| Konu: | BDP GRUBUNUN, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ GÜNDEMİNİN "GENEL GÖRÜŞME VE MECLİS ARAŞTIRMASI YAPILMASINA DAİR ÖNGÖRÜŞMELER" KISMINDA YER ALAN BAĞIMSIZ YARGI SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİNİN (10/79) GÖRÜŞMELERİNİN GENEL KURULUN 9 TEMMUZ 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 135 |
| Tarih: | 09.07.2013 |
YUSUF BAŞER (Yozgat) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; BDP'nin yargı bağımsızlığı ve yargı sistemine ilişkin sorunların araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğu grup önerisi aleyhinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Başkan, öncelikle konuşmama başlamadan önce, rahmet ayı, mağfiret ayı ve cennetin kurtuluş ayı olan ramazan ayının aziz milletimize ve insanlığa barış getirmesini, huzur getirmesini ve kardeşlik getirmesini, akan gözyaşının dinmesine vesile olmasını yüce Mevla'dan niyaz ediyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa'mızın 138'inci ve devamı maddelerinde, hâkimlerin görevlerini yaparken bağımsız oldukları, Anayasa'ya ve kanunlara uygun olarak ve vicdani kanaatlerine göre karar verecekleri teminat altına alınmıştır. Yine, aynı şekilde, hiçbir kimsenin makam, merci, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere, hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı da hüküm altına alınmıştır.
Anayasa'mızın 139'uncu maddesinde hâkimler teminat altına alınmış, 142'nci maddesinde ise hâkimlerin bağımsızlık esasına uygun olarak karar verecekleri belirtilmiştir. Biraz önceki konuşmasında BDP adına konuşan sayın milletvekili, tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmesi noktasında iktidar partisine bir görev veriyor. Tutukluların, tutuklu milletvekillerin tahliye edilmesine ilişkin olarak Hükûmete ve iktidar partisine görev veriyor.
Değerli arkadaşlar, biz, AK PARTİ olarak Anayasa'mızda yazılı olan metinlerde de açıkça görüleceği gibi, biz, o noktada hâkimleri ve savcıların bağımsız olduğunu, tarafsız olduğunu belirtiyoruz. Bu noktada adil bir yargılama için ve hukuk devletinin olmazsa olmaz kuralı olan hâkimlere ve savcılara talimat verme yetkimizin, hakkımızın olmadığını buradan bir kez daha ifade ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Adalet hizmetleri, köklü bir devlet geleneğine sahip aziz milletimize yakışmayacak bir şekilde yıllarca geçmiş iktidarlar tarafından ihmale uğratılmış ve halkımızın adalet sistemine güveninin en az olduğu bir dönemde, 2002 yılında AK PARTİ iktidara gelmiştir. Adalet sisteminde olan ve grup önerisinde belirtilen sorunların tamamı 2002 yılı öncesi Türkiye'nin sorunlarıydı, bunun özellikle bilinmesini istiyorum. AK PARTİ iktidarıyla birlikte adalet sistemine ilişkin sorunların çoğu sorun olmaktan çıkarılmış ya da azaltılmış, AK PARTİ on yıllık iktidarında adalet hizmetlerinin her alanında önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesinin yegâne yolu olan demokratik meşruiyetin gerçekleştirilmesi için mevzuatlarımız yenilenmiş, fiziki ve teknik altyapı geliştirilmiş, ceza infaz kurumlarının modernizasyonu, insan kaynaklarının kapasitesi artırılmış, adalet teşkilatının yeniden yapılandırılması noktasında önemli adımlar atılmıştır. Yargının daha katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir kurum hâline getirilmesi sağlanmış, güven veren adalet sistemini kendisine vizyon olarak görmüştür.
2002 yılından önce, adliyeler, hükûmet konaklarının kuytu yerlerinde, merdiven altlarında, kiralık apartman dairelerinde, iş hanlarında teknik donanımdan yoksun olarak faaliyet gösteriyordu. Mahkemelerin iş yükü son derece artmış, yargılama makul sürede tamamlanamıyor, hâkim ve savcı sayısı, adalet personeli yetersizdi. Cezaevindeki isyanlar ve kötü muameleler, hem ulusal ve hem de uluslararası kamuoyunun gündemine geliyordu.
Demokratik meşruiyete dayanmayan, hâkim ve savcıların temsil edilmediği, Avrupa standartlarından uzak ve kast sisteminin hâkim olduğu bir HSYK mevcuttu. AK PARTİ olarak, Türkiye'de yargı bağımsızlığının, tarafsızlığının, hâkimlik teminatının ve hukuk devletinin güçlenmesinin yolu olarak HSYK'nın ve Anayasa Mahkemesinin yapısıyla ilgili olarak önemli değişiklikler yapılması gerektiğine karar verdik ve 2010 yılında yapmış olduğumuz halk oylamasıyla birlikte, HSYK, demokratik meşruiyet, şeffaf ve geniş tabanlı bir yapıya kavuşturulmuştur. HSYK'da ilk derece hâkimlerin ve savcıların ve avukatların temsili sağlanmış, kendi içinde yapılı olan bu kast sistemi değiştirilmiş ve hâkimlerin ve yargının temsil kabiliyeti artırılmıştır.
AK PARTİ iktidarıyla birlikte, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına ve saygınlığına uygun olarak Türkiye'nin dört bir yanı, ili ve ilçeleri adalet saraylarına kavuşturulmuştur. Cumhuriyet tarihinde yapılanların 6 katı oranında adalet sarayları inşa edilmiştir. Yine, aynı şekilde, bilişim teknolojisi yargının hizmetine sunulmuş, daktilo makinesiyle çalışan adliyeler bilgisayarlarla donatılmış, Ulusal Yargı Ağı Projesi'yle birlikte nüfus, polis, adliye, seçim kurulları dâhil olmak üzere hepsi ulusal yargı ağına alınmış, avukatların ve vatandaşların İnternet üzerinden dava açma yolları açılmıştır. Yüksek mahkemelerin fiziki altyapıları güçlendirilmiş, Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın binaları konumlarına uygun olarak yapılmıştır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu dönemde demokrasi standartlarını yükselttik, hukuk devletini güçlendirdik. 2002 yılından bugüne yapılan mevzuat değişiklikleriyle, evrensel hukuka uygun olarak insan hak ve özgürlüklerinin genişletilmesi hedeflenmiştir. Geçen yüzyılın devletçi zihniyeti terk edilmiş, insan odaklı anlayış benimsenmiştir. Türk hukuk sisteminin temel yasaları yenilenmek suretiyle insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dayalı devlet anlayışı tesis edilmiştir. Hâkim ve savcılarımızın yurt içinde ve yurt dışında eğitim almaları sağlanmış, dünyadaki gelişmeleri takip etmelerine imkân tanınmıştır. Ceza infaz kurumları, aile mahkemeleri, çocuk mahkemelerinde psikolog, pedagog, sosyal çalışmacı uzmanlar istihdam edilmiş, adil yargılanmanın olmazsa olmaz şartları oluşturulmuştur. İnfaz mevzuatı yenilenmiş, infaz sistemimiz uluslararası standartlara uygun hâle getirilmiş, yargıda denetimli serbestlik teşkilatı kurulmuş, gizli dinlemeler dahi -kanunu yoktu- kanunlu hâle getirilmiştir. Yargının hızlandırılmasına ilişkin olarak kanunlar çıkarılmış, mahkemelerin iş yükü azaltılmış, Yargıtay ve Danıştayın iş yoğunluğu göz önünde tutularak yeni daireler kurulmuş, üye sayısı arttırılmış ve kapasiteleri güçlendirilmiştir. Yaptığımız yargı reformu sayesinde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı genişletilmiş, demokrasimizin güçlendirilmesi bakımından Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve Venedik Komisyonu tarafından olumlu değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Anayasa Mahkemesi uzun tutukluluk süresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna dair karar vermiş, yasama organına da yeni düzenleme yapma noktasında bir yıllık süre vermiştir. İptal gerekçesi Anayasa'mızın 13'üncü maddesinde yazılı olan ölçülülük ilkesidir. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10'uncu maddesinde yazılı olan 10 yıllık kuralı bir yıl daha yürürlüktedir. Anayasa Mahkemesince de yürütmeyi durdurma kararı verilmemiştir. Dolayısıyla, bu aşamadan sonra verilecek olan kararlar bağımsız hâkimlerimizin ve savcılarımızın kararlarıdır, onların vereceği kararlara da herkesin uyması gerekmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de herkesin ama herkesin hukuka uyması gerekiyor. Velev ki avukat olsun, hâkim olsun, savcı olsun, bunların daha çok bu kararlara uyması gerektiğini düşünüyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vatandaşlarımızın hak ihlalleri konusunda biliyorsunuz 2010 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yerine Anayasa Mahkemesine başvurmanın da yolunu gerçekleştirdik. Yaptığımız reformlarla birlikte yargı kimsenin ön ya da arka bahçesi olmayacak, yargı milletin olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUSUF BAŞER (Devamla) - Hukuk millet adına işleyecek, hâkimler millet adına karar verecek, her şeyin sahibi de millet olacaktır diyor, hepinize saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)