GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:136
Tarih:10.07.2013

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, 478 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 73'üncü maddesinin (r) fıkrası hakkında verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum. Sivil toplum örgütlerine savaş açmayan, meslek örgütlerini tahakkümü altına almak istemeyen milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu madde neyi düzenliyor, ne getiriyor, kısaca ona bir bakalım, sonra AKP nasıl oluyor da meslek örgütlerini yok ediyor, nasıl bu ruh hâline gelmiş, ona bir bakalım.

Bu madde diyor ki Dişhekimleri Birliğine: "Ey diş hekimleri, siz eskiden asgari ücret tarifesi belirlerdiniz. Bir diş kaça çekilir, efendim, işte, bir dolgu kaça yapılır, bunu siz belirlerdiniz, kendi meslek ahlakınıza uygun olarak. Şimdi, siz bana bir rehber tarife hazırlayın, benim canım ne isterse ben onu yaparım." Yani Türk Dişhekimleri Birliğini adım adım fiilen ortadan kaldırıyorsunuz. Bunu da söylerken öyle bir dille söylüyorsunuz ki artık ben bu dile "AKP'ce" veya "AKP dili" diyorum. Bir yandan diyorsunuz ki "Türk Dişhekimleri Birliği kalsın.", bir yandan diyorsunuz ki "Gitsin."

Buna başka örnekler verebilir miyiz? Elbette verebiliriz. Mesela, AKP'ce "Düzenleme yapıyoruz." diyorsunuz, bunun karşılığı "Yasaklama yapıyoruz." AKP'ce "Orta Doğu'nun hizmetkârıyız." diyorsunuz, bunun karşılığı "Orta Doğu'nun patronu olmak istiyoruz." "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinden vizeyi kaldırıyorum." diyorsunuz, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini yok ediyorsunuz. Türk Tabipleri Birliğine "Kamu yararına iş yapamaz." diye kanun getiriyorsunuz, bunun anlamı Türk Tabipleri Birliğini yok ediyorsunuz. İşte bu maddede de diş hekimlerine "Ücret tarifesi yerine rehber belirle." diyerek Türk Dişhekimleri Birliğini yok ediyorsunuz. Yani kısacası, sizin dünya görüşünüze aykırı olan, size karşı duran her şeyi ama her şeyi yok ediyorsunuz. Bunun adı "Terminatör"dür, başka hiçbir şey değildir.

Değerli arkadaşlarım, bu gidişatınız adım adım size karşı duran, size muhalefet eden gerek birey gerekse toplum olan herkesi yok ediyor. Bu söylemlerle yetinmiyorsunuz, Türkiye Büyük Millet Meclisini kullanmakla yetinmiyorsunuz, bir yandan da açıkça tacize başlıyorsunuz. Ne yapıyorsunuz? Size karşı olan Türk Tabipleri Birliğini, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini, DİSK'i, KESK'i, bütün yöneticilerini türlü türlü bahanelerle gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz. Diyorsunuz ki: "Ya benimsin, ya toprağın." Bu gidişat gerçekten barışın dili değildir. Size itaat etmeyenlere kan kusturuyorsunuz. Bir de utanmadan kalkmış diyorsunuz ki: "Efendim, sivil itaatsizlik haktır." Be kardeşim, sivil itaatsizliği Mısır'da hak görüyorsun, sivil itaatsizlik Türkiye'de yapıldığı zaman da faşistçe geliyorsun, bu çocukların karşısına dikiliyorsun, bu odaların karşısına dikiliyorsun.

Şimdi, hak aramayı bile suç hâline getirdiniz. Dün, gece yarısı bir operasyonla?

NİHAT ZEYBEKCİ (Denizli) - Mısır'da darbe var, darbe. Mısır'da darbe oldu.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - "Darbe" mi diyorsunuz? Dün gece darbe yaptınız.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Mecliste darbe mi olur?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Mecliste darbe mi olur? Meclisin iradesi o kararı verdi.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Dün gece, gece yarısı, darbeyi siz bu yüce Meclisin altında yaptınız.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Utanmadan, sıkılmadan darbe yaptınız. Getirdiniz, bir maddeyi bize dayattınız ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğini yok etmeye kalktınız ama bunun hesabını vereceksiniz.

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Darbeyi sizin tarihiniz iyi bilir.

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Muayene ücretinden Tabipler odasına para yatırıyor musunuz?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bunu, bütün sosyal medya ve Türkiye anında duydu. Bütün Türkiye'deki odalar, Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, gecenin bir yarısı kalktılar, size pankart açtılar, "Korkmuyoruz." dediler. Sizden hiç kimse korkmuyor ama siz artık gölgenizden korkar hâle geldiniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Tabipler odasına para yatırıyor musunuz? Muayene ücretinden para yatırıyor musunuz?

BAŞKAN - Lütfen?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Siz, bütün odaları, size karşı gelen herkesi korkutarak hiçbir şey elde edemeyeceksiniz. Yazık, size üzülüyorum. Koskoca büyük bir partisiniz, Türkiye'yi yönetiyorsunuz, geldiğiniz duruma bakın! Korkak olmuşsunuz; odalardan korkuyorsunuz, Gezi'den korkuyorsunuz, herkesten korkuyorsunuz ama bir şey söyleyeyim, korkmakta haklısınız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)