GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ VE DEVLET MEMURLARI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:133
Tarih:07.07.2013

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Biraz önce verilen bir saatlik arada Sayın Başbakanın metro açılışında yaptığı konuşmayı hep birlikte izledik. Şimdi, Sayın Başbakan orada Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmî uçağına binip, gidip, kendisine tahsis edilen, vergilerle alınan -elbette kullanacak- araçla oraya ulaşıyor. Metro açılışı halka yönelik bir iş ve halk oraya davetli. Elinde mikrofon ve Sayın Başbakan baştan aşağıya, uzunca bir süre, başta Cumhuriyet Halk Partisi olmak üzere muhalefet partilerine ağzına geleni söylüyor. Şimdi, biz burada üslup tartışması yapıyoruz, "Birbirimizi daha iyi anlamalıyız." diyoruz falan ama üslup olarak bakarsanız, bir kere, iler tutar tarafı yok da ben işin orasını tartışmıyorum. Bir metro açılışına bütün vatandaşlar davetli ise Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı orada çıkıp bir siyasi partiye acımasızca eleştirilerde bulunuyorsa, orada bulunan halkın içinde o siyasi partiye oy veya gönül vermiş hiç kimsenin olmadığını mı düşünüyor? Eğer öyle düşünüyorsa Başbakan o meydan üzerinden kendi meşruiyetini tartışmaya açıyor demektir.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Böyle bir mantık olabilir mi?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Yoksa, ben eminim ki Türkiye Cumhuriyeti baraj da açsa, metro da açsa, üniversite de açsa, ilkokul da açsa, cami de açsa, Kur'an kursu da açsa oraya giden vatandaşın içinde her türlü görüşten insan vardır. Ha, Başbakanın siyasi partisinin daha ağırlıklı olarak o meydanda olduğu kabul edilebilir ama düşünün ki orada siz bir devlet adamısınız veya orada siz en azından ev sahibisiniz, böyle diğer partilere yönelik olarak, bu kadar acımasız, geçmişten alıp bugüne gelene kadar çok değişik sözler söylemek?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Cevap veriyor.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Cevap verecekse mecra orası değil ki. İsterse gelir bu kürsüyü kullanır. Zaten her gün her yerde bu açıklamaları yapıyor ama illa bu kadar siyasi konuşacaksa, o zaman?

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sana mı soracak?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Bana sormayacak, vicdanına soracak, Başbakan kendi vicdanına soracak. "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım." diyecek. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - "Ben gittiğim toplantılara Türkiye Cumhuriyeti'nin parasıyla, vatandaşların vergisiyle alınmış uçaklarla gidiyorum, arabalarla gidiyorum, imkânları kullanıyorum. Burada biraz daha kucaklayıcı olmam lazım." diyecek. Ha, AKP'nin seçim otobüsünün üstüne çıkınca, anasının ak sütü gibi helaldir, istediği gibi söyleyebilir.

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Sana mı soracak?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Bana sormayacak, vicdanına soracak.

MEHMET ÖNTÜRK (Hatay) - Sen konuşmanı yap.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Ben konuşmamı yapıyorum.

Burası Türkiye Cumhuriyeti'nin Meclisinin kürsüsü ve -Başbakan nasıl oradan söylüyorsa- burada benim yaptığım, Başbakanın bugün orada yaptığına göre çok daha demokratik bir tavır. Ben hiç düşünmüyorum zaten, bunu burada bir demokratik tartışma olarak görüyorum. Sizin bu üslubunuzdan da gerçekten rahatsızlık duyuyorum, doğru bir yaklaşım içinde değilsiniz.

Ben şunu söylüyorum, çok açık ve net bir şekilde şunu ifade ediyorum ki: Devlet adamı kapsayıcı olmalıdır. Orada metro açıyorsa, yarın nasıl o metroyu bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları kullanacaksa, bugün o açılışa da senin yaptığın halka yönelik davet, samimi bir davetse artık orada bu kadar incitici olma diyorum. Bunu da kızarak, hakaret ederek, işte, telin ederek, şunu yaparak, bunu yaparak söylemiyorum, doğru bulmadığımı ifade ediyorum. Yarın Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı değiştiğinde ben müstakbel Başbakandan -ümit ediyorum ki Kemal Kılıçdaroğlu olacak- böyle bir yaklaşım beklediğimi ifade ediyorum. İnanın, Kemal Kılıçdaroğlu Başbakan olduğunda, ben bunu ifade ettiğimde? (AK PARTİ sıralarından gülüşmeler, gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - ?iktidar partisinde yaşanan bu mutluluk, bu gülme, bu sevinç nidaları toplumun geneline yansıyacak.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Sen bizi güldürdün Allah da seni güldürsün.

ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) - Emeklinin böyle yüzü gülecek, işçinin böyle yüzü gülecek, çiftçinin böyle yüzü gülecek, toplumun ezilen kesimlerinin böyle yüzü gülecek ve sizin buradaki bu kahkahalarınızı, alkışa varan sevinç gösterilerinizi meydanlarda göreceğiz.

Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nde, bir devlet adamının açılışlarda yaptığı konuşmalarda, diğer partilere karşı yaklaşımlarında bu kadar incitici olmasını doğru bulmuyoruz. Hukukumuz zedelenmiştir, o meydandaki Cumhuriyet Halk Partililerin Sayın Başbakandan vicdanen ve bir hak olarak alacakları vardır.

Sayın Başbakan tabii balkonlara çıkıyor, helalleşip helalleşip gidiyor ama balkonda konuşmak değil inince eskisine rücu etmemek önemlidir.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)