Bu çocuklara Allah rızası için, şu aziz, mübarek ramazan gününün hakkı için bir imkân sunalım.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)