GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:135
Tarih:09.07.2013

VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. 478 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin (ö) bendinin (1)'inci alt bendiyle ilgili vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım.

Bugün ramazan ayının ilk günü. Umut ediyorum, sadece İslam coğrafyasına değil tüm dünyaya barış getirir, huzur getirir, kardeşlik getirir. Özellikle İslam coğrafyasında son on yıldır yaşanan kanlı çatışmalara, kardeş kanının akmasına, dindaş kanının akmasına ve bunların sona ermesine vesile olur umut ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye'de son bir aydır gerçekten hem siyasi arenada hem bunun yansıması olarak toplumda önemli gerginlikler yaşanıyor. Ramazan vesilesiyle umut ediyorum öncelikli olarak biz siyasiler artık barış dilini kullanırız, gerginliklerin ortadan kalkması için, bu tansiyonun düşmesi için üzerimize düşen görevi yerine getiririz. Bu görev de öncelikli olarak iktidara düşüyor çünkü yürütme onun elinde, sevk ve idare onun elinde. Ama dün gerçekten, ramazan ayına giriş arifesinde, yine İstanbul'da, Taksim'de hoş olmayan hadiseler meydana geldi. Toplumda bir enerji birikmesi var. Bu günübirlik bir mesele değil, bir olaya mahsus, bir olaya münhasır gelişmeler değil; aslında, bugün toplumda yaşanan gerçekten yıllara sâri bunu yaymak lazım. On yıllık sizin idarenizden kaynaklanan, toplumun beğenmediği, toplumun gerçekten uygulamalarınız sonucunda kendini baskı altında hissettiği, sıkıldığı, sıkıştığı, enerjisinin biriktiği ve bunların açığa çıkması gereken bir durumla karşı karşıyayız. Benim Hükûmete tavsiyem şu: Bakınız, dün Gezi Parkı tekrar açılacak, halkın hizmetine sunulacak, orada Taksim Dayanışması Platformu Gezi Parkı'na giderken polis engeliyle karşılaşıyor ya da basın açıklaması yapmak isterken polis engeliyle karşılaşıyor. Oysa polisin bu insanları engellemesine gerek yok. Demokratik bir hak kullanılıyor, biraz müsamahakâr olunabilir. Önceki gün elinde palayla yurttaşları kovalayan insanlara gösterilen müsamaha bu insanlara da gösterilebilir. Bakın, 30'un üzerinde Taksim Dayanışma Platformu üyesi arkadaşlar. Bu arkadaşlar da bilinmeyen insanlar değil, illegal örgüt üyeleri değil. Bunlar TMMOB üyeleri, hekim ya da mühendis olan arkadaşlarımız, bilinen insanlar. Bu insanlar gözaltına alınıyor, yetmezmiş gibi bugün evleri aranıyor. Bunlar antidemokratik uygulamalar. Bugün bu uygulamalar, Hükûmetin bu uygulamaları işte on yıldır süregelen bu baskıcı anlayışın bugün bu toplum üzerinde tezahürünün ve onun açığa çıkmasının, o enerjinin açığa çıkmasının ortaya koyduğu sonuç. Şimdi, hâlâ bunu Hükûmet göremiyorsa gerçekten söylenecek bir şey kalmıyor.

Şimdi, bakın, Türkiye'nin bunu böyle sürdürmesi mümkün değil. Bir şekilde bu olayların sakinleşmesi için bu görev Hükûmete düşüyor. Lütfen, emniyet teşkilatı sizin elinizde, İçişleri Bakanlığına bağlı, emniyet teşkilatına mensup çalışan arkadaşlarımız bu göstericilere karşı biraz daha müsamahakâr davranabilirler. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu bu olayların başladığı günden beri söylüyoruz. Her ne kadar bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi suçlansa da bizim bu olaylar karşısında yaklaşımımız bu olayları tahrik edici yönde değil, tamamen orada masumane duygularla gösteri yapmaya gelmiş ya da demokratik hakkını kullanmaya gelmiş, tepkisini ortaya koymaya gelmiş, adını ne koyarsanız koyun, oradaki sivil yurttaşlara sahip çıkma saikiyle biz oralarda olduk. Onları anlayışla karşılamak zorundayız bu ülkenin geleceği için, gelecek kuşaklar için, bu ülkede demokrasinin ilerlemesi için, özgürlükler için, insan hakları için.

Değerli arkadaşlarım, bu önergemize olumlu oy kullanacağınızı düşünüyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)